muavinler birligi genel baskanligi tarafindan standartlari vardir. verilen seminerlerde bu hesaplamanin nasil yapilacagi anlatilir. dudak payi; yolun kasisli olma katsayisiyla,otobusun o anki hiziyla, amortisorlerin sertlik sabitiyle, kişinin mal olabilme ihtimaliyle ve soforun ne kadar kotu surme derecesiyle dogru orantili olarak artar.*
nedeni anlaşılmaz bir durumdur, muavin bunu içgüdüsel olarak şöförün kazmalıgına mı baglar yoksa yolcunun salaklıgına bilinmez, bir muammadır, belki de muavinin içindeki insan sevgisinin tecellisidir, yazık üzerine döküp yanmasın/kirletmesin şimdi diye, bardagın yarısı hep boş kalır.
metronun yeni bardaklarinda kendinizi zencilerin atasi zannedebilirsiniz. mantik basit katlanan ene sahip iki şeritli bardak yol sirasinda dökülmesin diye üst tarafi tamamen boş ne cay icebiliyosun ne su. cok sikko.
eğer içeceğiniz şey kahve ise bırakılacak dudak payının oldukça fazla olması daha iyi olabilmektedir. çünkü verilen kahveler maliyetten kaçmak için ya en ucuzundan dandik bir kahve veya gramajı azaltılmış olacağından bardağın tamamının doldurulması durumunda içtiğiniz kahveden bir tat alamazsınız. eğer illaki çok kahve içerim ben diyorsanız muavinden 2 tane kahve isteyip bardağın tamamına yakınına kadar su ilave ettirebilirsiniz ( yanmayı göze alabiliyosanız tabiki).
yıllardan 2000 muğlaya yol alınır , muavin herkeşe 2 parça kek , meyva suyu , isteğe göre kahve-çay. bu sıcakta kahve felan içilmez dedim " usta meysu ver " didim adama. çıkarttı capri-sun marka meyva suyunu " ehaeheh kaprisan lan bu hauhe " diye sevindim , şerefsiz hayallerimin .mna koydu o anda , bardağı çıkardı yarısına kadar kapri-san koydu ışık hızıyla arkaya geçti " usta lan hop bu ne ? " diyemeden. zıbardım yattım.
çay kahve falan içiyorsanız taşikardiye sebep olabilen dudak payıdır. malum bardak %50 dolu ve birim su hücresine düşen tein, kafein molekülü yoğunluğu haliyle abartı yüksek oluyor.