Bir ekşi sözlük başlığı aslında istanbul'da veya diğer illerde olan taksilerle yaşanan hadiselerle ilgili olan hadiseler yazılıyor başlığa buradada olur dilerim.
Ben vakt-i zamanında dolmuş taksicilik yaptığımdan pek siklemediğim iddia. Misal sarı taksici olsam evini arabanı yakardım. Var mı öyle tükürüp kaçmak götoş.
Atatürk havalimanındaki özellikle dış hatlardaki taksiciler hep ballı börek olsun diye bekler. yakın mesafe dediğin zaman sanki adamın anasına küfretmişsin gibi tavır yapar. b.evler yaylaya gideceğim dedim bu saate kadar bekledim mesafeye bak dedi. sanki sözleşmesi var sarıyer'e kadar gidecek.
Havaalanı saldırısı sonrası tescillenmiştir. istanbul daki taksiciler istisnalar hariç, ekseriyetle cahil, kavgacı, korkak ve suç işlemiş tiplerdir. Kavgayı da erkek gibi değil hemen diğer mafya gibi çalışan orospu çocuğu arkadaşlarına haber verip 1 kişiye 5 10 kişi girerler.çünkü orospu çocuğu olmak bunu gerektirir.
Hırsızı, gaspçısı, sabıkalısı ne iş yapacak? Ya taksici, ya minibüsçü, ya otobüsçü ya da kamyoncu olmuyor mu bu memlekette? Ya ot sarıp içerler araç kullanırken ya da insanın burnundan getirirler. Ulan standardı - leri geçti bu memleketin.
sözün bittiği yerdeyiz.
insanların çaresizlikleri üzerinden rant sağlamaya çalışan bu sırtlanlarla aynı ülkede yaşamanın utancını yaşıyorum.
insanlığın gereği o insanları bedava taşımaktı.
adam başı 100 dolar almışlar
haram zıkkım olsun
iyilerini tenzih ederim.
çoluk çocuğuna helal rızık yedirmek için çalışanları saygıyla selamlarım
bu işi yapanları lanetliyorum
allah belanızı versin.
taksi ve dolmuş esnafından yıldık be arkadaş. hadi diğer şehirlerin taksicilerini bilmem necilerini bilmem de, özellikle ankara dolmuş esnafı çile. bak abartmıyorum çile bülbülüm çile. hiçbir zaman haklı olamazsınız, kendi keyfi gereğince iş yapar. kafasına göre yolcu alır kafasına göre durakta bile durmaz. şikayet edersin kavga çıkar etmezsin içinde patlar. yolcusu azdır gaza basmaz ulustan gölbaşna gelirsin bir saate aheste aheste...
bu yazımda ağzımdan çıkan hiçbir cümleyi abartmadan yazdım. şu hayatta benden sürekli beddua yiyen bir güruh varsa o da dolmuş şoförleridir. işini layıkıyla yapan sabır dehası şoförlerimizi tenzih ediyorum. müşterinin de iyisi kötüsü mevcut memlekette.
fıkralara konu olmuş durumdur. "annesi, oğlunu anneannesine gönderecektir ancak kendisi işi olduğu için, çocuğun taksiyle gitmesi gerekir. en büyük sıkıntı ise, çocuğun ağzının ayarının olmamasıdır. annesi çocuğun yolda taksiciye kötü bir şey söyleyip yolda indirilmesinden korktuğu için, oğlum çok hazır cevaptır ve ağzı bozuktur, canınızı sıkmasın mümkünse kendisiyle hiç konuşmayın der. taksici yolda giderken 'ulan bu nasıl bebe ki du bakalım ben ona gösteririm hazır cevabı' falan diye düşünür. şeytan dürtmüş bir kere taksici çocuğa 'ulan bana bak anan or.spu baban p.zevenk olsa sen ne olurdun" diye sorar. çocuk da hiç düşünmeden "taksici" diye yapıştırır. nasrettin hocanın torunu mübarek. tabii bu fıkra çeşitli mesleklere uyarlanmaktadır o da ayrı ama bu, taksici gerçeğini değiştirmez.
tabii ki bazıları tenzih etmek gerekir ama geneli için doğru olan önermedir. buna otobüs ve minibüs şoförlerini de dahil etmek gerekir ki pek çok akrabam bu işleri yaparak hayatını idame ettirmektedir. trafik kuralları, sinyal, nezaket hak getire... cart diye önünde dururlar, beklenmeyecek yerde bekleyip trafiği felç ederler. acelesi olduğu için taksiye binen insanlardan üç kuruş daha fazla almak için yolu uzatıp geç kalmasına neden olurlar. hepsini geçtim, kendileri yolcu indirip bindirirken, istedikleri kadar duraksarlar onlar için haktır ama siz önlerinde ezkaza biraz duraksayın, yandınız, selektörler, kornalar... haa tabi bir de kırmızıda dururken sarı yanmaya görsün, bunu şoförlerin pek çoğu yapıyor ama dolmuş ve taksi şoförleri istisnasız yapıyor...
biraz genelleme olcak ama taksici ve minübüscülerde karakter görmedim. tecrübe ettim bunu, bu yaşta hemde, ne şeref ve haysiyet. her 20 şoförün 18i beni içimden küfür ettirdi, etmediysem adam değilim. hepsi triplerde.
