devlet yönetmek ile ordu yönetmek arasındaki uzun çizgiyi kavrayamamış kendisi. hoş orduyu yönetebilseydi dediği gibi 365 günde terörü bitirirdi zaten. klasik seçim vaatlerine başlamış yani. bunun yaptığını son seçimlerde mehmet ağar da yapmıştı ama o da seçimlerden sonra derin devlet ile gerçek devletin farkını anladı.
ayrıca insanlarımız ölmeye, şehit haberleri gelmeye devam ederken; pkk'yı bitirecek formülü neden başbakana vermiyor acaba. vatana hizmet ise amaç versin genel kurmay'a başbakan'a bunun çözüm formülünü de görelim. yok veremez. yani yok ki versin.
ne olduğunu bilmem. klavye başında göt büyütüp fikirleri kendisine acıcık dokunan önemli kişilere bok atmayı görev edinmiş dingillerin ağababalarına, cevabını güneydoğu dağlarında layıkıyla vermiştir zaten.
karizmatik olduğu tartışılmazdır. ama "toplara" biraz daha yumuşak girmesi şarttır. baksanıza hemen ağlıyorlar yoksa.
türk gençliği hakkında olan fikirlerimi gözden geçirmemi sağlamış siyasi lider,
iki kitap okumakla cehaletin gideceğini bilen arkadaşlar nedense eşekliğin baki kalacağını bilmiyor, canları sağolsun. 10 orhan pamuk okuyup memlekete katkısı olan varsa beri gelsin.
hayatında ki en büyük başarı öss kazanıp bir bölüme yerleşmek olan, onun dışında ne kendisine nede başkasına faydası olmayan yeni ergenlerin, kendisinin hayal bile edemeyeci şeyler yapan bir insana gereksiz, yetersiz gibi sıfatlarla bok atması gerçekten garip.
desteklemeyebilirsin, oy vermeyecek olabilirsin zira bende vermeyeceğim ama bu saygı duymanızı engellemez.
gagasından kan akıyormuş!
deniz baykalın gagasından ihtirasdan başka birşey akıyor mu?
akp milletvekillerinin (olmaz olsunlar) gagasından yolsuzluk ve kürt açılımından başka birşey akıyor mu?
kemal unakıtanın gagasında olmayan pislik yok artık!
tutmuşlar şimdi bu temiz adama bok atıyorlar, atın bakalım, temiz olduğundan garipsediniz ama alışırsınız yakında.
hakkında analiz yaparken asker gibi düşünmeniz gereken yeni siyasi.
o bir asker. askerlerin dünyası bizimkine göre daha basittir. dost ve düşman vardır. siyah ve beyaz olmak üzere iki renk vardır. tüm adımlarını buna göre atarlar.
oysa sivillerin dünyası bu kadar kesin çizgilerle ayrılmaz. ara renklerimiz vardır bizim toplumsal yaşamımızda. grilerimiz de vardır. sevmesek de beraber yaşamak zorunda olduklarımız vardır.
içinde bulunduğumuz hassas günlerde elbette bu tür söylemler hepimize cazip geliyor. ama bir düşünün bu ülkenin geldiği bu boktan durumun temelleri de 12 eylül'de askeri yönetimlerce atıldı.
bizim türk halkının ne kadar saf olduğunu bir kere daha anlamamı sağlamış siyasi lider. yok efendim gagasından kan damlıyormuş, faşist olamayacak kadar cahilmiş felan fistan. ya şu ileri zekalı yorumlarınızı bir kere de teröristler için yapsanız. adamlar afedersiniz bizi sikiyorlar, onlar halk savaşçısı devrimci, devletin silahlı kurumları faşist, katil, kan emici. rahmetli aziz nesin in sözlerine katılmamak gerçekten elde değil. bu ne gerizekalılıktır böyle. oğlum o bahsettiğin adam koskoca general farkında mısın? sen pc başında göt büyütürken o adam çatışmalara girdi canını tehlikeye attı. sen yatağında otuzbirini çekiyorsan o adam ve onun gibiler sayesinde çekiyorsun. elbetteki öldürecek askerlik ölme ve öldürme sanatıdır. teröristi güllerle çiçeklerle karşılamak çok mu iyi. ne kadar kolay de mi bilgisayar başına oturupta ona buna bok atmak. e şimdi sorarlar adama! madem osman paşa öyle böyle de sen ne sikimin başısın. kusura bakma ama arkadaşım bu işler kahvede okey atmaya benzemiyor.
