çekilesi dırdırlardan değildir. önce teyze yanındaki bir orta yaş üstü kişiye döner:
-'ahhh ah bizim zamanımızda böyle miydi? büyüğe saygı vardı'.(bu arada hedefe birkaç oturan öğrenci kitlenmiştir.) 'şimdiki gençlik nerde? yok yok, saygı falan kalmamış!'
genellikle bu teyzeler grup halinde dolaşırlar. her gün birinin evinde toplanırlar bir nevi kadın günü yaparlar . bütün gün otururlar evde ama okulda beyni patlamış, işten yorgun argın evine dönen gençlerden yer isterler, isterken de çemkirirler.
bir gün:
otobüsteyim, anneannemlerden evime dönüyorum elimde 2 torba, bacak aramda okul çantam, kucağımda kuş kafesi var.** iki tane teyze kafama dikilmişler şunları konuşuyorlar:
+ şimdiki gençler de çok saygısız.
- haklısın hiç yer vermiyorlar. varislerim var benim yaşlı başlı kadınım.
+ ölmüş canım ölmüş bu yeni nesil.
el insaf be.
teyzemizin, dırdıra otobüse biner binmez değil de oturdukları yerde gülüşüp duran gençlerin umursamazlığından sonra başlaması halinde bir ölçü haklılık payı vardır - hele ki gerçekten ayakta durmakta zorlanacak kadar yaşlıysa ve otobüs de kalabalıksa; ama bazı genç, sporcu duruşlu (yani sabah koşusu, rejim yürüyüşü vs.) hali vakti yerinde suratsız kadınlar senin orda öyle oturup yaşlı olmadığını düşünerek kendisine yer vermiyor oluşunu (burdaki gizli iltifatı filan görmeyip) senin kabalığına yoruyorlarsa ve bir de utanmadan sana "yer verecek misin?" diye soruyorlarsa* büyük kabalıktır - kendilerine de yakışmamaktır.
o kadınlara en iyi cevap oturduğunuz koltukta yayıla yayıla oturmaktır bence. başıma çok geldi başlarda yer verdim oturdukları zaman da konuştular. ondan sonra aklım başıma geldi. onlar yokmuş gibi davranmak lazım. pis süslüler iki kilo makyaj yapmak yormuyor değil mi? hem parasıyla değil mi? ister oturur ister kalkarım.
inanılmaz bi cinlik ve ibnelikle tasarlanmış çok gelişmiş ve kompleks bir psikolojik harekattır. kişi halk desteğinin her zaman arkasında olduğunu bilerekten yüklenirde yüklenir genç bünyeye. genç bünye uyku taklidi ve müzik dinleme silahlarına yönelir ama caydırmak ne mümkündür. velhasıl kelam koltuk işgalci bünyeye zorla ve cebren teslim edilir ve sağdan soldan fırlatılan bariz "saygısız,terbiyesiz" vb. diye bağıran bakışlara maruz kalınır. taa ki...inene değin. hatta bu eleştirmen bünyeler kendi arasında empati yoluyla anlaşarak sizinle birlikte otobüsten inip dışarda da bakışlarıyla sizi iğnelemek üzere bir temsilci seçerler vs. vs.
(bkz: hayal gücü)
bütün gün şirkette canım çıktıktan sonra akşam eve köpek gibi yorgun dönerken otobüste de boş yer bulma şansını yakalamışsam asla ve asla yer vermeyeceğim teyze tipleridir. banane lan benim canım çıkıyor istanbul planlı bir şehir olsaydıda ben günde 6 vesayit yol çekmeseydim diye kendi içinde savunma yarattığın durumdur aynı zamanda.
eğer cam kenarındaysak kafamızı camla bütünleştirip duymamazlıktan gelimeye çalışmak en güzelidir.koridor tarafında oturuyorsak ve teyze gözümüzün içine kalk ulan yer ve dercesine bakıyorsa o an otobüsten ruhani bir göç ile en mutlu anlarımıza yelken açalım.ne dert kalır ne tasa.ancak falza derinlere dalmayalım zira ineceğimiz durağı kaçırırız.