yorgun,
hüzünlü,
sinirli,
hamile,
yaşlı
değilsem uzun süren bir yolculuk olacaksa bile yer veririm ancak aksi takdirde karşımda ağlasa yer vermem. oturduğum yerde inene kadar vicdan azabı çekerim ama yer vermem. ha tabi bir-iki durak sonra ineceksem yukarıdaki şartların varlığı da yer vermememe sebep olmaz.
Eğer ulustan geçiyorsanız unutulması gereken bir durumdur, zira otobüste "65 yaş" sesi yankılanır durur. sınava yetişeceğim otobüs bu kadar mı dolu olur tıklım tıklım bu insanlar işe de gitmiyorlar bu çile ne diyorum ve otobüse binebilirsem dua ediyorum bazen.
otobüse kaplan gibi atlayan, günde çılgınlar gibi oynadığı belli yanık çorap kokan, elinde kurabiye kutusu sabahın bir vakti misafirliğe gittiği belli olan teyzeler oldukça devam edecek davranış.
bir sabah kalkmışım, tüyap son duraktan yenibosna'ya gideceğim yanımda annem babam var. burnundan yeni bir burun çıkacak gibi duran yaşlı bir kadın bir şey soracak gibi yaklaştı, kolumu çekiştirip "sen gençsin yavrum kalk da ben oturayım" dedi. aboov, bir de ben inene kadar uyukluyor numarası yapıp etrafı kesmez mi!
Özellikle üniversite hastanelerine giden toplu taşıma araçlarında gördüğüm durumdur. 40 ından sonra biz kalkıyoruz, kadına, yaşlıya, hastaya yer veriyoruz, bizim; okuyan, öğrenen, bilen öğrenci kardeşlerimiz telefonla oynuyorlar. Başlarını kaldırıp ayaktaki Yolculara bakmıyorlar bile. Edep olmazsa öğrenmiş olduğun bilgileri kıçına sok kardeşim. Bize yaramazsın.
sabahın 8bucuğunda okula gidip öğlen 2 de mesaiye gidiyorum 10 a kadar.iş yerim ve okulumun arası iki vesait.Kusura bakmayın ama ben o mesai dönüşü babamı tanımam.Ayrıca bu iş hak değil vicdan meselesi.Ben ne yaşlılar görüyorum biz gençlere taş çıkartır ve ne yaşlılar biliyorum ücretsiz akbil var diye ekmek almaya tramvaya binen otobüse binen.Valla hiç çekemem.
Kafamı cama çeviriyorum veya kafamı telefondan kaldırmıyorum.
Allah bilir gençliklerinde ne haltlar yemişlerdir. Müstehak size. Oh.
+80 olmayana yer vermem. Dikilsinler ayakta.
Bakıyorum bi teyze kırmızı ojelerini sürmüş başımda bekliyor. Kusura bakma da bakım yapacak mecali kendinde bulduysan, birkaç dakika ayakta da bekleyebilirsin.
Bugün de bir amca almış eline ayfonu utanmadan yer bekliyor.
Vicdan yapıp yer verince feyse girip beğeni kasmaya başladı.
her insanın hakkıdır. işinden, okulundan çıkan yorgun argın eve dönen insanlar, nasılsa bize ücretsiz diye her gün gezmeye gidenlere yer vermek zorunda değildir. beyefendi/hanımefendi 65 yaş kartını alıyor, sonra o semt senin, bu semt benim geziyor. gerçekten ihtiyacı olduğunu anladığımızda zaten yer veriyoruz ama dolu otobüsü kendi keyfi için işgal edene yer mer yok. evet.
Modern çağda artık gerçekten olağan karşılıyor olduğum durumdur. Eğer ayakta kendi dengesini sağlamakta problem yaşayan bir kişi değilse, asla da yer vermem. Güne sabah 6 buçukta başlayıp, okulda saatler geçirip, sırt çantamdaki kitaplardan belim ağrıyarak o otobüse paramı verip biniyorsam, bu benim en doğal hakkım. Elinde bastonu olur, sırtı kambur olur, yaşı gerçekten çok ileri olur veya hareket kabiliyeti kısıtlıdır, o zaman durum tabiki başka. Ama 65+ kartını alıp da bir durakta binip ikinci durakta inen, altın günlerinde yiyip yiyip otobüste yer bekleyen kimse için kalkamam valla yerimden.
Kenarda duran naif bir yaşlıya her zaman yer vermişimdir ama biner binmez tepeme dikilen homurdanan insanlara veremiyorum nedense yerimi. Acaba neden ben mi manyağım.
Empati yapmak hayatı güzelleştirir. Karşılıksız iyilik yapmak rengarenk bi hayat sunar. Bu insanlar bu güzellikleri ve renkleri gör(e)mezler ne yazık ki.
Bazen bedenen ve ruhen yorgun oluyoruz kabul ama ne olursa olsun yer vermeliyiz diye dusunuyorum bazi nine ve dedeler oyle yalnizlar ki cok uzuluyorum. Yuzunde resmen yasanmislik olanlara da ayri bir uzuluyorum.