'bir de rakı şişesinde balık olsam' mısrasıyla beni benden alan derin düşüncelere dalmamı sağlayan kafamda oluşan onca düşünceden hangisini anlatmak istiyor acaba diye düşündüren garipçi.
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yuarası desem...
değil!
Ekmek parası desem...
değil!
Bir dert ki
Dayanalır şey değil.
müşvik kenter bir garip orhan veli isimli albümde siirlerini seslendirmiştir.hemde ne seslendirmiştir..dalar gidersiniz gözleriniz kapanıverir kendiliğinden..uyanırsınız mavi..heleki rakı sofrasının yanı başında oluyorsa tüm bunlar,bir kaçgün garipleşirsiniz.'simdi' diyiveremezsiniz.'imdi' çıkar ağzınızdan.rakı şişesinde balık olma hayalinizi o bir kaç gün atamazsınız başınızdan.bedava yaşamaya devam edersiniz.
yaşını çoktan aştım orhan veli'nin
ölümle duruyorsa eğer yaşlanmak
onun bir sonbahar yağmuruna gömülü ölüsü
yağdı yağacak
ölünce kirlerimizden temizlenir
ölünce biz de iyi adam oluruz...
sade ve ince
dünyaya uzun parmaklarıyla dokundu dokunacak.
garip akımının kurucusu olan yazarımızdır. şiirin temelinin ahenge değil manaya dayanması gerektiğini savunmuş, iyi şiir anlayışının kafiye-vezin eksenine dayandırılmasını yeteneksizlik olarak kabul etmiştir. gündelik hayatı ve sıradan insanları şiir gündemine dahil etmiştir. şiir poetikasını denize doğru isimli kitabının garip isimli ön sözünde açıklamıştır. aynı kitabın 5. baskısında bu kez söz sanatlarını ve kafiyeyi red etmediğini fakat tekrarlanan bir sanatın şiire hiç bir şey katmayacağını söyleyerek ilk döneminin sert poetikasını biraz olsun ılıtmıştır.
şiir anlayışı dönemi içinde anlaşılamasa da sonra ki dönemler de " yeni türk edebiyatında ilk yenilikçi" ünvanını almış ismi garip olan akımı "birinci yeniciler" olarak adlandırılmıştır.
"öyle bir havada gel ki; vazgeçmek mümkün olmasın!" orhan veli.
garip akımı kurucularından olan türk şair.
erken yaşta ölümüyle şiirleri sahipsiz kalmıştır .
geriye nice güzel şiir bırakıcak olduğunu bilmek, bu zamansız ve erken gidişin ise mani olduğunu düşünmek daha bir acı verir insana..
Çadırımın üstüne yağmur yağıyor
Saros körfezinden rüzgar esiyordu
Ve ben,bir roman kahramanı
Ot yatağın içinde
ikinci dünya harbinde
Başucumda zeytinyağı yakarak
Mevzuumu yaşamaya çalışıyordum
Bir şehirde başlayıp
Kim bilir nerde
Kim bilir ne gün bitecek mevzuumu
Yeni yetmelik zamanında, şiir hakkındaki "Sadece ders için okunması gereken sıkıcı edebiyat türü" şeklindeki tanımlamamı değiştiren şair. Kitabı elime geçtiğinde, hayretle "Şiir anlaşılabilir ve güzel de olabiliyormuş demek." diye düşünmüş, defalarca büyük zevkle okumuştum. Kendisine olan özentim, uzun zaman otuzaltı yaşında ölmek istememe sebepti.
genç yaşında içki içtikten sonra eve dönüşte yoldaki çukura düşmüştür. pek aldırmamıştır. mide bulantıları sonrası 2 gün sonra beyin kanamasından ölmüştür. hala yanarım 35'inde gitti diye. daha çok yazamadı diye.
asi yazardır. heceyi ölçüyü uyağı sallamamıştır. isyankardır rakı şişesinde balık olmak istemiştir. garip akımının da öncüsüdür aynı zamanda. melih cevdet ve oktay rıfat da vardır bu akımda, hatta OMO diye de ezberlemişizdir edebiyat derslerinde.
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
bu şehirde yağmur altında dolaşılır
limandaki mavnalar bakıp
şarkılar mırıldanılır geceleri.
bu şehrin sokakları çoktur,
binlerce insan gelir gider sokaklarında..
her akşam çayımı getiren
ve bir beyaz rus olmasına rağmen
hoşuma giden garson kadın bu şehirdedir.
bu şehirdedir
valsler, fokstrotlar arasında schumann'dan, brahms'dan
parçalar çaldığı zaman dönüp
bana bakan ihtiyar piyanist.
doğduğum köye müşteri taşıyan
şirket vapurları bu şehirdedir.
hatıralarım bu şehirdedir.
sevdiklerim,
ölmüşlerimin mezarları.
bu şehirdedir işim gücüm,
ekmek param.
fakat bütün bunlara mukabil
yine budur başka bir şehirdeki
bir kadın yüzünden
bıraktığım şehir.