koltuğu yatırmak. cinnetin eşiğine geliyorum. bi sor önce koltuğu indireceğim, rahatsız olur musunuz? diye. en kötüsü; o koltuğu yatırıp uyuma numarası yapmaları.
(bkz: kulak çınlattıran hareketler)
yanında birinin oturması. Kurnaz olun, görevliye ayar çekin, bilet alma operasyonundaki her admınızı dikkatle atın, ne yapın edin, yanınıza insan oturtmayın. dizi falan değiyo lan.
not: %80 falan, yanım boş gidiyorum, özellikle uğraşıyorum.
bıkmadan usanmadan ağlayan bebek, herşeye rağmen uyuyarak horlayan insan, sürekli kusan başörtülü teyzemiz, nedensizce ses yapan bir poşet ve şoför amcamızın 4 paket kırmızı uzun anadolu içmesi.
otobüsteki apaçi tayfasının otobüs kenarlarına dizilerek kızların orta kısımda kalmasını sağlaması. adeta bir çember oluşur otobüste, amaç bir kızı iki apaçi birden kesebilsindir. yaşadık yani.
otobüsün kalabalık olmasının yanında bonus olarak birde densizin biri binmeden önce leş gibi balık ekmek yemiştir ve otobüs ağır derecede balık ve soğan kokar! lanet olsun aklıma geldi tüylerim diken diken..
- yandaki kişinin uyurken horlaması
- şoförün damar şarkılar açması
- telefonun şarjının bitmesi
- otobüste böğürerek konuşan hayvanların olması
- köye giden bir tipin yanında tereyağ vb. şeyleri götürmesi ve kokması.