öğle yemeği için bi esnaf lokantasına gittim. sipariş falan verip bi masaya oturdum. bi yandan da cepten sözlüğe bakıyorum. arada da küfür ediyorum sol frame'deki başlıklara. arkamdaki masada da gayet normal bi çift var. ben yemek yerken kalktı bunlar. adam önden gitti hesap ödemek için. hatun ise yanımdan ağır ağır yürüyerek gitti. farkında bile değilim. kafamı kaldırmadımhiç, gözüm sözlükte. takip ettiğim yazarlar bişey yazmış mı diye bakıyorum. bi 3-5 dakika geçtikten sonra bi baktım masanın kenarında bişey var. bi kartvizit bu. sadece cep telefonu numarası olan pembe bi kartvizit. garsona seslendim 'bu nedir usta' diye. 'abi onlar vurdurma timi' dedi çocuk. arkamda oturan çift dedim ya, meğer onlar çift değilmiş. o yanındaki herif o kadının pezevengiymiş. garson bunu dedikten sonra lokantadaki tüm gözler bana döndü amk. kartı alsam bi dert almasam bi dert. lokantadaki herkes bana bakıyo. 'alla alla ne insanlar var ya' diye söylenip kartı yırttım ve çöpe attım. ama ne yalan söyleyim, kartı yırtıp sokağa atsaydım toplayıp tekrar birleştirirdim. itiraf ediyorum köpek gibi pişmanım (vol 1).
saat 18.00
arabayla eve geliyorum. mecidiyeköy civarındayım. çok sıkışık bi trafik var. trafikten yararlanıp cepten yine sözlüğe giriyorum. yine küfür ediyorum sol frame'deki başlıkları görünce. trafik ışıklarına takılmışım tabii. bütün arabalar bekliyo. tam da bu anda arabaların arasında yürüyen bi herif dikkatimi çekti. bu adam bazı arabaların şoför tarafındaki camlara bişey koyuyo. reklam falan diye düşündüm. benim arabanın camına da koydu. bi baktım masaj salonu kartviziti. 'şöyle rahatlatırız, böyle uçururuz, yok böyle boşaltırız adamı' falan yazıyo. gözlerimden resmen bi alev huzmesi çıktı kartı okuyunca. restorandaki pişmanlığımın intikamını almak üzereydim. ama kartvizit sol camın dışında. cam kapalı olduğu için adam kartı camın kenarına sıkıştırıp geçti. yani kartı almanız için camı açmanız gerekli. o kartı almalıyım diye düşündüm. ama dikkatli olmalıydım. lokantadaki hatayı yapmamalıydım. sonra diğer arabaları süzmeye başladım 'acaba bakan varmı' diye. solumdaki arabaya bi baktım, 50-55 yaşlarında bi teyzeyle göz göze geldim. resmen aşağılar şekilde bakıyodu. 'abaza pis herif' mesajını bakışlarından anladım. neyse o teyzeden bişey olmaz diye düşünürken sağımdaki arabaya bi baktım, baya yakışıklı bi herif (piç) 'bunlara mı kaldın abaza herif' dercesine bakış attı. içimden 'tabii aşağılarsın. yakışıklı it' diye küfür ettim içimden. o tip bende olsa ben de bu sikindirik kartvizitlere kalmazdım. o an insanların bütün fikirlerini yok etmeliydim. camı açtım kartı elime aldım. içimdeki ses 'al o kartı' diye böğürürken, kartı buruşturdum ve herkesin göreceği şekilde havaya attım. kartın yere düşüşünü hüzün içinde izledim. köpek gibi pişmanım (vol 2)
bütün yol boyu düşündüm. hırslarıma ve cinsel dürtülerime yenik düşmeyip güçlü bi insan olmalıydım. yolda gaz veren bi kaç parça açıp kişiliğimi buna ikna ettim. 'oğlum sen böyle bi adam değilsin' diye söylendim yol boyu.
saat 19.00
eve geldim. arabayı bi alt sokağa parkettim. 2-3 dakikalık yolum vardı. bu boşluk sözlüğe gözgezdirmek için yeterliydi. hemen cepten sözlüğe girdim tabii. sol frame'i görünce 'amk böyle işin' dedim ve çıktım sözlükten. apartmanın kapısına gelince kafamı bi kaldırdım, içerde 3 tane hatun asansör bekliyo. anahtarı ışık hızıyla çıkarıp kapıyı açtım. asansör gelince de hemen daldım. hatunlar da geldi tabii. size hatunları şöyle anlatabilirim; normal bi giyim tarzı değil. resmen tahrik etmek için giyinmişler. neyse ben 5. kata bastım. bu hatunlar herhangi bi katın tuşuna basmadı. 'ulan neden basmadılar' diye düşünürken 5. kata geldik. hayatımda yaptığım en güzel asansör yolculuydu. hep bareber indik asansörden. annam amk aynı kattayız. ben oturduğum daireye yöneldim, onlar da karşı daireye. eve girdim. üstümü falan değiştirdim. bişeyler yemek için hazırlanırken kapıcı geldi. çöpü almaya gelmiş enver abi. ama aklım hala asansörde karşılaştığım hatunlarda. ulan sorsam ayıp olur mu ki diye düşünüyorum. enver abiyle de aramız iyidir. neyse bi şekilde girdim muhabbete.
-enver abi bişey sorcam ama aramızda kalcak.
+sor yiğenim.
-abi bu karşı komşum ne iş. (hafif kısık sesle)
+eskort yiğenim onlar.
-valla mı?
+eee yan komşun da eskort. ( 1 katta 3 daire var ve iki komşum da eskort)
-hadi yaa.
+noldu yiğenim niyetlendin galiba. keh keh keh. bu apartmanda çok eskort var yiğenim. keh keh keh.
-eyvallah abi. hadi iyi akşamlar.
evet iki komşumda eskort. apartman desen kerhane gibi. neyse bu da tanrının bi şekilde beni sınama şekli herhalde. ben böyle bi adam değilim yaa. bilmiyorum..
ama şunu farkettim. ne zaman cepten sözlüğe girsem bi hatun olayı geliyo başıma amk. sözlükten hatun düşmesine yeni bi boyut kazandırdım resmen. burdan zall'a da selam olsun. kodlayan ellerin dert görmesin..
