Hitler amca!
Bir gün bize de buyur.
Kakülünle bıyıklarını
Anneme göstereyim.
Karşılık olarak ben de sana
Mutfaktaki dolaptan aşırıp
Tereyağı veririm.
Askerlerine yedirirsin.
Bütün güzel kadınlar zannettiler ki
Aşk üzerine yazdığım her şiir
Kendileri için yazılmıştır.
Bense daima üzüntüsünü çektim
Onları iş olsun diye yazdığımı
Bilmenin.
"iş olsun diye" aşk şiirleri yazan bir şair.
iş olsun diye okunmaması gereken bir şair.
Garip akımının öncüsü ve ateşli savunucusu, şair ve yazar.
Erken yaştaki beklenmedik ölümünden sonra topluluk dağılmıştır fakat edebiyatımızda açtıkları çığır halen etkisini sürdürmektedir. Bir başka deyişle günümüz modern edebiyatının en sağlam temellerinden bir tanesi garip topluluğuna aittir.
Adı geçince yüreğim bayram yeri oluyor. insan istanbul'u daha bi farklı seviyor onun sayesinde. En karmaşık duyguları, en sert eleştirileri öyle yalın dille anlatıyor ki mısralar arasındaki ahenge bırakıveriyorsunuz kendinizi eşsiz bir ezgi dinlercesine.
Bu dünyadan iyi ki bir Orhan Veli geçmiş.
Türk şiirini şu hece ölçüsünden kurtarıp bambaşka boyutlara gelmesinde, her bokta olduğu gibi şiirde de kendi yükleri altında ezilen bir millete durun lan alternatif var diyen büyük biridir.
Sıcak kanlı şair. Bazı şairler vardır, şiirlerini okuduğunuzda yakın hissedersiniz onu kendinize, sanki dibinzdedir, bir şeyler mırıldanıyordur kulağınıza. işte öyle bir şair Orhan Veli.
Alın bir şiyiri.
"Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti."
Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.
Yukarıdaki vatan için adlı şiirini okuduktan sonra damağımda harika bir tat bırakan şairdir. Sadece üç mısrayla neler neler anlatabiliyor bir şair, görünce hayret ediyor insan gerçekten.
" Sevdiğim insanlara
kızabilirdim,
eğer sevmek bana,
mahzun durmayı öğretmeseydi. "
Orhan Veli.
Yolun yarısında yolun yarasında gitti.
Ölümünün 67. Yılında saygıyla anıyorum.
67 yıl önce bugün, 36 yaşındayken aramızdan ayrılan şair. kendisini şu güzel şiiri ile anmış olalım.
Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
içinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikce
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin,
Şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar,
Donanmalar mı?
Heeey
Ne duruyorsun be, at kendini denize:
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere...
her şey birdenbire oldu.
birdenbire vurdu gün ışığı yere;
gökyüzü birdenbire oldu;
mavi birdenbire.
her şey birdenbire oldu;
birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
yemiş birdenbire oldu.
birdenbire,
birdenbire;
her şey birdenbire oldu.
kız birdenbire, oğlan birdenbire;
yollar, kırlar, kediler, insanlar...
aşk birdenbire oldu,
sevinç birdenbire.