Muhtemelen, camı açmaya girişmeden önce karizmayı çizdirmemek adına, içinden "Başarmalıyım başarmalıyım" şeklinde kendini motive eden erkektir. Başarabilirse dünyada ondan mutlusu yoktur.
bir de açamayanı vardır ki bunun, dakikalık zorlamalar neticesinde o camın açılmayacağını anlayamayınca "açılmıyor... " deyip oturur... veya kendi kendie "yok... " der oturur... otobüsteki hiçkimse de abinin havasını bozmamak için o camı açmaya yeltenmez. ta ki ikinci bir allahım sana geliyorum haykırışlarına kadar.
camı açmaya çalışıp da açamayan bayanın yanına yaklaşıp "müsadenizle" deyip cama öyle bi yapışırlarki ver allah ver bir anda o cam açılabilir ve o anda er kişi gayet de hakkı olarak(!) küçük dağları ben yarattım modunda siklemez bi tavırla cama arkasını döner ve insanların bundan çok etkilendiğini düşünerek o andan sonra insanların engin zihnine bırakır kendini o elinden geleni yapmış ve kendini kanıtlamıştır zira. nemrut bünyeler ise er kişinin gerçekleştirdiği bu eylemi "kadın o kadar zorladı bu bi dokundu açıldı o olmasa da açılcaktı zaten!" diyerek bu insancağızın emeğini beş dakikada piç etmek suretiyle yere sererler.
aslında o an herkesin hayatını kurtarmış, günün kahramanı konumunda olmasına rağmen büyük bi ihtimalle ödül olarak sadece yanındaki yaşlı teyzenin "saol evladım"ını alan asil türk gencidir.
şimdi o körükte oturan kızın gelip "kahramanım benim!"nidaları eşliğinde boynunuza sarılması vardı da işte... *
karizmanın dorukların da gezen, yaşlı amcaların övgü dolu sözlerini teyzelerin hayır dualarını sonuna kadar haketmiş, otobüste ki genç kızların gönünü tek hamlede fethetmeyi başarmış, otobüs de bulunan küçük çocukların olmak istediği adam. ancak bunlar temmuz sıcağın da yapılırsa geçerli olur aksi takdirde yalnızca öfkeye maruz kalınır otobüs baskısının da ne kadar büyük bir baskı olduğunu bilen bilir...
tekniğini bilen erkektir. zira camın karşısından açmaya kalkarsa başaramayacağını çok iyi bilir, direkt yan tarafa geçer, kolaylıkla açabilir. bakışlar bir anda değişiverir.