doğruları söylediği için kürtçüleri, pkk yanlılarını rahatsız eden paşadır. kürtçülerin türk milletine yamanmak maksadıyla en büyük kozları çanakkale ve kurtuluş savaşlarıdır. "biz bu vatanı birlikte aldık" tarzında bir başarıya ortak olma çabaları vardır. (adamlar malazgirt zaferine bile ortak olmaya çalışıyor, akıl alır gibi değil.)
oysa destek değil, köstek olmuşlardır. kurtuluş savaşında kürtlerin tam 6 tane isyanı vardır.
kim ne derse, ne iddia ederse etsin allaha şükür rakamlar ortadadır ve kimin ne olduğu da açıkça görülmektedir.
"iş fiili katılıma gelince, biz aynı cephede omuz omuza türklerle birlikte savaştık demeye gelince; orada durmalılar. çünkü bu savaşlara kimler katıldı, kimler katılmadı ortada.
çanakkale savaşı'nda osmanlı ordusu'nun resmi kaybı 48 bin asker.
peki bu 48 bin şehidimizin nerelerden gelip çanakkale'de öldüğü biliniyor mu? elbette biliniyor. her bir şehidin, ana-baba adından tutun köyüne kadar kim oldukları biliniyor.
peki çanakkale'de kimler şehit olmuş? 48 bin şehidin 992 tanesi güneydoğu'dan katılmış. yani %2'si. ama bu rakam da bizi yanıltmasın, bu 992 kişinin 502'si de antep'ten katılmış.
mesela sırrı sakık'ın memleketi muş'tan kaç kişi şehit olmuş?
görüldüğü gibi rakamlar ortada: kürtler pek çanakkale'ye uğramamış!
peki kurtuluş savaşı'nda durum farklı mı?
orada da durum oran olarak aynı. toplam 35 bin resmi şehidimiz var kurtuluş savaşı'nda. bunların 685'i güneydoğu doğumlu. oran olarak yine %2!
sırrı sakık'ın memleketi muş'tan katılım bu defa çok yüksek olmuş ki şehit sayısı 18!
yani rakamlara baktığımızda görüyoruz ki kürtler kurtuluş savaşı'nda da ortalıkta gözükmüyor."*
şimdi sorulması gereken soru şudur; bu gerçekler kimleri rahatsız ediyor? cevap basittir, kürtleri sanki türklere iyilik yapan insanlarmış gibi göstermeye çalışanlara batıyor bu gerçekler.
pkk propagandası yapanlara, sırrı sakık a , apoya, bdp lilere, ödp lilere, akp lilere batıyor bu gerçekler.
amerikan yanlılarına, kopenhag kritercilerine, emperyalistlere batıyor.
batsın. acıtabildiği kadar acıtsın.
bu memleketin artık 40 bin aşiret oyu için kürtlere yalakalık yapan yavşak siyasetçilere değil, türk milletinin hakkını savunup kürtlerin yüzüne gerçeği söyleyebilen siyasetçilere ihtiyacı var.
günümüzün süper akıllı, kıvrak ve sözünün eri politikacılarımızın yanında sönük kalan sahsiyet.hatta 90 larda aktif olan siyasetcilerin yanında esamesi bile okunmaz.
Seçimlere girmek için adaylığını koymuş,Türkiye'yi bulunduğu durumdan kurtarabilecek yegane adam.Onca yıllık hizmetleri sonrası psikolojisi oldukça değişik bir haldedir ve kendisinin tek kaşı sürekli havadadır.Sürekli emir verici ses tonunda konuşmaktadır.Şahsen çok saygu duyduğum bu adam ülkesine büyük hizmetlerde bulunmuştur ve seçim zamanı partisine oy vermeyi düşünüyorum.
"kan uykusu" belgeseliyle kazandığı popülariteye güvenerek siyasete atılmış ve katıldığı bir tv programında "kürtler çanakkale'de savaşmamıştır" diyerek bir çuval inciri yere döküp üzerinde hoplamış, boşalan çuvala da sıçmış olan deneyimsiz siyasetçi, eski asker. senelerce pkk diye sahnelenen oyunun, perde arkasını bilen birisi olmasına rağmen bu talihsiz açıklamayı yapmıştır.
memlekette bulunan vatan hainlerini paniğe sürükleyen büyük zat. "ya meclise girerse?" korkusu vardır hepsinde. türk olan insan da ise büyük umut yaratmıştır paşa. kokuşmamış siyaset, gerçek devlet adamlığı konusunda umut olmuştur.
eleştiren herkesin geçmiş ve söylemlerine baktığınızda ne kadar büyük adam olduğunu,türk siyaseti açısından ne kadar önemli bir isim olduğunu görebilirsiniz rahatlıkla.
