çok rerörö eski asker, yeni siyasetçi. konuşmaları da çok rörerö aynı zamanda. hep rörere, hep rörere...
işlenmemiş toprak kalmayacağını her fırsatta dile getirmektedir kendisi. ki yurdumun kaynaklarını kullanmak anlamındaki beceri noksanlığını farkettiğini düşünmekteyim.
neresinden ne damladığı dert edilen insan. teröre nefret kusan toplumun yeni gözdesi.
son olarak da önemli bir detay insanların algılama kapasitesi kadar cahildir. ne eksik ne fazla... karşısındaki insanı anlayamamak gibi bir sorun yaşayanları öptüğü söyleniyor. *
bizim türk halkının ne kadar saf olduğunu bir kere daha anlamamı sağlamış siyasi lider. yok efendim gagasından kan damlıyormuş, faşist olamayacak kadar cahilmiş felan fistan. ya şu ileri zekalı yorumlarınızı bir kere de teröristler için yapsanız. adamlar afedersiniz bizi sikiyorlar, onlar halk savaşçısı devrimci, devletin silahlı kurumları faşist, katil, kan emici. rahmetli aziz nesin in sözlerine katılmamak gerçekten elde değil. bu ne gerizekalılıktır böyle. oğlum o bahsettiğin adam koskoca general farkında mısın? sen pc başında göt büyütürken o adam çatışmalara girdi canını tehlikeye attı. sen yatağında otuzbirini çekiyorsan o adam ve onun gibiler sayesinde çekiyorsun. elbetteki öldürecek askerlik ölme ve öldürme sanatıdır. teröristi güllerle çiçeklerle karşılamak çok mu iyi. ne kadar kolay de mi bilgisayar başına oturupta ona buna bok atmak. e şimdi sorarlar adama! madem osman paşa öyle böyle de sen ne sikimin başısın. kusura bakma ama arkadaşım bu işler kahvede okey atmaya benzemiyor.
hakkında analiz yaparken asker gibi düşünmeniz gereken yeni siyasi.
o bir asker. askerlerin dünyası bizimkine göre daha basittir. dost ve düşman vardır. siyah ve beyaz olmak üzere iki renk vardır. tüm adımlarını buna göre atarlar.
oysa sivillerin dünyası bu kadar kesin çizgilerle ayrılmaz. ara renklerimiz vardır bizim toplumsal yaşamımızda. grilerimiz de vardır. sevmesek de beraber yaşamak zorunda olduklarımız vardır.
içinde bulunduğumuz hassas günlerde elbette bu tür söylemler hepimize cazip geliyor. ama bir düşünün bu ülkenin geldiği bu boktan durumun temelleri de 12 eylül'de askeri yönetimlerce atıldı.
türk gençliği hakkında olan fikirlerimi gözden geçirmemi sağlamış siyasi lider,
iki kitap okumakla cehaletin gideceğini bilen arkadaşlar nedense eşekliğin baki kalacağını bilmiyor, canları sağolsun. 10 orhan pamuk okuyup memlekete katkısı olan varsa beri gelsin.
hayatında ki en büyük başarı öss kazanıp bir bölüme yerleşmek olan, onun dışında ne kendisine nede başkasına faydası olmayan yeni ergenlerin, kendisinin hayal bile edemeyeci şeyler yapan bir insana gereksiz, yetersiz gibi sıfatlarla bok atması gerçekten garip.
desteklemeyebilirsin, oy vermeyecek olabilirsin zira bende vermeyeceğim ama bu saygı duymanızı engellemez.
gagasından kan akıyormuş!
deniz baykalın gagasından ihtirasdan başka birşey akıyor mu?
akp milletvekillerinin (olmaz olsunlar) gagasından yolsuzluk ve kürt açılımından başka birşey akıyor mu?
kemal unakıtanın gagasında olmayan pislik yok artık!
tutmuşlar şimdi bu temiz adama bok atıyorlar, atın bakalım, temiz olduğundan garipsediniz ama alışırsınız yakında.
ne olduğunu bilmem. klavye başında göt büyütüp fikirleri kendisine acıcık dokunan önemli kişilere bok atmayı görev edinmiş dingillerin ağababalarına, cevabını güneydoğu dağlarında layıkıyla vermiştir zaten.
karizmatik olduğu tartışılmazdır. ama "toplara" biraz daha yumuşak girmesi şarttır. baksanıza hemen ağlıyorlar yoksa.
devlet yönetmek ile ordu yönetmek arasındaki uzun çizgiyi kavrayamamış kendisi. hoş orduyu yönetebilseydi dediği gibi 365 günde terörü bitirirdi zaten. klasik seçim vaatlerine başlamış yani. bunun yaptığını son seçimlerde mehmet ağar da yapmıştı ama o da seçimlerden sonra derin devlet ile gerçek devletin farkını anladı.
ayrıca insanlarımız ölmeye, şehit haberleri gelmeye devam ederken; pkk'yı bitirecek formülü neden başbakana vermiyor acaba. vatana hizmet ise amaç versin genel kurmay'a başbakan'a bunun çözüm formülünü de görelim. yok veremez. yani yok ki versin.
