Kar romanıyla avrupada tanınan Orhan Pamuk'un ödülü alabilitesinin yüksekliği aylardır üstükapalı gündemimizdi. Gün; ödülün belli olduğu bugün itibariyle ünlü eleştirmenlerimizin yurtdışından aldığı telefonlarda sorulan " Orhan Pamuk hapiste mi?" sorusunun acısının türk aydınının ve aydınlanma yolunda ilerleyenlerin yüreğinde yara açtığı gündür. Mahkeme önünde linç girişiminde bulunup ta dünya basınına çıkan bir avuç insan(!) Türk milletinin tümünü yansıtmaz.
Orhan Bey'e sevgiler...
'neden şimdi?' sorusunun başlığıdır. gerçekten ve bir şeylere kara çalmadan aldığına inanıyorsa varsın mutlu olsundur. ama bizden biri olduğunu hala hissediyor mu kendisi sormak isterim. soykırım yapmıştır türkler diye haykıran nobel ödülünü kazanmış ilk türk yazardır kendileri. bu şerefe nail olmuştur.
mutluluk verici hadisedir, evet belki kendisi talihsiz bir açıklama yapmıştır; ama biraz gerçekçi olun o açıklamadan önce de bu ödül için adı geçen tek türk yazar oydu. öyle bir davranıyoruz ki sanki adamın ilk kitabı. nobelden aranıp "orhan bey bir kitap yazdık, adınızı yazıyoruz, size ödül vereceğiz, haberiniz olsun" demişler.daha önce hain diye damgaladığımız isimleri hatırlıyorum. bir hata daha yapmayalım. bu fransa'nın sergilediği tavrın diğer eşi olur yalnızca.
bir şeyi kabul etmek lazım; kim ne derse desin nobel dünyanın en büyük edebiyat ödülüdür. ve bu ödülü bir türk almıştır. *
bana, bayık ve sıkıcı gelen üslubuna rağmen orhan pamuk türkiye için önemli bir yazardır. ve orhan pamuk bizden biridir. bunu görmek için eserlerine bakmak yeter.
orhan pamuk eserlerinde bizden, bize ait olan değerlerden bahseder. (bir kriter değil ama sormak isterim: türk edebiyatında kars ta geçen kaç roman vardır?)
orhan pamuk benim yazarım değil. okuyamam sıkılırım zaten. ama kitapları otuz küsür dile çevrilmiştir ve hemen her dilde seveni vardır. işte burda objektif olmak gerekiyor.
orhan pamuk nobel edebiyat ödülünü alabilecek yetkinlikte bir yazardır. işin siyasi boyutu bu gerçeği değiştirmez.
daha önce de bu yetkinlikte edebiyatçılarımız oldu.yaşar kemal tabi ilk akla gelen. ve şiirin anavatanı dediğim ülkemden pek çok şair * daha önce bu ödülü alabilirdi. ama belki de onlar biraz fazla bizdendi.
orhan pamuk bizden bir değer ama batıya dönük biri. yaşar kemal örneğin; bizden ve bize dönük bir isim.
orhan pamuku seversiniz sevmezsiniz, bu kendi tasarrufunuzda. nobeli kazanmasını tartışıyorsanız yazdıklarına bakın. söyledikleri başka bir başlığın konusu.
sabahtan beri şu cümle dökülüyor birçok yazarın ve vatandaşın ağzından:
"ne şekilde olursa olsun türkiye'den nobel ödüllü bir edebiyatçı çıkmasını sağladı ya, gerisi boş".
ne doğru düzgün bir yazı kabiliyeti ne de akla mantığa uyan bir tarih bilgisi olan orhan pamuk mu temsil edecek yani bizi? nobel ödülü alalım da ne ile alırsak alalım öyle mi?