"ya bizdensin ya vatan hainisin" diyen bir başka faşist grup. bir zamanlar erbakan'ın "bize oy vermeyen müslüman değildir" dediği iddia edilmişti. ne fark görüyorsunuz? böyle aşırı uçlarda bulunmak faşizmin temelidir. bu toplumu vatan hainliği gibi keskin sınırlar koyarak parçalayan ve antidemokratik olmayı savunan bir grubun adını sosyalist koyacak değiliz herhalde... faşistler mi bölücü yoksa bölücülük yaptığı iddia edenler mi bölücü? avrupa'ya göre bölücülük suç değildir ve insanlar demokratik yollardan bölünmeyi isteyebilir. ancak faşizm suçtur. çünkü diğer toplum kesimlerini dışlayarak böler ve kendinden uzaklaştırır. onları kendi gibi olmaya, asimile etmeye, olmazsa sürgün etmeye veya öldürmeye çalışır ve bunun için zor kullanır. bölünmek isteyenler bir takım faşist hareketlere maruz kaldığı için bölücü olarak nitelenmez. faşist hareketlerle onlara zulüm edenlere, baskı uygulayanlara, toplumsal hafızalarına saldıranlara asıl bölücülük nitelemesi yapılır. kısaca bölücüler bölücü değildir, bir kesimi bölünmeye zorlayan faşistler bölücüdür. bu yüzden faşizm avrupa'da suçtur. bu güne kadar bölücülük suçlamasıyla kapatılan hiçbir parti aihm tarafından haksız bulunmamış ve türkiye mahkum edilmiştir. avrupa'da kapatılan 4 parti ise faşizm yüzünden kapatılmıştır.
gider karşı olduklarını dersim'de yargılamadan öldürür. anasının, babasının dilini, dinini yasaklar, dinini öğreneceği okulları kapatır, imam hatipleri kapatır, türban takanın okumasına izin vermez, heybeliada'da ki patrikhanenin okulunu kapatır, olmadi köylerini yakıp köyü boşalttırır, sürgüne yollar. yani kısaca insanları zorla birleştirmek için kimliklerini yok etmeye ve tek kimlik oluşturmaya çalışır. bu tek kimliğe uymak istemeyenlere bölücü der ama bölünmeye zorlayan, farklı kimlikleri hazmedemeyen(ki farklılıkları hazmedebilmeye demokrasi ve insan hakları diyoruz) bu insanlara faşist dedin mi acayip tepki gösterir...
faşistlerin gücü binlerce yıldır beraber yaşayanları bölmeye yetmez.
siyasetin çözemediğini askere bırakırsan sonuç böyle olur. işin ilginci bu adamı siyaseten desteklemek, tamamen sistemden umudu kesip siyaseten çözümleri red etmektir. türkiye'nin fidel castro'larla uğraşacak vakti yok.
adam pkk'ya darbe indiriyor, ama "normal vazifesini yapmış" oluyor he mi. adamın başarılarını takdir etmemek için altına yatılan numaralar bile çok komik.
kendisi sağlam adamdır. ayrıca; göründüğünden daha fazlasıdır.
pkk ye degil ama pkk ya 93- 95 yılları arasında büyük darbe vurmus efsane komutan. siyasete girmesi eleştirilebilir belki,ama bu görev yaptıgı yıllarda gösterdigi basarının takdir edilmemesine sebep degildir.
ateşli söylemleriyle Counter Strike gençlerini heyecanladıran eski asker yeni siyasetçi. yalnız bizim gençler adam siyasete değil savaşa soyundu sanmışlar. lan devlet politikası diyoruz adamlar korku, kan, azrail falan diyorlar. yok bence kendisi zagor'un bir değişik versiyonu. bir sürü baltanın efendisi.
hakurk'u basmış, talan etmiş adam. daha ne yapsın? askeri harekatlarda tabi ki kayıp olacak. savaşı kazanmak istiyorsan, kayıp vermeyi göze alacaksın. en çok onun zamanında kayıp verilmesi demek; bir açıdan, en çok onun zamanında hareketlilik olmuş demektir.
erdal sarızeybek'in kan uykusundaki sözü akıllara geliyor burada. doğuya gitmişsen iki seçeneğin var:
1. kışladan çıkma, şehit verme, batıya gittiğinde de ballandıra ballandıra anlat. sicilin temiz olsun. ama sen kışladan çıkmazken pkk senin mıntıkanda güçlensin, adam temin etsin, kökleşsin. senden sonra yerine gelecek adam, olması gerekenden daha güçlü bir kitleyle karşılaşsın. senin vermediğin kayıpları o versin.
