kült nitelemesini hak etmeyen vasat oyunculuklarla dolu, kubrick'in ismi sayesinde dillere pelesenk olmuş bir film. kitabı için aynı şeyleri tabi ki söyleyemeyiz.
an itibariyle bitirdiğim kitap. kitap biraz sıkıntılı yalnız sanki o anları yaşıyormuşsunuz gibisiniz. kelimeler argo içerikli ama sonunda şiddetin ne kadar kötü bir şey olduğunu hissedebiliyor ve içselleştiriyorsunuz. filmi o kadar tesirli değil. tavsiye pek edemem.
Tanrının yarattığı insanlar meyve olarak geçiyormuş ve Alex tedavi olduktan sonra robot gibi her hareketi otomatiğe bağlanınca (yani iradesini kontrol edemiyor, kontrol edebilse zaten suç işlemeye ve kötülük yapmaya devam edecek, o yüzden otomatik deniyor) ve o da tanrının bir meyvesi olduğu için Otomatik Portakal denmiş...
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1708312/+
Şu an okuduğum kitap. Bunları durduran yok mu diye dışımdan bağıracaktım. Abi yok böyle bir şey önüne gelene sataşıyor 4 kafadar. Ne biçim şehir la burası. Ortalık sin city e döndü resmen.
Yetişkinlerin savaştığı, bombalar attığı, birbirini kesip doğradığı, acımasızlığın kol gezdiği bir dünyada gençlerin yurtsever, dine bağlı, uslu terbiyeli olmaları söz konusu değildir...
anthony burgess eseridir.orjinal adı a clockwork orange'dır.stanley kubrick tarafından filmi çekilmiştir.
Yasaklı bir filmi de vardır. Sokak serserilerinin millete zarar vermesini konu alır. Alacan levyeyi var ya Allaah yer misin yemez misin. Şerefsiz herifler. Yaşlı karı kocadan ne istediniz it herifler.
"...evet evet evet, işte buydu. gençlik bitmeliydi, ah evet. ama gençlik, hayvanmış gibi olmaktır zaten sadece. hayır, sadece hayvanmış gibi olmak değil de hani şu sokaklarda satıldığını dikizlediğimiz minik oyuncaklardan biri olmak gibidir, teneke ve içi zemberekli ve üstünde kurma kolu olan ve gırr gırr gırr diye kurunca gitmeye başlayan, yürüyen filan minik heriflerden biri olmak gibidir, ey kardeşlerim. ama dosdoğru gider ve bir şeylere çarpar bam bam ve yaptıklarını, elinde olmadan yapar. genç olmak, bu minik makinelerden biri olmak gibidir..."
Merak ettigim bir kitaptı ilk fırsatta okumaya basladım ve daha 20. Sayfadan bu ne igrenc kaba bir kitap dedim. 6. Sayfada yaşlı bir adamı dövüyorlarsa 7. Sayfada bir kadına sırayla tecavüz edip kocasını dövüyorlar, ordan çıkıp bi adama ellerindeki bıcakla yarıklar açıyorlar(onların tabiriyle) kanların akması falan çok iyi betimlenmiş oraları okurken içim bi şey oldu kaldırıp atasım gelfi falan. Cidden cok cirkin bi anlatımı var. uyduruk biri mi çevirdi de böyle diye baktım. Bendeki iş bankası yayınlarının. E dedim demek ki kitabın normal hali böyle. Sözlükten bakınca çevirmenini hakkındaki fikirlerimde yalnız olmadıgımı anladım.