bu vatandan yüzyıllardır ne yazarlar yetişiyor, neden onlar alamadı bu ödülü? çünkü hepsi vatanlarına bağlıydı, sözde soykırımı kabullenmek şöyle dursun, türklerin bu denli vahşi olabileceklerini akıllarına bile getirmediler. onun için alamadılar bu ödülü. ama 2006 yılında masonik örgütlenmelerin adamı ilan edilen, yurtdışlarında kitapları basılan, yazı kabiliyeti ile değil, sansasyonel açıklamaları, türkiye'yi hiçe sayması ile gündemde kalan pamuk aldı bu ödülü. hepsi bir oyun aslında. "edebiyat" ödülünün "edebiyat"la uzaktan yakından alakası yok. tamamen siyasi bir oyun bu, kirli bir oyun.
onun için şu cümleyi kurmamız gerekiyor belki de;
"nobel ödülünü almasak da olur, bu şekilde alacaksak eğer"
ki bu nobel'in zerre kadar değeri yoktur türk halkının gözünde.
geçen sene pamuk tarafından söylenen sözlerin katkısı olan bir kazanım. ancak, pamuk'un kitabını okumayanlar değil de kitaplarından en az birkaçını okuyanların bildiği üzere, pamuk çok iyi bir yazardır.
aynı ödülü, 1953'te edebiyatın e'sinden zerre anlamayan 2. dünya savaşı galibi ingiliz başbakan winston churchill de almıştır. ha pamukla ikisi bir midir; tek farkla hayır. bence, churchill bir vatanseverdi ...
dünya geneline yayılan, tüm beyinlere zerk edilmiş bir zehir gibi, nobele de bulaşmış birşey bu. türkleri barbar yap, türk milletinin anasına avradına söv, git ermenilerin kıçını yalarcasına ifadeler kullan ve aldığın ödülle gurur duy. yazıktır sana be yaşar kemalüstad vallahi yazık...bu herif kadar kafan çalışmadı mı hiç?
türkiyeyi kötüle, türk halkını kötüle, geçmişinle alay et, olmamış olayları sırf avrupanın gözüne gireyim diye oldu de mantığıyla kazanılan ödül. peki insanlar hiç düşünüyor mu ilerde orhan pamuk u örnek alıcak birsürü yazar çıkacağını ve bu yazarların, ülkelerini kötülemeyi bir alışkanlık haline getireceğini. aman devam edelim, alkışlayalım, bağrımıza basalım, onca güzel insan onca iyi yazar varken vatan hainlerini göklere çıkaralım.
bir kabızlıktır gidiyor orhan pamuk un nobel ödülü alması ile ilgili..
türkiyenin ufak bir aynası olan sözlükte bile bu gurur verici ödülü asağılamak isteyen,alfred nobel i nükleer bombacı zaneden yazarlarımız hayret vermiştir bana.tabii nerden bilecekler nobel in dinamiti bulması sayesinde dağlara tüneller yapılabildiğini,tas ocaklarının kurulabildiğini.alfredın dinamiti bulana kadar tüm ailesini bir patlama sonucunda kaybetiğini..
orhan pamuğun kürtler ve ermenilerin saksakcısı ilan eden sözlük ahalisi bu onur verici ödülü kime verilmesini istiyolardı acaba?deniz baykala mı devlet bahceliyemi yoksa doğu perinceke mi?ulusalcı-milliyetci nutuklarla sevgiyi saygıyı hosgorüyü örseleyenlere mi verilecekti bu ödül?hicbir ülke sütten cıkmıs akkasık değildir.fransanın, ingilterenin, ısrailin, abdnin tarihleri ve günümüde sürdürdükleri insanlık dısı muameleleri anlatmaya gerek yok.bugün ısrarla ermeni ve kürtlere yönelik yapılan yanlıs uygulamalardan söz ediliyorsa,artık millet olarak tarihimizde olan bitenleri ,bu coğrafyada yasamıs farklı kültürdeki vatandaslarımızı örseleyip örselemediğimizi objektif olarak sorgulamamız gerekmektedir..
türkiye de herzaman tabu konuların üzerine yürüyen sanatcılarımız oldu.ancak maalesef yasamları zindana cevrildi.1982 de cannes film festivalini kazanan yılmaz güney,besteleri ile türkiyede sosyal adelet mücadelesi yapan ahmet kaya her ne kadar türkiyeden kovalanılarak ayrılmısalarda dünya kamuoyu onları pere lachaise sede ağırlamayı bildi.sürgüne gönderilen bir diğer büyük yazarımız nazım hikmet i onurlandırmayı bildikleri gibi.
bu odülü gerek yazarlık kapasitesi, gerek yakın tarihimizde cereyan eden olayları ifade etme cesaretini göstermiş olan orhan pamuka verilmesinden,sahsen gurur duyuyorum..
