i
yollar ne kadar güzel olsa,
gece ne kadar serin olsa,
beden yorulur,
baş ağrısı yorulmaz.
ii
şimdi evime girsem bile
biraz sonra çıkabilirim
mademki bu esvaplarla ayakkaplar benim
ve madem ki sokaklar kimsenin değil.
bildiğim en iyi şairdir. aşk meşk özgürlük fakirlik peşinde değildir. derdi insandır. ölmeyen duyguları, her şart içinde yaşayabilen duyguları anlatır.
Garip akımı şairlerindendir.Hovarda bir yanı vardır. Elleri cepte avare avare dolaştiği şiirlerinde de yer etmiştir. Günlük hayatı şiirlerine konu edinir, sade bir dili vardır. "nasır" sözcüğünü şiirinde kullandığı için diğer şairlerden tepki görmüştür. Şiire saygısızlık olarak algılanmış bu davranış. şiir zariftir, asildir ve "nasır"ın yeri olamaz şiirde diye düşünülmüştür. Ama orhan veli için hayata dair bir sözcüktür "nasır".
ölümü ankarada belediye çukuruna düşerek gerçekleşmiştir. şiirlerini sonradan kitaplaştırmak amaçlı evden toplarken kimi şiirlerinin diş fırçasına sarılı olduğunu ve yazıların silindiğini görmüşler ama şiiri o haliyle kitaba koymuşlardır.
güzel şiirleri olan ancak "şair" ifadesini tam anlamıyla hak etmeyen insan. şair değildir demem ama "şair" lafı ahmet haşim'e yakıştığı kadar orhan veli'ye yakışmıyor.
Melih Cevdet ANDAY ve Oktay Rıfat HOROZCU ile birlikte kurdukları garip akımının öncüsüdür şiirde dilde sadeleşmeyi, şiiri halka indirmeyi amaçlamışlar, kafiyesiz ve ölçüsüz şiir yazmışlardır. büyük şairdir, Türk edebiyatında iz bırakmıştır.
Keşke bu zamanlarda yaşasaydı dediğim, bana şiiri sevdiren şairdir. Tanımayı ne çok isterdim.
mektepten kaçıyorsun,
kuş tutuyorsun,
deniz kenarına gidip
fena çocuklarla konuşuyorsun,
duvarlara fena resimler yapıyorsun
bir şey değil,
beni de baştan çıkaracaksın,
sen ne fena çocuksun.
Kafiyesiz, vezinsiz şiirleri o ve arkadaşlarının başlattığı düşünülür ama Nazım Hikmet'in Sovyet Rusya'da öğrencilik yıllarında yazdığı şiirler de hem kafiyesiz, hem ölçüsüz, hem de günün şartlarında şekilsizdi.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
ellerimde koparmaya çaıştığım zincirlerden kalma yara izleri
yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...
--spoiler--
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?
bilmezdim, şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum,
her şeyi söylemek mümkün...
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
--spoiler--
Uzanıp yatıvermiş sereserpe
Entarisi sıyrılmış hafiften
Kolunu kaldırmış kolluğu görünüyor
Bir eliyle de göğsünü tutmuş
içinde kötülük yok biliyorum
Yok, benim de yok ama
Olmaz ki
Böyle de yatılmaz ki