karizmayı çok pis çizdirmiştir.
otobüs camını açamamayı çok da dert etmemesi gerekir zira askere gidince unutacaktır. askerliğini yaptığı halde o camı açamadıysa yapacak bir şey yok, ömür boyu ezikliğini yaşamaya mahkumdur.
kendisinden sonra beceriksiz cık cık cık nidalarıyla gelecek olan tuğbalar fatmalar tek hamlede sıkışmış camı şans eseri açacaktır. erkek'se istifini bozmadan ben yordum sen açtın diyecektir. yıllardır süregelen döngü bu şekildedir. bozmayınız.
hafif pembemsileşen yanaklarını gererek, hafif salak bir gülümsemeyle etrafa ince bir bakış atıp kendi kendine hafif mırıldanan erkektir, sebepsiz. utanır sanki başarısızlıkla, altı üstü bir otobüs camıdır halbuki.
- sinem cam açılmıyooo.
* çekil, bi de ben deniyim.
* off açılsana gerizekalıı !
- kereeem şu camı açar mısın?
+ ne demek, bana bırakın.
- kerem de açamadı yaa..
+ cam bozuk.
bu gibi durumun yaşanmaması için camın açıldığı kilit kısmından uzak durun.
bir keresinde az daha bu erkeğin durumuna düşüyordum. ayaktayız önümde iki kız. birisi bunaldığını hissettirecek hareketlerde bulundu. * ardından bir cama bir de bana baktı ki tabi ben hemen anladım yani. * sonra nazik davranayım cama dedim hafifçe asılır gibi yaptım baktım gelmiyor. tabi elimi çekme işlevi gören plastikten çekmeden tekrardan hunharca ve tüm vücut kaslarımı çalıştıraraktan bir asıldım ki camı. bunalan kızın bana dönüp "teşekkürler." demesiyle cool bir bakış da atmamış değilim yani. *
Bir kere başıma gelmiştir bu durum.
Otobüslerin camları itilerek açılıyordu, benim bildiğim.
Ben de haliyle ittim ama olmadı.
Oldukça uğraştım.
Sonra yanımdaki kız Camdaki zımbırtılarla oynayınca açılmıştı.
Bu en fena versiyonlarından biridir.
Daha fenası için
(bkz: Erkeğin açamadığı otobüs camını kız arkadaşının açması)
bütün gözlerin üzerinde olduğu erkektir. bir rica ile gelen bu eylem utançla sonlanabilir. nitekim gayet sert olan camı açmaya çalışmaktaki oynayan göt-baş, bir yandan stresin verdiği yüz kızarıklığı, hafif ısınan vücut, kalp atışlarının hızlanması gibi biyolojik olayların hepsini birden yaşayan erkek sonunda başarısız olur ve muavin gelir bir hareketle o pencereyi açar. rica edilen erkeke rica eden kişi allah senin belanı versin orospu çocuğu bir açamadın şu pencereyi güçsüz pezevenk gibi bir bakış da atarsa o kişi bir daha otobüse binmemelidir.
köprünün üstünde 50 dk bekleyen 300 kişinin içinde bulunduğu metrobüste ya camı acil durum çekiciyle tıkırdatmaya başlar, kalabalık homurdanır "yapma yazık" filan diye; ya da diğer bir şahıs en arka kapının acil durum mandalını çevirir içeri hava girsin diye.
buradan iett'ye sesleniyorum, metrobüslerin minik kelebek camlarına bir çözüm bulun, genelde anahtarla açılıyor birgün arka vagondakiler camı indiriverecek; ben bile düşünmedim değil; inince parasını neyse veririm dedim ama pahalıdır diye vazgeçtim.
öyle böyle havasızlaşmıyor (bu arada acil durum mandalı ile en arka kapı açılınca şoför haber yolladı; kapıyı kapatsınlar otobüs gitmez diye, arkadan yanıt gitti: klimayı açsın kapıyı kapatalım!) not: klima hep açık oysaki, ancak içeride 300 kişilik bir airbus a340 kalabalığı olduğu için cihazın nefesi yetmiyor; kalabalık okyanus ötesi uçak kalabalığı olunca; doğal olarak araçta da jet motoru gerekiyor verim alabilmek için, eh bu da ne derece mümkün olabilir?