(bkz: bir dev türkiye için öldü) satılan kişiye sormak istenilen bir ödüle değer miydi? nobel ödülü için türkiye'nin şanlı tarihine leke getirmen gerekli miydi? hem de olayların patlak verdiği zaman. tarihimizi incelediğimiz de sorgusuz sualsiz soykırım olarak geçiştiren kim olursa olsun tarihin gerçeğini araştırmadan söylemesi onun başka şeyler peşinde koştuğunu gösterir.
(bkz: yazıklar olsun)
bir sonra ki sene arude50nin nobel edebiyat ödülünü alması olarak benzeri açılacak konudur. çünkü arude50 bu gece itibariyle roman yazmaya başlamıştır. ana konusu şudur; türkler*, *ermenileri, *süryanileri, *rumları, *kürtler, kesmiştir.
bu roman kesinlikle nobel alır. 1 milyon euroda ödül var. oh ne ala memleket.
yazılan eserin kahramanına suç işlediği gerekçesiyle 301'den dava açan ülkenin, kendisini tarihçi sanan, "bu ülkede 1 milyon ermeni öldürüldü" diyen fakat tck 301'den serbest kalan yazarının ödül alması.
ben de "ermeni soykırımı vardır hatta arada meze olarak kürtleri de 'kırdık', hadi kabul edelim" desem acaba bana da verirler mi şu nobeli diye uzun uzun düşündüğüm durum. rahmetli alfred nobelin kemikleri sızlıyordur herhalde.
1 saat sonra gelen düzeltme: yine de bir türkiye cumhuriyeti vatandaşının nobel almasına sevindim. ancak orhan pamuk için değil, bütün türk milleti için.
göz yummak dedikleri bu olsa gerek. şimdi burda yazım dili, üslubu, yazıların edebi değerleri falan filan geçeceksin kardeşim bunları bende okudum orhan pamuk ama o yazdıklarıyla değil kendini bazı çevrelere peşkeş çekerek ''ermeni soykırımı vardır'' diyerek aldı bu ödülü... benim yaşar kemal'ime en hakettiği zamanda nobel ödülünü vermeyen emeli belli zihniyet şimdi gelip orhan pamuk'a nobeli veriyorsa ben bir dur derim, ne oluyoruz derim, bu adam ne yaptı derim... şimdi bu adam nobel aldı diye mutlu olmakta nerden çıkıyormuş, şimdi bana gelip kimse mavra okumasın bu adam edebi eserleri nedeniyle bu ödüle layık görüldü diye... güzel bir söz vardır bazı dersler için üniversitelerde; bu dersten 100 alan yoktur, hocaya yamanan **** vardır... heygidi orhan pamuk, gözümde şu örnekteki öğrenci kadar değerin yok...
ülkemizde dile getirdiği bazı siyasal konular hakkındaki düşünceleri göze alınarak bakılmaması gereken bir başarıdır bu ki zaten orhan pamuk un romanları tüm düyaca ses getiren ve bilinen 34 farklı dile çevrilmiş eserlerdir. ayrıca bugün fransaya bu çıkartmaya çalışıtığı yasa konusunda veryansın edenler olarak bu vatandaşımızın düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayamayız herkes ne düşünüyorsa dile getirebilmeli. ayrıca bunu aksine bi hareketimiz olursa bizim fransaya laf etme hakkımız kalmaz. dünya çapında bir yazarımız olan orhan pamuk un bu ödülü kazanması tüm ülkemizi sevindirecektir.başarılarının devamını diliyoruz.
öncelikle ne denirse denilsin bundan derin bir mutluluk duydum. bundan yaklaşık iki asır önce yusuf kamil paşa'nın telemaque çevirisiyle batı etkisinde bir edebiyatımız olmuştu. hatta 20.yy'da sağlam yazarlar yetiştirdik;nazım gibi, yaşar kemal gibi, oğuz atay gibi.
