nevşehir de gerçekleşen olaydır efendim. her uçanı, her kaçanı mustafa kemal ile mihenge vurma alışkanlığının son kurbanı emekli paşamızdır. verilen gazın haddi hesabı olmayınca, paşamız kendisinden beklenenin vatanı kurtarmak olduğunu zannetmiş ve yollara düşmüştür. ha tabi, üniformasıyla değil de takım elbisesi ile siyaset yapması takdire şayandır amma velakin sonuçsuzdur. niyetinden şüphemiz yok ama birinin de çıkıp söylemesi lazım; geç dinlen paşam, sen üzerine düşeni muvazzafken ifa ettin, bırak herkes bildiği işi yapsın diye.
kimi aklıevvellerin katılımcı sayısına bakarak küçümsediği miting. bir mitinge 50 kişinin katılması, partinin savunduğu fikrin yanlış olduğunu göstermeye yeter mi? ya da şöyle soralım. bir fikrin geniş toplum kesimlerince destek görmemesi o fikri yanlış yapar mı?
insanların artık lafa değil iki paket makarnaya üç paket kömüre değer verdiği günümüzde kuru lafa kim gelir pamukoğlu paşam? halbuki mitingde bir kamyon makarna dağıtsaydın o alanın tamamı dolmuştu. sen işi bilememişin. iki kilo nohut beş kilo bulgurla iktidara gelenlerin ülkesinde yaşıyoruz pamuk paşam. sen istersen dünya yuvarlak de bağır çağır. iktidar dünya düz deyip nohut dağıtanların ellerinde olduktan sonra o meydanda seni görmeye gelen 50 kişiyi öp de başına koy.
osman pamukoğlu'nun yaptığının sadece akıl vermek olduğunu, zamanında komutanken neden bu dediklerini yapmadığını düşünen nevşehir halkının doğal tepkisiyle oluşan durum.