otobüste bir teyzenin yanına bir amca oturmuştu. amca gelene kadar teyze gayet iyiydi. fakat amca yanına oturduktan birkaç dakika sonra, teyze bu duruma niye sinir olduysa bilmiyorum "ay ben fena oluyorum çok sıkıldım" demeye başladı. amcaya en sonunda bir yer buldukta kadın kendine geldi.
2 gün önce yaşadığım olaydır. otobüste giderken otobüse orta yaşlarda birkaç iett şöförü biner ve bağıra bağıra konuşurlar, şakalaşırlar. birbirlerine el hareketleri el şakaları yaparlar ve bu arada otobüs tıklım tıklım doludur.*
otobusun bir motosikletliye çarpıp hemen arkanızdaki kadının "ayyyyyyyyy adamı ezdiiii" diye bağırması sonucu camdan aşağı baktığınızda bir cesedi tam altınızda görmek ***
93 numara ile her sabah olduğu gibi okula gidilmektedir. ilk binenlerden* olunduğu için en arkadan bir paşa koltuğu bulunur ve rahatça okula gidileceği düşünülür. derken otobüs küçük sanayi civarı teklemeye başlar. herkesin aklına bir arıza olduğu gelmiştir. ancak işin aslı otobüsün benzini bittiğidir. evet, içinde neredeyse hareket etmenin bile mümkün olmayacağı kadar kalabalık otobüsün mazotu bitmiştir.
neyse efendim, şöfer amca hiç istifini bozmaz. sanki otobüsle değil de arabasıyla yolda kalmış gibi, alır 2,5'luk kola şişesini en yakın istasyondan sallana sallana mazotu alır, gelir. mazotu doldurulur ve herkes rahatlamıştır. ancak eziyet henüz bitmemiştir. çünkü bu sefer de otobüs çalışmaz bir türlü. şöfer amca otobüsü bu şekilde çalıştıramayacağını anlayınca otobüste gözüne kestirdiği erkekleri aşağı çağırır ve şöyle der:
"bi zahmet bi itiverelim şunu be"
o güne dek otomobillerin itilerek* çalıştırıldığını gören denizci cakabey, o gün hayatında ilk defa otobüs iten safın içinde yerini alır ve *hayvan gibi otobüsü iterek çalıştırırlar.
denizci cakabey derse girdiğinde hocasının "ben geç kalmıyorum da siz neden geç kalıyorsunuz" sözüne aldırmaz bugün de yeni birşey öğrendik der ve hayatına devam eder.
46 numerolu otobüs içerisinde yolculuk sürdürülürken binen 3-4 tane teyzenin birbirlerini tanımamasına rağmen otobüsü altın günü mekanına çevirmesi.onun eltisi bunun kaynı şunun görümcesi derken yolculuğun bitmesi.teyzelerin haftaya 48 numarada görüşmek üzere ayrılması.***
kalabalık bir halk otobüsünde bir kız arkadaşımız demire tutunan şahsı erkek arkadaşı ile karıştırıp bir amcanın elini ısırmıştır.olayı farkeden kız ve eleman ilk durakta otobusten aşağı atlamışlardır.
+x yolcu: pardon şöför bey, yanımda bilet yok. acaba şimdi binsem bir sonraki durakta alsam olur mu?
-şöför: (belki diğer yolcularda fazla bilet vardır manasında) yolculara sor.
+x yolcu: (kendini acındırır bir ifadeyle) sayın yolcular, biletim yokta... acaba şimdi binsem, bir sonraki durakta bilet alsam olur mu???
*tüm otobüs ahalisi: ????!!!!... ppphhuhahahahahahahahaha!!!!
yolcuya tanıdık muamelesi yapılıp şoförün hemen arkasında yer alan makam koltuğu verilir. inegöl'ü geçtikten sonra ıvır zıvır servisi başlar. yolcu kişisi her zaman adeti olduğu üzere çay ister ama takdir-i ilahi işte birden vazgeçer ve gazoz ister. yolcumuz plastik bardağını bardak yuvasına koyacaktır ki, malum yola yapılan neredeyse duvar ebatındaki kasisten atlanması sebebiyle bardak şoför amcamızın kafasına düşer!!!
sayın yolcu, ya sıcak çay içseydim rahatlaması ile koltuğun altına saklanırken, yılların şoförü amcamız hiç istifini bozmadan bir faciayı önlemiştir.
nonestop bursa - ankara otobüsünde yanımda oturan şahsın "siz de mi ankara 'ya gidiyorsunuz" sorusudur. Elimde benzin olsa şahsın üzerinde çekinmeden dökebileceğimi ve onu yakabileceğimi gösterir.
mola süresi bittikten ve yolculuğa kaldığı yerden devam edildikten kısa süre sonra çok fena çişinizin gelmesi, bu durumla birlikte gelişen olaylar. ****
hede höde ilinden bursaya yoculuk yapılmakta.önde oturan yaşlı bir teyze 15-20 dk. arayla ''şöfer uyuyor şimdi kaza yapacağız'' diye bağırıyor.yolculukta gece yapılmakta.o sıra herkes uyuyor.bu bağırtıyla herkes korku içinde uyanıyor.neyse yaşlı teyzemiz ankara da indi.ama inerken bombayı patlattı.ben bu yolculuğun sonunu akşam haberlerden öğrenirim diyerek herkesi dumura uğratmıştır.
otobüslerde yaşanan ve insanı hayretler içinde bırakan olaylardır.
bizzat yaşanmıştır.ocak ayında şehirlerarası yolculuk yapılmaktadır.otobüsün bolu dağına gelmeden önce bozulması.en yakın dinlenme tesislerine varılması.orada eski püskü bir 304 bulunması yolculuğa bu otobüsle devam edilmesi.ayrıca otobüsleri değiştirirken bozulan otobüsün bagajından kabak,ceviz,lahana vb. çıkarak insanı şoka girmesi.