Açamayan erkek yoktur, açılmayan cam vardır dediğim olay.
Camın ve çerçevenin havanın durumuna göre genleşip sıkıştığından dolayı bazı zamanlar açılmadığını düşündüğüm olaydır. Bundan sonra camı açmaya kalktığınızda havanın durumuna göre karar verirsiniz.
eğer cam tam yanındaysa ve kendi isteğinle açmak istiyorsan çaktırmadan denenmelidir eğer yok başkası açmaya çalışıyorsa ve açamıyorsa araya girilmemelidir.
cam açılmadığında boşu boşuna birde üstüne kendini ezik hissedersin. biraz daha vurdumduymaz olmak lazım. sanki önünde ki kız ''ay salak bir camı bile açamadı'' nidasıyla size bir bakış atacak. bu kadar kasılmamak lazım. camın açılmaması durumunda ne yapılabilir bir düşünelim.
''kaptan bu cam nasıl açılıyor ya'' demek, olabilir. yada yandaki amcadan o daha çok görmüş geçirmiş olduğu için camı açması için ricada bulunabiliriz. veya camı açmak için kontrolsüz güç uygulamak yerine, biraz aklımızı çalıştırarak camın üzerindeki sikimtırak sistematiği çözmeye çalışmak. ***
ilk denemede açılmayan o camı değil zorlamak gerekirse kafa atıp kırarak misyonunu tamamlaması gereken erkektir.
tüm bakışların sende olduğu o büyülü anlarda başaramayıp ezik köpek yavrusu gibi yerine oturursan gelecek sefer hamile diye sana yer verirler o otobüste.
o cam birilerince açıldığı sürece kimse onun açamamasına takılmaz fakat kendi içinde depresyona girer, rezil olduğu düşüncesi içini yer bitirir yol boyunca.