çok kalabalık otobüslerdeki bakışmalar 'mal mal'dan ziyade, daha bir duygu yüklüdür.
şöyle ki: herkes zaten istihdam haddini aşmış olan otobüse, inatla kendinizi kabul ettirmek için uğraştığınız sırada size bakar misal. asla 'yürü bee, afferim bu ne azim.' demez o duygu yüklü bakışlar. 'yuh arkadaşım yaa, nereye binecen tepemize mi?' der gibi bakar. sen de 'ama, ama, ama... okuyom ben yaa, dersim var benim. yetişmem gerek; diğer otobüsü bekleyemem' der gibi bakarsın.kimse tınlamaz.
hatta otobüse ön kapıdan iştirak etmek mümkün olmadığından dolayı arka kapıyı kullanmak zorunda kalırsan; uzattığın bukartı elden ele uzatmak istemez kimsecikler. cık cık cık sesleri yaparlar sana bakıp hışımla boyunlarını çevirirken.