devleti yönetme kabiliyeti olmayan adamı, sırf hanedan mensubu diye tahta geçirirsen, cortlarsın. geniş düşünmeye gerek yok. fabrikanın başına yeni mezun oğlunu geçirirsen batarsın. bu kadar basit.
bilim ve fen'i önemsemeyip aydınlanma çağını yaşayamamasıdır. böyle olunca belki cahil halk üzerinde otorite kurmak kolay olmuş lakin uzun vadede koca bir imparatorluk yıkılmıştır.
1. rumeliyi mamur ederken anadoluyu ikinci planda bırakmak. şehzadelerin sancak şehirleri hariç diğer şehirler genelde ikinci planda kalmıştır.
2. colomb'a destek vermemek. bildiğim kadarıyla colomb ilk olarak osmanlı'dan destek istemiştir fakat osmanlı colomb'a destek vermemiştir.
yapılmasaydı belki daha kötü olacaktı ama bunların yapılması, taht hırsı yüzünden geriye kalan küçük saray entrikalarının görülmemesini sağladı, küçük ayrıntılar görülmedi. kadınlar aracılığıyla saray-ı hümayun'a olan sızmalar, haremde dönenler...
özet geçmek gerekirse, büyürken atlanılan küçük ayrıntılar, osmanlı'dan daha fazla büyümüştür. ve içten içten yıkılmıştır.
özellikle de imparatorluğun son zamanlarında uyguladıkları hoşgörü politikasıdır. verilen tavizler tokat olarak geri gönmüş sonuç 600 yıllık bir imparatorluğun çöküşü olmuştur.
amerika'nın keşfi sonrasında, bize birşey olmaz biz Osmanlı'yız diyerek yeniliklere ayak uyduramaması, kadınları iç işlerine çok karıştırması ve ilimden, bilimden uzaklaşması.
hatalar zinciri, kanuni den sonraki dönemlerde, yönetime en yetenekli, en tecrübeli şehzadelerin geçmesi yerine, yönetime hanedanlığın en yaşlı üyesinin getirilmesidir. bir de çocuk yaşta ülkenin başına getirilen hükumdarlardır. bu uygulama yönetimde saltanat naibesi anlayışının görülmesine neden olmuştur. yani ülkeyi hükumdar yerine padişah annesi yönetmeye başlamıştır. ( hürrem sultan dan başlar ) eskiden yetenekli devşirmeler yeniçeri ocağı na katılırken, saltanat naibeleri döneminde, yandaşlar ve rüşvetle gelenler katılmış böylece ordu zayıflamıştır. kanuni den sonra, akli dengesi bozuk padişahlar başa geçmiştir. 1.ahmet döneminde şehzadelerin sancağa çıkması yasaklanmıştır. oysa sancağa çıktıklarında, devlet yönetimi hakkında tecrübelenen şehzadeler, bu usül kaldırılınca başa geçtiklerinde devlet yönetimi hakkında tecrübesiz oldukları ndan devleti iyi bir şekilde yönetememiş ve bu görevi sadrazamlara bırakarak zevk ve sefaya dalmışlardır. avrupa da yaşanan coğrafi keşifler rönesans ve reform gibi teknoloji ve aydınlanma açısından önemli etmenler, dünyanın sosyal, siyasal ve ticaret açısından dengelerinin değişmesine neden olmuştur. bu gelişmeleri takip etmeyen osmanlı, 3 kıtaya egemen olmanın verdiği rehavetle yerinde saymıştır. osmanlı da kanuni den sonraki dönemde, ( duraklama dönemi ) rüşvet devletin her önemli organına yayıldığı gibi, eğitim ve öğretim veren okulara da yayılmış. cahil kişiler rüşvet ve kayırma yoluyla öğretmen olmuşlardır. bu sebepten her teknolojik gelişmeye günah diyerek, osmanlı yı teknoloji den, modern matbaadan ve her türlü yenilikten uzak tutmuşlardır. böylece osmanlı aydınlanma dönemini yaşayamamış ve dağılma sürecine girmiştir.
kısacası osmanlı nın yaptığı en büyük hata, daha doğrusu kanuni nin yaptığı en büyük hata, oğlu yetenekli şehzade mustafa yı öldürerek, 2. selim in başa gelmesini sağlamasıdır. çünkü, duraklama devri yeteneksiz, bilgisiz ve tecrübesiz 2. selim ile başlar. 2. selim aynı zamanda hürrem sultan ın oğludur. belki de kanuni nin en büyük hatası rus cariye roxlana ile evlenmesidir. çünkü mahi devran sultan dan olma mustafa yı kanuni yi kışkırtarak ölmesine neden olan hürrem sultan ile evlenmeseydi, belki de amerika yı ilk biz keşfedecektir.
edit: siz hala antalya da rusların peşinden koşun, koca imparatorluğu mundar etmiş bir rus. ( gerçi hayatımın anlamı olan bir rusla 4 yıldır evliyim allah sonumu ve sonumuzu hayretsin. )
osmanlı'nın sonunu getiren politika batıyı küçük görmek, yenilikleri takip etmemektir. tabi ki diğer başlıca neden ise kaliteli hükümdar, kaliteli toplum yaratamamış olmasıdır maalesef..
osmanlı kuruluşundan beri uygularıdığı hoşgörü politikasını özellikle imparatorluğunu ilan ettikten sonra kaybetti. yeniliklere kendini kapattı. ve sonunda yoruldu, yenilgilerden sıkıldı, hastalandı ve tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı..
osmanlı'nın yaptığı en büyük hata, torunlarına güvenmesidir. bilselerdi onları ne kadar satışa koyup, sahiplenmeyip, karalama kampanyaları düzenleyeceğimizi mutlaka bir beyan bırakırlardı da, en azından utanırdık. ama yok... kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz. kendimize gelelim? ne osamnlı'sı, ne islam'ı. televizyonlarda tıpkı yüzyıllar önceki gibi üzeri kapalı sömürge yapılır ve memleketim cahilleri o şekilde sömürülürken.. osmanlı'nın en büyük hatası neydi? islam'ı iliklerine kadar benimsemiş olmasıydı. (bkz: koynunda yılan beslemek)
teokratik devlet olması. daha açıkçası islam devleti olması. çünkü her teokratik devlet varlığını tehdit edecek saçmalıklarda bulunmaz. maalesef bakınız israil örneği.
allah aşkına fransa insan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'ni şeytanın bayrağı olarak nitelendirmek nedir ya.*
bunu yapan devlet iyi ki yıkılmış yani ne diyelim.
