şiir kitabında en dikkatimi çeken dizeler, "yalnızlık" ile ilgini olanlardı. bu kadar güzel tasvir edilemez. yıllardır benim gibi yalnız yaşayan insanlar daha iyi anlar.
--spoiler--
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.
güzel şiirlere sahhip garip akımının öncülerinden olan şair. şiirlerinin müşfik kenter' in sesinden dinleyince daha iyi hissediliyor o duygular şiirlerindeki.
vakitsiz kaybettiğimiz, türk şiirinin ve hatta dünya şiirinin bir numaralı şairidir. onun şiirleri hayattır, hayat onun şiirleridir. gereksiz romantizme, gereksiz söz kalabalığına girmemiş, anlama önem vermiştir. ölçüsüz uyaksız nasıl yapıyorduysa, şiirlerinde muhteşem bir ahenk vardır her zaman.
garip öncesi şiirlerine bakıdığında söz sanatlarını çok iyi bildiği, ölçü ve uyak konusunda ne kadar yetkin olduğu hemen anlaşılır. bu konuda onu eleştirmek pek mümkün değildir. nasıl soyut resim yapmadan önce somut resimde başarılı olmak gerekiyorsa, nasıl soyut resim somut resimden daha üstün ve daha zorsa, orhan veli'nin şiiri de öyledir. bir nevi edebiyatın soyut resmidir.
şiirlerinde her zaman birden çok anlam barınmaktadır. nüktedandır. anlamı basit görünür fakat her okuyuşta farklı anlamlar keşfeder okuyucu. hele onun hakkındaki eleştirileri okuyacak olursa, anlam derinliğine ve adamın zekasına hayran kalır.
kısacası orhan veli anlatılamaz. orhan veli orhan veli'dir işte.
acıkmamak istersin, üzülmemek istersin, yorulmamak istersin aslında sen ölmeyi istersin diyen ve bohem bir hayatın sonucu ibretlik bir şekilde genç denebilecek bir yaşta ölen günlük tarzı şiirler yazan şair.
beş parasız bir halde ölü bulunmuş, değeri öldükten sonra anlaşılmış türk şairi.
isterdim ki şimdi de yaşasın ve bir de bu haliyle dinlesin istanbul şehri'ni.
o zaman duyduklarını anlatmak için şiir mi yazardı, küfür mü ederdi?
(bkz: istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı)
Orhan Veli garipçi olmadan önce, bu isimle yazarmış şiirlerini. bir tane şiiri vardır ki çok güzeldir.
Kimse duymadan ölmeliyim
ağzımın kenarında
bir parça kan bulunmalı.
Beni tanımayanlar
"Mutlak birini seviyordu" demeliler.
Tanıyanlarsa, "Zavallı, demeli,
Çok sefalet çekti..."
Fakat hakiki sebep
Bunlardan hiçbiri olmamalı.
--spoiler--
sanma ki derdim güneşten ötürü;
ne çıkar bahar geldiyse?
bademler çiçek açtıysa?
ucunda ölüm yok ya.
hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
güneşle gelecek ölümden?
ben ki her nisan bir yaş daha genç,
her bahar biraz daha aşığım;
korkar mıyım?
ah, dostum, derdim başka...
--spoiler--
türk şiirine ilk defa günlük hayatta kullandığımız informal kelimeleri sokan şaiirimiz olup garip akımının baş temsilcisidir. şiirlerinin dili basit gözükse de derin anlamlara sahip olabilirler.
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bir iş var bu işin içinde.
bugün ölüm yıl dönümü olan güzel insan, güzel şair.
belediyenin açtığı bir çukura düşüp beyin kanamasından 36 yaşında öleli tam 62 yıl geçmiş. yazık oldu süleyman efendiye.
mesele falan değildi öyle,
to be or not to be kendisi için;
bir akşam uyudu;
uyanmayıverdi.
aldılar, götürdüler.
yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
duyarlarsa öldüğünü alacaklılar
haklarını helâl ederler elbet.
alacağına gelince...
alacağı yoktu zaten rahmetlinin.
bakakalırım giden geminin ardından
atamam kendimi denize, dünya güzel
serde erkeklik var, ağlayamam.
ne zaman okusam bu dizeleri, oha be ne sevmiş adam. nasıl naif nasıl kırılgan. kim ki bu adamı bu hale sokan kadın diye düşünürdüm. sonra öğrendim ki aslında bir kadına değil amerika'ya giden yakın dostu, ünlü cerrah orhan bumin için yazmış bu dizeleri...
"Biliyorum, kolay değil yaşamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine...
-Bin türlü mavi akar Boğaz'dan-
Her şeyi unutabilmek maviler içinde.
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;