neresinden ne damladığı dert edilen insan. teröre nefret kusan toplumun yeni gözdesi.
son olarak da önemli bir detay insanların algılama kapasitesi kadar cahildir. ne eksik ne fazla... karşısındaki insanı anlayamamak gibi bir sorun yaşayanları öptüğü söyleniyor. *
çok rerörö eski asker, yeni siyasetçi. konuşmaları da çok rörerö aynı zamanda. hep rörere, hep rörere...
işlenmemiş toprak kalmayacağını her fırsatta dile getirmektedir kendisi. ki yurdumun kaynaklarını kullanmak anlamındaki beceri noksanlığını farkettiğini düşünmekteyim.
iktidara gelmesi halinde bir çok kişinin kellesinin gideceğini düşündüğüm şahıstır. hatta kürt nüfusunun yarıya ineceğini düşünmekteyim sözlerinden. evet pkk falan kalmaz gelince genel temizlikten yanadır. ayrıca iktidara gelmesi halinde demokrasiyi kaldırıp diktatörlüğü ilan etmesi olasıdır.
öyle noktaya getirdiler ki, öyle sapıttılar ki bazıları, aramızda çok mesafe olmasına rağmen ilk oyumu atmayı düşündüğüm parti başkanı. şundan eminim ki chpnin yarısının yarısı kadar oy alsın, ortalıkta Atatürk'e uzanan diller teker teker kopacaktır. bizim milletin böyle bir sopa yemesi lazımdır. o sopayı gerekene atacak insandır.
-sayın pamukoğlu, işsizliğe çözüm önerileriniz nelerdir?
+200.000 bordo bereli alımı yapacağız daha ne olsun?
-global ekonomik krizi aşma konusundaki eylemleriniz...
+200.000 bordo bereli alıp dağlarda ısırgan toplatıp kriz olan bölgeye geceleri yatmadan önce süreceğiz.
-anadilde eğitim konusundaki düşünceleriniz
+200.000 bordo bereliyle analarını öhömm öhöömm...
(küfürleşmeler)
-bölgenin sosyo ekonomik gelişimi için...
+200.000 bordo bereliyle köküne kibrit suyu öhömm öhömm.
-istanbula 3. köprü yapımı konusunda...
+70 milyon eksi 20 milyona komando eğitimi verip boğazın üzerine halat gereceğiz.
(bkz: daha gider bu)
kitap okuyan seçmenlerinin de olduğunu gördüğümüz adamdır. liboş kitapları değil tabii onlar abisi. hem "edebiyat" denen melûn belirsizliğin içinde yitip giden şeyler değil bunlar.
hayatın anlamını insanın eline veren kitaplar. ya ya! kaka edebiyat. pis liboşlar sizi.
iyi asker tehlikeli siyasetçi. siyasete asker mantığıyla baktığı sürece geniş kitleler tarafından oylanması mümkün değil zira kendisinin uslubu faşizan olarak algılanmaktadır. hepten yanlışmıdır söyledikleri tartışılır hangi ideolojiyi benimsediğinize bağlı.
makamlarında gazeteci devşirmeleri ile siyaset yapan nice paşaya nazaran pamukoğlu
içlerinde en az tehlikeli olandır yine de . adamın ne olduğunu bilirsiniz ne dediğini
bilirsiniz. yiğidi öldür hakkını yeme, işkembeni daha da şişirme.
