"Her kim ki milletvekilliğinin düşürülmesinden, belediye başkanlığının düşürülmesinden korkar o namerttir.
Gözaltında olan 16 arkadaşımız hangi yasayı çiğnedi biz de o yasayı çiğnedik.
Günlerdir AKP’li milletvekilinin arabasının polis tarafından çevrilmesi konuşuluyor.
Allah’tan korkmaz mısınız 16 belediye başkanı gözaltında neden kimse ses çıkarmıyor.
Lüften akıllı davranın akıllı davranın ki söz tükenmesin.
Hem ulusal hem de uluslar arası düzlemde arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar meşru ve demokratik yollarla her türlü yolun kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Eğer devlet kafası ne yapmaya çalışıyorsun. Aldığın bu kararla insanları sokağa mı dökmek istiyorsun.
Yarın adliyenin kapısına gieceğiz. Ya bizi de alacaksınız, ya da onları da bırakacaksınız
Devleti ve hükümeti yönetenlere sesleniyorum, bizi Şahin ve güvercin olarak ayırmayın, has..tir diyorum, has..tir...
Bu halk ayakta durmaya devam edecektir."
demiş kendileri ben de kendilerine kendi sözleri ile cevap veriyorum:
türkiye cumhuriyeti'ne meydan okuyup gencecik hayatların düşmanı katil bir teröristin propagandasını rahatça yapan diyarbakır belediye başkanı.
insan haklarını, avrupa birliği'ni, amerika ve benzeri bahaneleri gösterip bu rezilliği sadece seyredenler, vatana ihanet suçuna gereken cezayı vermeyi faşizmle bağdaştıranlar, gerçek faşizmin bireyin özgürce yaşama hakkını taciz edecek radikal bağnazlıklar olduğunu bilemeyenler ve vazgeçilmeyecek unsurları olmayanların her şeyden vazgeçecek kadar korkak olduklarını kabul etmeyenler... işte bu adamın bu rezil propagandayı yapmasına sebep olanlar aşağı yukarı bunlardır ve bunların sözü şu anda yasadır, otoritedir. her ırkın aynı toplumda aynı şartlar içinde yaşama hakkının savunucusu olan gerçek bir hümanist, iğrenç bir teröristi halk kahramanı gibi göstermeye çalışan bu kişinin hangi hakkından bahsedebilir? topluma zehir saçan bu iğrenç söylemleri nasıl makul karşılayabilir? hangi sebep kardeşi kardeşe vurduran, hiçbir şey olmayı başaramayıp insan öldürmekle sükse yapan bir teröristten normal bir suçluymuş gibi bahsettirebilir kişiye?
devlet bahçeli idamdan bahsederken (ben dahil) nasıl da tepki gösterip alaya varan şeyler söyledik? peki şimdi sosyal güvencesini hissetmek istediğimiz devlet bir belediye başkanının terörist savunucusu söylemleri karşısında aciz kalıyorsa ne yapacağız?
adını bi başlıkta görmekten bile o başlığa bir şeyler karalamaktan bile illet olduğum şey. o imralı'daki şey için hiçbir şey yazmıyorum. onun adının geçtiği entrylere bir şey yazmıyorum. aynı şey, bu şey için de geçerli olsun isterdim ama dayanamıyorum yazacam.
bu yılın başında bir açıklama yapmıştı:
"dilimiz kabul edildi, şimdi de toprağımız kabul edilecek..."
acı olan, bu ülkenin bir kentinin belediye başkanı olabilmesi. düşünce özgürlüğü mefhumunun da elbet bir sınırı olduğunu anlamamız gerekiyor.
ama artık bugün dediği şey, benim gibi milliyetçi duyguları zayıf olarak nitelenecek birini bile delirtti. rte'ye baykal'a ve bahçeli'ye seslendi: o imralı'da bırakın 11 yılı 11gün kalın da bi görün bakalım dedi nasıl oluyormuş. (aklınca oranın şartlarının kötülüğünden dem vuracak)
nasıl delirmez bir insan bilmiyorum. bu söylem bu sözlükte neden tartışılmaz adam gibi onu da bilmiyorum. gelip de adriana lima ya da jolie ya da nijerya futbol milli takımı bizi kurtarmayacak heralde. her satırı detay detay okumadım. belki bahseden oldu ama buranın yanması lazım. sözlükteki durum: köy yanar deli taranır durumu.