2. "burada pkk var ve pkk türkiye cumhuriyeti'nin bütünlüğüne bir tehdittir. bu tehditi ortadan kaldırmak da benim görevimdir." diyerek önlemini al, karşılık ver, operasyon yap.
dincilerle pkk'lıları aynı fikir çatısı altında buluşturabilecek ender insanlardan.
kayıplardan dem vurmuş bazıları bir karakolda haince pusuya düşüp ölmekle, hainlerin ebelerini ağlatırken ölmek arasındaki farkı bilmesini beklemiyoruz tabi kendilerinden. ne de olsa onlar şimdi kankiş kunkiş o ebesi ağlatılan hainlerle!
kürt milliyetçileri sevmez osman pamukoğlu'nu. çünkü hepsinin anasını ağlatmıştır. hatta bir şöyle bakınayım örnek aramak için, evet, evet, sevmiyorlar...
"atatürk'e şirk koşulmaz" gibi mükemmel bir sözü olan emekli paşadır. bazı bölücü toplulukların atası bile yokken, aşağılık komplekslerini böyle sözleri eleştirerek yok etmeye çalışıyorlar. kendisine hardcore ünvanı uygun görülmüş. evet, belki de en sağlam hardcore tabanlı belgesellerden birinde, kan uykusunda baş rol oynar.
keşke başımızda osman pamukoğlu ve onun bilincinde adamlar olsa da, sağda solda gezen köpekleri yok etse. büyüksün paşam...
birilerin artik bu adama cikip; sen pkk'yi dagda silahla bitirecegim diyorsun ama 5 tane, 10 tane, 15 tane pkk kadar orgut olusturacak halk dogudan tekrar cikabilir. dogudan bile olmasa ankara universitesin'de, odtu'de, istanbul universitesinde bu sehirdeki insanlari silahlandiricak 30. isyani baslatacak gencler oldugunu hatirlatmasi lazim.
silahla bitmez efendi silahla bitmez. madem bitirebiliyordun, neden bitiremedin mubarek demesi lazim.
acilim gerekir.
"atatürk'e şirk koşulmaz" şeklinde bir açıklama yaparak ne denli hardcore bir kemalist olduğunu gözler önüne sermiş bol militarizm soslu vatandaş. devlet politikalarıyla ilgili Buram buram faşizm kokan açıklamalarına değinmeye bile gerek yok. Bir de bunun destekçileri var. Allah akıl fikir versin.
umarım seçimden önce chp veya mhp bünyesine girer. iyi bir oy potansiyeli var, ama barajı geçeceğini zanetmiyorum. eğer bir birleşmeye yanaşmazsa, ki yanaşmayacaktır. büyük ihtimalle yine Türk'ten gidecektir...
saygının düşüncelere duyulduğu günümüzde saygı duyamadığım insan. duyamıyorum çünkü profesyonel olarak icra ettiği askerlik mesleğinin içerisine duygularını karıştırmış, çatışmada öldürdüğü insanları leş olarak nitelemiş birisi benim gözümde düşünce alanından ayrılıp nefretin uzun basamaklarını tırmanıp, tepesine kurulmuş kimsedir.
eğer hala insan hakları denen kavramı benimseyemişse bir insan, ve bu insan belki de bu ülkede sistem mühendisi yetiştiren tek kurum olan tsk'dan çıkmışsa benim şahsı hakkında olumlu bir fikir sahibi olmam zaten mümkün değildir. eğer hakkında olumlu fikirlere sahipse insanlar ; taraf olmanın büyüsüne kapılmış ve tarih süresince gerçekleştirilen katliamlara uydurulan kılıfları gerçekmiş gibi kabul edip bir çeşit hayal dünyasında yaşamaktır bunun adı.
unutulmasın savaş denen illetin bile bir hukuku vardır ve bunun sınırlarını insan hakları çizer. önemli olan karşındaki insanın hangi örgüte mensup olduğu ya da ne için savaştığı değil, insan olmasıdır. zira ölmüş, cismani olarak varlığı sona ermiş bir insanın bedeninden bile nefret etmek başka türlü açıklanamaz.
düşüncelere saygı esastır, ancak düşünemeyen ve beyni ile hareketleri arasındaki bağlantıyı kaybetmiş birisi teknik anlamda düşünme eylemini gerçekleştirmediği için o kişiye saygı duyulamaz. en azından ben duyamam.
on numara asker olmasına rağmen politika alanında maalesef silik kalacak insandır. olaylara yaklaşımları, tutumları gayet mutlu edici olmakla birlikte bir liderde olması gereken en büyük vasıftan, yani hitabetten noksandır. karşındaki topluluğu hitabet sanatını kullanarak coşturamıyor, onları galeyana getiremiyorsan 24 ayar altın da olsan siyaset yapamazsın. maalesef osman paşa'da bu yüzden siyaset arenasına giremeyecektir.
duruşu ile hayranlık uyandıran eski general, yeni siyasetçi. halkın gözüne sevimli gözükmek adına rol yapmaz. aklından geçen ne ise onu söyler. oy alabilmek için sevgi kelebeğini oynamamaktadır.
