iyi bir şiir için illa süslü püslü laflar etmek gerekmediğini ispatlamış, hayatımızda küçük ve önemsiz gibi görünen anların, olayların aslında ne kıymetli şiir malzemeleri olduğunu göstermiş büyük üstad.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çaıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...
Dün fena sıkıldım akşama kadar
iki paket cigara bana mısın demedi
Yazı yazacak oldum, sarmadı
Keman çaldım ömrümde ilk defa
Dolaştım
Tavla oynayanları seyrettim
Bir şarkıyı başka makamla söyledim
Sinek tuttum bir kibrit kutusu
Allah kahretsin, en sonunda
Kalktım buraya geldim. orhan veli .
birkaç şiiri hariç diğerleri fasa fisodur. şiir yazmasaymış bence Türk edebiyatına daha katkılı olabilirmiş. şiirlerinden birkaç tane de örnek verelim de anlaşılsın.
''gözlerim,
gözlerim nerde?
şeytan aldı, götürdü;
satamadan getirdi.
gözlerim,
gözlerim nerde? ''
allah aşkına bu nasıl şiirdir ya tekerleme gibi. hemen başka bir şiire geçelim:
''
sarhoş oldum da
seni hatırladım yine;
sol elim,
acemi elim,
zavallı elim! ''
ben bu şiiri ilk okuduğumda tam da yemek yemek üzereydim gerisini siz düşünün artık. daha da kötü şiirler için bkz. orhan veli - bütün şiirleri
''ayrılış'' şiirinde 3 mısrayla neler anlatılabileceğini göstermiş bir garip şair. ayrıca ''misafir'' ve ''beni bu güzel havalar mahvetti'' şiirlerinde de ne kadar deli-dolu olduğunu görüyoruz. ölümü de bir o kadar garip ve ironik; zira hayatı boyunca kafiye kullanmayan ve karşı olan orhan veli'nin mezar taşı kafiyelidir:
''orhan veli
1914-1950''
"bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret olmayı,
bilmezler."
işte şu filli kardeşinizin hayran olduğu şairdir... Ayda en az bir iki kere aklıma gelir, içlenirim: "ben ne için bu kadar geç geldim dünyaya, orhan veli zamanında yaşamak ve onunla oturup içmek varken..."
veya kendimi orhan veli'ye kızgın bir şekilde bulurum: "ya arkadaş, bu kadar erken ölmek de nesi?!"
4s tanım: süleyman efendi ve onun nasırlarını şiire sokup da herkesi şaşırtan, hatta şok eden şairdir. Şiiri, Şiir zevkinin asıl sahibi olan işçi sınıfı için yazar...
Keşke bu zamanlarda yaşasaydı dediğim, bana şiiri sevdiren şairdir.
mektepten kaçıyorsun,
kuş tutuyorsun,
deniz kenarına gidip
fena çocuklarla konuşuyorsun,
duvarlara fena resimler yapıyorsun
bir şey değil,
beni de baştan çıkaracaksın,
sen ne fena çocuksun.
onun şiirleri çok basit gibi görünür. ne vardır herkes yazar üç beş cümleyle o şiirleridir. ama aslında o kadar içten o kadar derindir ki ta yüreğiniz en dibine seslenir sanki. türk edebiyatının hatta dünya edebiyatının en iyi şairidir. ''Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.'' dizeleriyle dünyadan birçok sürrealist şair tarafından çok beğenilmiştir. hatta bir tanesi bu şiirin sürrealizmin en önemli şiirlerinden olduğunu söylemiştir.ayrıca her şiirini okudukça bu orhan veli'nin en sevdiğim şiiri, sonra bir diğerini okuyunca yok yok en sevdiğim aslında bu diye zincirleme devam eden bir şey yaşarım. gerçek olan da bu adamın bütün şiirleri benim en sevdiğim şiiridir. orhan veli en sevdiğim yeri benim için her zaman ayrı olan şairdir, insandır. keşke daha çok yaşasaydı da daha fazla yazsaydı. ama bir yandan da ölümü tam da istediği şekilde olmuştur belki.
'''Kimse duymadan ölmeliyim
Ağzımın kenarında bir parça kan bulunmalı.
Beni tanımayanlar
Mutlak birini seviyordu demeliler.
Tanıyanlarsa, Zavallı, demeli,
Çok sefalet çekti
Fakat hakikî sebep bunlardan hiçbiri olmamalı...'''
zamanında sarhoş, ayyaş, şarapçı, meyhor gibi söz sanatları ile süslendirilmiş garip akımın efsanesi olarak en çok sevdiğim insan. oturup karşılıklı içmek istediğim şair.
otopsi
- orhan veli'ye ağıt -
morgda açılınca kafatası
doktor beyler beyin gördüler
indirince tenkafesine neşteri
doktor beyler yürek gördüler
yürekte ne gördüler dersiniz
yürekte memleket gördüler
dünya gördüler
bir de dost gördüler
ama bu işte doktor beyler
doğrusu geç kaldılar
çok geç kaldılar
uyuşamayız seninle yollarımız ayrı;
sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi;
senin yiyeceğin kalaylı kapta;
benimki aslan ağzında;
sen aşk rüyaları görürsün, ben kemik
ama seninki de kolay değil, kardeşim;
kolay değil hani;
böyle kuyruk sallamak tanrının günü.
cevap
-ciğercinin kedisinden sokak kedisine-
açlıktan bahsediyorsun;
demek ki sen komünistsin.
demek bütün binaları yakan sensin.
istanbul'dakileri sen
ankara'dakileri sen...
sen ne domuzsun, sen!