teröre karşı çözüm formülünü kabataslak hali ile televizyon ekranlarından cümle aleme vermiş olan emekli asker, aktif siyasetçidir.
formül de odur ki;
bölgede özel eğitimli ve paralı birlikler görev alacaktır. yani er ve erbaşlar aldıkları kısa süreli eğitimden sonra çatışmaya sürülmeyeceklerdir. dış kaynakların ilgili örgüte ulaşmasını engellemek zaruridir bu planda. ve daha fazla detay almak isteyen de gelir bu adama der ki "arkadaş senin bir stratejin varmış terörle mücadele üzerine. nedir, ne değildir?"
son seçimlerde de mehmet ağar terörü bitireceğini söylemiştir, doğrudur. ancak mehmet ağar "seçilmiş" midir sonrasında? cık... o halde "neden bitirmedin la?" deme hakkımız nedir?
lililililililili... ancak götünüzün üzerinde oturup bütün zılgıtsallığınızla, anlamdan uzak ama eğlenceli ve komik cümleler kurun gençler. bu konuda yeteneklisiniz, kabul ediyorum.
bu mesele hakkında çok az düşünmüş insanların bile aklına gelmiş olan çözüm önerilerine hamamdan fırlayan arşimend özgüveniyle ekranlarda anlatan hemzemin siyasetçi..neden hemzemin dedğim ilk seçimlerde anlayacaksınız..
Güneydoğuda geçirdiği zaman yaptığı görevler sırasında psikolojisinin biraz dağıldığını söyleyebileceğim Vatan millet adamıdır. Ayrıca tartışmalar sırasında ışıldayan cümleler kuramamasının sebebi şimdiki siyasetçiler gibi zeytinyağı gibi üste çıkarak, çirkinleşerek, ve kralcılık yaparak siyaset yapıldığını henüz bilmemesinden olabileceğini düşündüğüm askeri deha. Şimdiki bir çok siyasi partiden iyidir. Bu ülkenin daha fazla ezik insanlara ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Hiç kimse cesurları sevmez illaki bu adama bok atılacaktır. Ama Osman Pamukoğlunun bunların üstesinden gelip en azından meclise girebileceğine inanıyorum.
bir siyasetçiden çok faşist bir diktatörü andıran söylemleriyle siyaset yapmaya çalışan çakma demokrat.
gittiği yere beraberinde kan kokusunu da götüren, terörü sadece askeri operasyonlarla bitireceğini iddia eden, hayaller aleminde dolanan, garip bir kendini ifade etme biçimi olan, atatürk'e şirk koşmak gibi daha siyasete girmeden kendi kendini bitirmek için çabalayan söylemlere sahip, cehaletten otlanan softa milliyetçi oylara talip bir garip asker.
hitler almanya'sını, mussolini italya'sını, franco ispanya'sını türkiye için özleyen azgın azınlığa yetecek kalibrede biri. ilk seçimlerde dükkanı kapatır bu söylemlerle.
samsunda düzenlediği milli uyanış mitinginde kürt açılımına kapak niteliğinde bir cevap vermiştir.
AÇILIM DEĞiL KEPAZELiK
"Gelelim kepazeliğe. Bunun Türkçesi bu. Başka söz, tanım, ifade, deyim, terim az kalır. Neymiş anaların göz yaşı dinsinmiş. Neymiş silahlar sussunmuş. Neymiş barışmış. Karşında devlet mi var? Karşında devletin ordusu mu var. Bunlar kim. Bu eşkıya artıkları. Sizin asker sayınızda sorun mu var? Yok. Silahta sorun var mı yok. Parada var mı yok. Jandarma polis mi eksik, yok. Uçaklar mı eksik. Taarruz helikopterleri, namlulu namlusuz toplar, füzeler eksik mi. Peki bin 500'ü bizim topraklarda, 4 bini aşağıda. Niye bunların işini bitirmiyorsunuz. Gayri milli bunlar gayri. " dedi.
25 yılldır tankla tüfekle bitirilmeye çalışılan kürt sorununu bizzat yaşamış tecrübe etmiş olmasına rağmen hala keselim alayını musuldan girip hindistandan çıkalım mantığında. dünyayı 1200 lü yıllardaki dünya, kendinide moğol imparatoru cengizhan felan sanıyor galiba. *
bekara karı boşamak kolay gelirmiş sözünün ispatı bu adam. tabi asker sayısında sıkıntı yok. veririz bi 30.000 şehit daha. bunun öğrencisi sarızeybek'de * aynısını söyledi geçen. verelim üç milyon şehit kuzey ırak'ı işgal edelim diyor o da. ne kolay söylüyorsunuz yahu. sizin oğullarınız gitmiyor tabi. nasıl olsa zenginimiz bedel verir askerimiz fakirdendir ezelden beri. yalnız arka arkaya konuşmayın böyle ama yankı yapar gibi oluyor.
bölgede görevde olduğu dönemde kumanda merkezinde ahkam kesmek yerine çatışmalara birfiil girip canını ortaya koyduğu için "ölenler sizin oğullarınız değil" şeklinde eleştirilmemesi gereken komutan. eleştirenler önce kitaplarını okuyup yaşadıklarını ve yaptıklarını öğrenirse daha iyi olur.
