biz burada ne kadar ahkâm kesersek keselim. Petrol, para, silah, uyuşturucu... vb. gibi zerzevatlar ortaya atalım, derinde bir yerlerde başka başka muhabbetlerin döndüğü ve döneceği de aşikar.
Tabi basit olan ve herkesin bildiği ve hemfikir olunan konular var o ayrı.
Amerikan mandasının kalkması lazım.
Amerika' nın gölgesi altında serseri mayın gibi dolanan israil barbarlığı' na ( Suriye içinde aynı şeyler geçerli) dur denilmeli.
Libya' yı bardağın dolu tarafından düşünecek olursak geriye Suriye, Mısır, Irak, israil, iran kalıyor. Eee şu an itibarı ile bu ortadoğu ülkeleri' nin sorunlari ve aşılmaz engelleri yıllardan beridir aynı ve işin açıkçası samimi olmak gerekirse, bu durumların ve bu belirsizliklerin daha yıllar boyu süreceğini tahmin ediyorum.
Yani herşey olduğu gibi sürecektir. Keşke gerçekten bir çözüm olsa da saatlerce bu konu üzerinde istişare etsek.
müslümanların akıllanıp birbirini öldürmemeleri gerektiğini, aksine birlik olmaları gerektiğini anlamarından geçer. fakat ne yazık ki çok zor gozükmektedir.
Prezervatif imparatorluğu kurulmalı. Yani bence böyle. Yani başka ne yapılabilir. Kısacası o koca popolor entry girerken başka ne yapılır. Iyi geceler.
akacak kan damarda durmaz demişler;
kan akacak aga hem de oluk oluk kan...taaa ki vampirler doyana kadar.
çözüm yok! ne zaman kapitalizm doyar o zaman kapanır kan muslukları...
2000 yıldır bu coğrafya da savaş oldu kimi su için kimi petrol için kimi toprak için burası Mezopotamya dini inanışlarda ilk suç burada işlendi. Bu Müslüman Hristiyan Yahudi meselesi değil bu coğrafyanın kaderi bu her zaman bir savaşan ve bir kazanan vardır bu coğrafyada. Çözüm : Bu bölgedeki sorunun bayraklar değilde bölge olduğunun en açık göstergesidir. Yapabiliyorsanız bölgeyi söküp iskandinavya ya götürürseniz çözülür.
başlık altına mantıklı bir şeyler yazmak için beni beklemiş herkes sanırım! neyse...
siz fark etmediniz belki ama bizzat Mahmut Abbas baklayı ağzından çıkarmıştı bundan 5 sene önce; "Asıl hatayı 1947 yılında, toprakların paylaştırılmasını reddetmekle yaptık!"
Mahmut Abbas, Filistinli Arap lideri, kişiliği ve otoritesi tartışılamaz bir adam. FKÖ kurucularından...
Şimdi de, kağıt üzerinde de olsa Filistin Devleti'nin başkanı.
Gerçekten de, hep söylerim, 1947 tarihli Birleşmiş Milletler planı, gerçekçi ve adil bir plandı.
O topraklar üzerinde bir Yahudi, bir de Arap devleti kurulmasını, ingilizler'in Osmanlı'nın elinden alarak sömürge yaptıkları ülkenin bu şekilde "kardeş payı edilmesini" öngörüyordu.
Sınırlar fazla girintili çıkıntılıydı ama nüfus kaydırmaları yapılarak bu sorun daha sonra, ellili yıllarda çözülebilir, iki devlet de daha "kompakt" hale getirilebilirdi.
Yahudiler buna sıcak baktılar, o dönemde başka çareleri yoktu ama Araplar şiddetle reddettiler.
Savaşa tutuştular ve yenildiler. 1948 yılında israil bağımsız devlet oldu ama altmış üç yıl sonra bile ortada henüz somut bir Filistin Arap Devleti yok.
Araplar ne zaman yeniden savaşmaya kalksalar gene yenildiler, 1956'da, 1967'de ve 1973'te...
Klasik savaşın sökmeyeceğini görünce teröre yöneldiler, zaman zaman çok can acıtıyorlar ama onların da canı çok yanıyor.
Ve de bu işin sonu yok gibi görünüyor. Güvercinler anlaşacaklar belki iki taraftan ama iki tarafın da şahinleri bırakmıyorlar. Sorunun çözülmesi için iki taraflı kesin karar şarttır;
israil, Araplar'ın da bir bağımsız devlete hakları olduğunu kabul edecek, kutsal kitabındaki coğrafya bütünlüğüne ulaşmaya çalışmaktan vazgeçecek, gerçekçi olacak. Öncelikle, David ya da Salomon döneminde değil, milat hesabıyla yirmi birinci yüzyılda yaşadıklarını idrak edecekler. (Arthur Koestler onları uyarmıştı... "Din devleti kurmayın, laik devlet kurun, sonra başınız çok ağrır" demişti...)
Bütün Arap ve Acem dünyası, yani islam dünyası da, israil'in "varolma hakkını" kabul ve teslim edecek, Türkiye'nin en başından yaptığı gibi...
Bir taraf kendine yeni bir Yeşua arayıp ille "vaadedilmiş topraklar" hayali kurduğu, öbür taraf da "israil'i yoketmeye azmettiği" sürece bu kavga dövüş böylece sürer gider...
Başka bir çözüm yolu da yoktur. Ne israil devleti Arap unsurunu yokedebilir, de de islam dünyası israil devletini ortadan kaldırabilir.
Gerçekçi çözüm akıl yoluyla değil, ancak acılar çekerek, şehitler vererek elde edilebilirmiş demek ki... Yazık...
Mahmut Abbas akıllı bir adam. 5 yıl önce yaptığı yukarıdaki açıklamayı şimdi biraz daha açıp kendisinden asıl şöyle bir açıklama beklerim:
"Belki de asıl en büyük yanlışı Osmanlı'ya başkaldırarak yaptık... 1908 yılında diğer halklar gibi biz de canlanmalı, ittihatçılar'a, verdikleri sözü tutmaları, vakit kaybetmeden, imparatorluk dağılma sürecine girmeden, eşit halkların eşit haklarına dayalı bir konfederasyona gitmeleri için baskı yapmalıydık! Meclis-i Mebusan'da temsilcilerimiz de vardı ama uyanamadık..."
Ne altı milyon Yahudi ölürdü ne de Araplar acı çekerlerdi. Türkler'in de iki yakaları biraraya ancak şimdi şimdi değil, o zamandan gelirdi.
ilk başta hükümetlerin kabaca 'beyinlerini kullanmaları' gerek.
Buna eğitim sistemlerini düzenleyerek ve kendilerine güvenerek kolaya kaçmadan üretken bir topluluk oluşturarak başlayabilirler. En önemli parça milletin dinini birilerinin yönlendirmesi olmadan araştıracak düzeyde öğrenmesi ama bunun icin de hükümetlerin halkına daha az baskılı davranması gerek.