Kim söylemiş beni
Süheylâ'ya vurulmuşum diye?
Kim görmüş, ama kim,
Eleni'yi öptüğümü,
Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
Melâhat'i almışım da sonra
Alemdara gitmişim, öyle mi?
Onu sonra anlatırım fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
Güya bir de Galataya dadanmışız;
Kafaları çekip çekip
Orada alıyormuşuz soluğu;
Geç bunları, anam babam, geç;
Geç bunları bir kalem;
Bilirim ben yaptığımı.
Ya o, Muallâ'yı sandala atıp,
Ruhumda hicranın'ı söyletme hikâyesi?
Tıpkı 2000 dönemi şairleri gibi -2000-2010 dönemi şairleri duyguyu bile reddetmiştir. şiirlerdeki yapıyı bozmaya çalışmışlardır ve ortaya ironişiir'i çıkarmışlardır- kendinden önceki tüm kalıpları, ölçüleri, kafiyeli şiiri yok sayıp turk şiirini bambaşka bir yere taşımanın öncülerinden biri olmuştur.
Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?
"isterim benim de acaip isimleri
Hiç duyulmamış zenci arkadaşlarım olsun.
Onlarla Madagaskar limanlarından
Çin'e kadar yolculuk yapmak isterim.
isterim içlerinden bir tanesi
Vapurun güvertesinde yıldızlara karşı
"Hoy Lu-Lu" şarkısını söylesin her hece.
Ve bir gün ansızın bir tanesine
Rastgelmek isterim
Paris'te..."
Uyanır uyanmaz aklıma düştü de,bendeki orhan veli'yi anlatmak istedim.Orhan veli hayata güzel gözlerle bakar.'Çayın rengi ne kadar güzel,sabah sabah,açık havada!' der mesela.Ve güzel havalara bayılır;'Beni bu güzel havalar mahvetti'der.Hayata karşı dolu doludur;'deli eder insanı bu dünya;bu gece,bu yıldızlar,bu koku,bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.'istanbul'u ne denli sevdiğini bilmeyen yoktur;'istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.'.Eleştirilerini en yalın biçimde yapar;'Neler yapmadık şu vatan için!Kimimiz öldük,kimimiz nutuk söyledik.'.Kadınları sevmeyi bilir;'Güzel kadınları severim,işçi kadınları severim,güzel işçi kadınları daha çok severim'.Aşka en güzel biçimde davet eder;'Bekliyorum;öyle bir havada gel ki,vazgeçmek mümkün olmasın!'.Yani iyidir orhan veli sever,şükreder,dünyanın güzelliklerini görür,yalnızlıkla yüzleşir,hatta eskiler alıp yıldız yapar.
"uyuşamayız seninle yollarımız ayrı;
sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi;
senin yiyeceğin kalaylı kapta;
benimki aslan ağzında;
sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik
ama seninki de kolay değil,
kardeşim;
kolay değil hani;
böyle kuyruk sallamak tanrının günü.
cevap
-ciğercinin kedisinden sokak kedisine-
açlıktan bahsediyorsun;
demek ki sen komünistsin.
demek bütün binaları yakan sensin.
istanbul'dakileri sen
ankara'dakileri sen...
sen ne domuzsun, sen!"
"pazar akşamları" şiirini her okuduğumda beni benden alan, talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybeden, asosyal ve depresif şairimiz.
pazar akşamları
şimdi kılıksızım, fakat
borçlarımı ödedikten sonra
ihtimal bir kat da yeni esvabım olacak
ve ihtimal sen
yine beni sevmeyeceksin.
bununla beraber pazar akşamları
sizin mahalleden geçerken,
süslenmiş olarak,
zannediyor musun ki ben de sana
şimdiki kadar kıymet vereceğim ?