son yüzyılların en "daşşaklı" imparatorluğu. ilber hocanın* deyimiyle "14. yy'da böyle bir devlet kurmak hiç kolay iş değil" minvalinde bahsetttiği imparatorluk.
yıkılması da ayrı bir dert olmuştur. 20 yy'da yıkılan iki imparatorluktan birisi olarak (diğer avusturya-macaristan imp) yıkılmaları da iki ayrı dünya savaşına konu olmuştur. ilk savaşta paylaşım yapılmış, ikincisinde paylaşım yeniden gözden geçirilmiştir.
biz mi? biz maalesef ingiltere'nin bize biçtiği gömlekle yetinmek zorunda kaldık yıllardır. şimdilerde gömlek biraz bol geliyor, düğmelerini çözmek gereği hâsıl oldu ancak kimileri istemiyor bunu. kimileri, kimler mi? post-modern ingiliz muhipleri elbet! ama onları hep başka kisveler altında görüyoruz...
bu aralar pek bi dayatılan ağızlarda pek bi sakız olan kelime. bari doğru anlatsalar da ileride sıkıntı çekmesek.
bir de avrupalıların bizimle bu kadar uğraşmalarının bir diğer nedeni bizi osmanlının torunları olarak görmeleri. çöküş dönemindeki çürümüşlüğü yolsuzluğu falan hatırlamalarından değil içten içe gıcık olmalarından ya da eski defterler dediğimiz şeyleri hala yeni dumanı üstünde olaylar olarak görmelerindendir. malum devletlerin gelecek planında 100 yıl çok kısa bir zaman dilimidir.
Çöküş nedeni hakkında bir sürü efsane dönen en uzun ömürlü devletlerden biri.
Mesela çoküş sebebi bilime değer vermediklerinden deniyor. Osmanlı 18. yüzyıla kadar çinle beraber en gelişmiş devletti. Sulama ve altyapısı, sağlık ve sosyal hizmet gibi alanlarda üstdüzey konumdaydı.
Veba yada kara ölüm denen hastalık Osmanlı Devletinde görülmezken,Konstantinopel 'Sıçanların Kraliyeti' sıfatı ile anılıyor. Pisliği nedeni ile o dönem Konstantinopel hastalığın merkezi olarak görülüyor.
Osmanlının şehiri almasıyla hastalık yok oluyor. Avrupada dönem dönem hortlayan hastalık osmanlı coğrafyasında görünmüyor. Burdan anlıyoruz ki osmanlı temizlik ve sağlık konusunda çok gelişmiş bir devletmiş.
Bu adamlar aptal olamaz yani. Peki ne oldu da Avrupanın gerisine düştü?
ilk olarak portekizlerin osmanlının baharat tekelini kırmak için başka yollar araması ile başladı. Hem ipek hem baharat osmanlı üzerinden asyadan avrupaya geçiyordu. Bu osmanlıyı ekenomik dev yapan unsurdu. Hindistanın doğusunda islami Babür devleti aynı dönem bu ticaret nedeni ile altın çağını yaşıyordu. Taj Mahal o dönem yapıldı.
Portekizin hindistana deniz yolunu bulmasıyla osmanlının tekeli kırıldı ve portekiz avrupanın süper gücü haline geldi. Dönem 16. yüzyıl. Böylece avrupa devletleri asya ile doğrudan ticaret yapma yolu bulmuş ve karları artmıştır. Kolonializmi tetikleyen olay budur zaten ve avrupanın kalkınma sırrıdır. bukadar basit.
Portekiz ispanya ortaklığı bu nedenle hollanda gibi devletlerle bu deniz yolu için savaşmış ve yenilmiş. Hollanda 'Hollanda Doğu Hindistan Şirketi' ile müthiş kalkınırken bunu 'doğu hindistan şirketi' ile Britanya izlemiş.