şüphesiz ki iki kitap dahi olsun okumuş birisinin oy atmayacağı adamdır. kitap okuyup kendini geliştirmeyi "edebiyat yapma lan" düzeyinde algılayıp, kitap okumayı dahi hakaret olarak kullanabilen insanların da yazar vasfı taşıdığını görmemize vesile olmuş adamdır aynı zamanda.
liboş dedim koydum çocuğu. nasıl verdim ama ayarı? ehehe. koçum be. iyi koydun lafı.
kimilerine göre yarım asırdır mecliste yer işgal ettiklerinden götleri meclis koltuğu şeklini alan kan emici ve aymaz siyasilerden olmadığı için siyasette acemidir, bir bok anlamaz.
kimilerine göre görevdeyken dağda terör örgütünün anasını bellediği için faşisttir.
kimilerine göre vatansever olduğu için bir şovmendir, soytarıdır.
osman pamukoğlu'nun pkk'nın adamı olduğunu söyleyen kimileri bile mevcuttur. hatta ve hatta onu memleketin bu hale gelmesinden, iç ve dış borçtan, tarım politikalarının basiretsizliğinden, dünya ülkeleri ile olan ilişkilerden, iran sınırından giren kaçak mazottan, eğitim ve sağlık sistemindeki kokuşmuşluktan sorumlu tutan bazı aklı evveller bile vardır güzel ülkemde.
tanım: üstün feragat ve üstün birlik yetiştirme nişanları ve bilmem kaç yüz tane brövesi olan emekli tümgeneral olup, şimdilerde hak ve eşitlik partisi genel başkanıdır.
ayrıca çikita muz bir ajdar şarkısı olup osman pamukoğlu ile herhangi bir alakası yoktur.
bir terör örgütünü, devletin muhattabı olarak görmeyen eski asker, yeni siyasetçidir. türkiye'nin öncelikli sorunu "terör ile mücadele" olmak zorundadır. aksi takdirde "terörün hüküm sürdüğü" yerde demokrasi olmayacağı da aşikardır.
bir zamanlar toplama kamplarından kalma bir senaryo var aklımda. esirlere imkân olmasına rağmen karınlarını doyuracak yemek verilmez. nedeni de basittir: karnı aç olan insan öncelikle açlığını düşünecek ve dolayısı ile isyan girişimlerinde bulunmayacaktır(istisnai irade sahipleri çıkacak olsa da çokluk sağlanamayacaktır böyle bir durumda).
gelelim terörizm ve demokrasi arasındaki benzer ilişkiye. terör baskısı(baskıyı burada bütün alt anlamları ile ele alıyoruz) altındaki bir halk demokrasi ile ilgili nasıl bir beklenti içerisine girebilecektir?
öncelikle terörü bitirmek, terör örgütü ile mücadeleyi sonlandırmak ve böyle bir ihtimalin tekrarını mümkünsüz kılmak gerekmektedir. işte osman pamukoğlu'na karşı halkta oluşmuş olumlu yargının temelinde de bu vardır. kendisinin nasyonel sosyalizmi getireceği öngörüsü de muhtemel ki "tu kaka" ilan etme çabasıdır bu adamı.
üslup zaafiyetleri var mıdır? sonuna kadar evet.
askeriye geçmişinin etkisi gözlemlenmekte midir? sonuna kadar evet.
ama ters açı yaptığımızda bana "konuşacak" adam değil, düşünecek ve düşüncelerini fiiliyata dökebilecek devlet başkanı gerekmektedir. yoksa ki boş vaadler, seçmene samimiyetsiz "ben sizdenim" mesajı vermeler aşina olduklarımızdandır.
sıcak evlerinde barış muhabbeti yapanların aksine gerçekleri doğu dağlarında görmüş gerçek bir vatanseverdir. 90 lı yıllarda pezoke yi dağlardan süpürmüş leşlerini vuruldukları yerlerde bıraktırmıştır. osman pamukoğlu emekli edilene kadar pezoke (pkk) toparlanamamıştır. ayrıca bazılarını kendimize kardeş edebilmek için uydurduğumuz zorlama bu ülkeyi beraber kurduk yalanlarınıda herkesin suratına madem gerçekler konuşulacak alın ozaman diye tokat gibi çarpan büyük siyaset adamıdır.
"kıçta acı", "göt kurtarma" gibi söylemleri görünce seçmen kitlesinin de kendisi gibi "dilini yakar", "rahat ol da dur" vs vs yüzeyselliğinde olduğunu anladığımız siyaset adamı...mı acaba...!?
aferin tosuncuklarıma. nasıl koymuşsunuz ama lafı!