şimdi olayı farklı açılardan bir ele almak gerekir. ve derinceden bakmak. öncelikle şunu söylemeliyim ne olursa olsun bu ödül türk edebiyatı açısından dikkat değer bir ödüldür;çünkü edebiyatına bir kapı açılmıştır artık. genel anlamda batı'da bir latin amerika edebiyatı vardır, bir alman edebiyatı vardır, bir ispanyol edebiyatı vardır ama türk edebiyatı alınıp da incelenmez. bir çok ülkede böyledir bu. bu yüzden bu ödül edebiyatını vitrine çıkaracaktır en azından.
edebiyatımızın tanınmaması eserlerimizin niteliksizliği olmadığını bir çok insan bilir. sadece çevrilmediğinden tanıtılmadığıdan belki de tanınmak istemediğindendir[keza ahmed hamdi tanpınar'ın saatleri ayarlama enstütisi bile, geçen sene çevrildi fransızca'ya]. bu açılardan büyük bir kazançtır. edebiyatımıza olan ilginin yükselmesi yönünde. bunların yanında kim istemez yurtdışında bir oğuz atay'ın tanınmasını!
bir diğer olgu siyasi açıdan bakarsak; nobel edebiyat ödülü bilindiği gibi. bir açıdan da siyasi bir ödüldür. bunlarda etkisi yok dmek büyük bir yalan ve yanlış olur; keze orhan pamuk'un açıklamaları da bu yönde bir etkiyi barındırır[ne kadar da orhan pamuk bir programda ''benim için çok önemi yok''] cinsinden bir laf söylese de. ister istemez herkes bu ödülü almak isteyip yorumlarını buna göre yapar. ve ben de bu konuda çok müsbet düşünemiyorum:bir diğer olay fransa'daki ermeni soykrıımını inkar yasası ile aynı güne rastgelmesini kimse inkar edemez. ve saflık edip de bu etkiden yoksun düşünemez.
bir de orhan pamuk'un eserleri hakkında şovence bir tutm sergilemek hoş bir olay değil. bu önyargının adıdır;hiç bir şekilde ne gerçeğe ne doğruya sığar. yargısız infazdır;eleştirileriniiz romanlarını okuduktan sonra değerlendirdikten sonra yapalım ki;yorumlarımız da duygusallıktan kurtulup düşünceye hitap etsin..
bunun yanında aday gösterilen diğer yazarlara göz atıyorum; herşeyden önce aralarında bir paul auster var. insanı derin düşüncelere sevk etmiyor değil. ama bu ödül her sene zaten böyle çalkantılara derin tartışmalara nedne oluyor! bunu da dikkate almak gerekir. biz de yaşar kemal'in ödülü almasını çok istemiştik.
son bir olay da bu ödül bir ölçü değildir. geriye dönelim; tolstoy'un nobeli var mı? bana kalırsa dünyanın gelmiş geçmiş belki de en iyi romancısı tolstoy: getirdiği yenlikler olsun fikirleri olsun tam anlamıyla bir avangard. hiç bir şekilde yazarın yazarlığında bir ölçü değildir bu ödül! nihayetinde kimilerinin değeri şimdi kimilerininki ise seneler sonra anlaşılır[kafka'nın olduğu gibi!]
murathan mungan'ın da dediği gibi nolursa olsun bu ödülü bir Türk almış ve dolayısıyla aynı zamanda edebiyatımıza da verilmiş bir ödüldür. her ne kadar ödülü alan ilk türk'ün çevrilen dolaplardan sonra ödülü alabilmiş olması inkar edilemez bir gerçek olsa da, iyi yönüyle görmeye çalışmak gerekir.
ilk yazdığı kitabından sonuncusuna kadar aynı edebi lezzeti veren, benim adım kırmızı ile tavan yapan orhan pamuk'un sonunda hakettiğini alması, iyi işler çıkaran birinin er geç ödüllendirileceği konusunda beni iyimser olmaya iten olay. sonunda bizden de biri marquezlerin , hesselerin, hemingwaylerin yanında yerini aldı.