Amerika, Afrika, Avustralya ve doğu asya sömürge olmuş. işci gücü afrikalı köleler. Dünyayı soyan avrupa devletleri inanılmaz ekenomik güce ulaşmış. Yerlileri yok etmiş ve toprağına konmuş.
Şimdi bu ülkeler bir oluyor ve Osmanlıya saldırıyor sende hala Osmanlı geri kalmış falan diyorsun. Bukadar başka kim dayanmış avrupaya göster bana. Sade han olan çinler bile dökülmüştü ingilizlere karşı. Asyanın süper gücünü sömürge yaptı adamlar.
Osmanlı böyle birşeydi işte. Çok Milletli olduğu için içten karıştırılmış, bir taraftan Ruslarla öbür taraftan avrupa devletleri ile savaşmış. Mütefik sandığı Almanlar tarafından satılmış. Sudi ve Wahabi Araplarla yüzyıllarca çatışmış ve galip gelmiş, herkes saldırınca anca onlara yenilmiş.
Bumu geri kalmış devlet? Herkes cici iken Türkler neden Avrupada kaka Millet? Korkudan!
şalvarı şaltak osmanlı,
eğeri kaltak osmanlı,
ekmede yok biçmede yok,
yemede ortak osmanlı. osmanlılar içinde yaşayan azınlıkların söylediği bir manidir.
vergi vermeyen, askere gitmeyen azınlıklar bu maniyle osmanlıyı özetlemiştir.
olan hep gariban türk halkına olmuş, ege bölgesinde ki zeybeklik efelik bu şekilde başlamış. (bkz: atçalı kel mehmet efe)
tarihçi, bernard levis osmanlı boyunduruğundan en son kurtulan millet Türklerdir” diyerek aslında doğru bir tez öne sürmüştür.
şalvarı şaltak osmanlı,
eğeri kaltak osmanlı,
ekmede yok biçmede yok,
yemede ortak osmanlı. diye öztürkçe eski bir mani geldi aklıma nedense osmanlı deyince.
bilinenin aksine türk değildir. ulus devlet değildir, türkçe kullanmamış, türke saygı göstermemiştir,arap ve ermeniler bile türkten üstte tutulur.
zaten bir çok padişah bile tam türk kanı taşımaz(aslında türkiye sınırlarında kimse tam türk kanı taşımaz çünkü orta asyadan sonra bariz değişikliğe uğradık) misal 2.selim anası hürrem bence türk değil 2.selim.
1.murat'ın annesi aslen rumdur başlarım böyle devlete ortalıkta türk yok adı türk devleti.
2.bayezid'in annesi arnavut asıllı gülbahar hatundur.
misal kösem sultan asıl adı anastasya rumdur.
bunların hepsi böyle neymiş osmanlı torunuymuş lafa bak ben türküm osmanlı torunu falan değilim o zaman sorarlar rum musun, ermeni misin, türk müsün çünkü osmanlı türk değil imparatorluktu hiç bir zamanda türküm demedi. dese de şaçma olurdu çünkü romalılar ne kadar italyansa osmanlıda o kadar türktür.
yani osmanlı=türk, arap, kürt, balkan halkları, kafkas halkları, lazlar demek osmanlı eşit değildir türk.
tarihinde sayısız kahramanlık barındıran ayrıca 3 kıtaya yayılmış çok ender rastlanan bir devlettir . avrupalıların bır sözu geldı aklıma turkler hem çok ıyı dost olamayı bılır hem de düşman siz turklerle dost olun ama asla düşman olmayın .
(bkz: devleti aliyeyi Osmaniye) dünyaya hükmetmiş ve islâmın sancaktarlığını yapmış; her gittiği ülkeye adalet ve hoşgörü ile islâmı taşımış, dış politikası "nizam-ı alem ilayı kelimetullah" olan, bu doğrultuda 3 kıtaya hükmeden büyük islam imparatorluğu...
(bkz: türkün gücü)
(bkz: islamın sancaktarı)
(bkz: türklük bedenimiz islamiyet ruhumuzdur, ruhsuz beden ceset olur)