az önce ya$adım. fransa'dan kabul belgesi bekliyordum. annem, daha posta demeden merdivenleri beşerli onarlı atlayıp direk zarfı açtım. onaylanmış, belgelerim gelmişti. vizeye başvurabilecektim artık. neden böyle manyak tavırlar o halde? çünkü 1 ay boyunca oradan oraya koş, emniyete git-gel, defterdarlıkta imza attır ne bileyim bir ton ko$u$turmaydı. edebiyat fakültesi - öğrenci işleri - dış ilişkiler ofisi üçlemesine hiç girmiyorum. yorulmu$tum çoğu kez. ama bunları görmem onca sıkıntımı unutturdu.
batakta koza giren elemanın kozu size söylemesidir. özellikle ası, papazı ve kızı sizdeyse karşı tarafa "noooldu lağnnn girdimiiiii" şeklinde bağırmanın yerini hiç birşey tutamaz.
3 saatlik süren hıçkırık krizinin bitmesi. organlar yavaş yavaş yerlerine oturur. bünye kendine gelir. tatlı bir yorgunluk, nihai bir dinginlik, içi saran huzur...
bazen mükemmel bir koydan denize doğru yürürken suya girdiğinizde ipince kum üzerinde adım atıyor olmak ve aynı esnada kristal berraklığındaki sudan ayaklarınızı görebilmeniz orgazmdan zevklidir.