30 binden fazla insanın (bakın yurtta demiyorum, yurttaşlık bi yana insan diyorum bebek çocuk kadın erkek yaşlı) ölümüne sebep vereceksin sen. sonra senin yandaşın bu ülkenin b iline belediye başkanı olacak ve bu cümleyi kuracak. iktidar olayı istediği boyuta getirdi. onların açılımdan anladıkları şey, bu ülkede yaşayanların aralarını açmak. hoşgörü elde kalmadı. sağlaması yapılamıyor bile. ve şey'in biri çıkıp zırvalıyor. ülke resmen yanıyor. kim ne bekliyor inanamıyorum. tartışma konusu olmayacak şeyler vardır. iktidar muhalefet özgür düşünce demokrasi ordu azınlık gibi temel argümanlar yüzyıllarca tartışılır. onlar şekil ve el değiştirirler. ama sen ulus-devletini zenginliklerini de gözeterek korumak zorundasındır. bunu yapmıyorsun cehennemim dibi...
bu şey ve diğer şeyler için diyecek çok şey var da, neyi nasıl desem bilemiyorum. bilemedim saçmaladım sinirden. bilemedim ben...
ilginç fikirlere sahip bir bünye. daha da ilginci bünyesinde denetim mekanizması yok. çeyrek aklına geleni ifraz ediyor. eh, ağzından çıkanlara söz diyecek halimiz yok, en nazik tabirle ifrazat diyelim. ağzından son dökülenler öcalan'ın tutukluluk koşullarını anlamaları babından erdoğan,baykal ve bahçeli'nin imralı'da onbir gün geçirmeleriymiş. tamam canım hazırlasınlar çantalarını, başka bir sıkıntın?
adam gibi adam. siyaset yapmayı çok iyi biliyor ve gerçekten de doğru düzgün konuşuyor. diyarbakır'a yaptığı yenilikler çok fazla. o'nun sayesinde diyarbakır modern kent görünümü almayı başarmıştır.*
cumhuriye bayramı kutlamaları doğrultusunda lütfedip törenlere katılması ve istiklal marşı'nı okuması artık haber de olan yılan suratlı organizma. abd'ye o kadar güvenmese iyi olur; malum onlar adam satmakta ustadırlar, sonra bir bakmış ki başbaşa kalmışız.
tipi bozuk şahsiyetsizin önde gideni. ondan çok onu secende ve hala secmeye devam edende asıl kabahat. herseyi hakediyolar onlar, bi de çıkıp eşit haklarda değiliz diyolar. sen ilkönce insan ol ondan sonra bahset haktan hukuktan. imralı'daki yaratığın kankası bu adam.
bi mahlukatı tanımlamak için verdiğim zamana acıyorum.
nerden cesaret aldığı çok merak edilendir.
ayrıca ne dediğini bilmemektedir!
gerilla(!) denilen itlerle benim şanlı şerefli ordumun mehmetçiğini bir tutmaktadır.
diyor ki bu zat(!) "ben diyorum ki askere sıkılacak kurşum bana sıkılsın ama türk aydını türk politikacısı da çıksın gerilla(!) ya sıkılan kurşun bana sıkılsın desin."
nasıl bu kadar ileri gitmeye başladılar anlaşılır gibi değil! dahası "gerekirse ayrılırız" diyor bu ve denkleri...
varsın desinler!
evet ayrılır ama kelleleri vücudlarından!
edit: bir gerilla(!) da burda çıktı, sıkma canını sende ayrılırsın, ayırırız.
iki gündür hakkında çıkan diyarbakır daki festivalle ilgili haberler şişirme değilde doğruysa eğer şakır şakır devlete kafa tutan adam. bir allahın kulu da çıkıp ağzını açamıyor ya. mecliste çoğunlukta bulunan partinin ne gibi bir açığını biliyorlar veya nasıl bir işbirliği içindeler kimse bu insanlara dur diyemiyor.
çok çalışan belediye başkanı(ymış). sakın o çok çalıştım havaları bölücü partisine oy toplamak olmasın? ayrıca yaklaşık 5 paragraf yazmıştım kendisine de neyse sözlük formatı falan filan.
