ordunun devleti mi devletin ordusu mu

entry7 galeri0
    ?.
  1. gültekin avcı'nın metropol yayınları tarafından yayınlanan "genelkurmay cumhuriyeti" adlı kitabının çok şey anlatan alt başlığı.

    türkiye cumhuriyeti'nin demokratikleşme sürecinde en büyük engel askeri-bürokratik yapılanmanın yanlış konumlanmasıdır diyerek türk siyasi tarihindeki askeri müdahalelerin asıl nedenlerine inen gültekin avcı mükemmel çıkarımlarda bulunarak bir avuç general'in imtiyaz kaybetmemek uğruna nasıl türkiye'ye çok şey kaybettirdiğinden bahsediyor.

    başta 27 mayıs 1960 darbesi olmak üzere yapılan müdahalelerin gösterilen nedenlerinin dışında çok farklı nedenler içerdiğinden bahseden yazarımız medya aracılığıyla da askeri müdahalelerin nasıl da meşru hale getirildiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor?

    --spoiler--
    15 yılını yargı büroksasinde doldurmuş ve militer düşünüş tarzları ile askeri bürokratlarla yoğun bir ilişki içinde olmuş bir kişi olarak şunu açıkça ifade etmem gerekir ki, Türk demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel ve demokrasi üzerindeki en büyük gölge, Genelkurmay askeri bürokrasinin günümüz Türkiyesinde bulunduğu yanlış konum ve askeri düşünüş tarzının sivil parametreler üzerindeki yadsınmaz hakimiyetidir.

    Sivil güç odakları ve sivil toplumun önünde korku veren bir mania aoalark bulunan Genelkurmay bürokrasisi geçmişten günümüze uzayan süreçteki 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 ihanetleri ve müdahaleleri ile kazandığı özerk ve imtiyazlı statüsünü korumaya ve daha da geliştirmeye çalışmakta, yargı bürokrasisini pasivize etmekte ve sivil elitlere karşı daha da özgür ve alternatifsiz bir tabu olmanın peşinde koşmaktadır. Böyle bir düşünce tarzının ise vatanperverlikle, irade-i milliyeye saygı ile milletin emrinde olma düşüncesi ile ve demokrasi istemekle en ufak bir paralelliği olamaz.

    Kimse bizi bu tenkit ve analizlerimizle düz mantık bir ordu karşıtlığı içinde görmemelidir. Gayemiz asırların izlerini ve kahramanlığını üzerinde taşıyan kahraman ordumuzun milliye bir bütün halinde, 21 yy gerçeklerine uygun ve demokratik sistem içinde nasıl yer alması gerektiğine işaret etmektedir.

    Tek ümidim şu ki, belki benim bu onurlu mücadelemden bir müddet sonra, bu mücadeleyi esasen vermesi ve belirli bir seviyede cesaret sergilemesi gereken irade-i milliyenin temsilcisi olan sivil siyasiler, bakarsınız mahcubiyet içersine girerler de onlarda cesur bir demokratik uyanışa şahit oluruz veya bizden sonra şahit olur bu aziz millet...

    Öncelikle belirtmek gerekir ki bu kitap milletimizn bağrından çıkan mehmetçikleri üzmek için kaleme alınmadı. Onlar adına harket ettiğini söyleyen bir kısım kimselerin bu milletin üzülmesine yol açanların yanlışlarını dile getirmek ve ORDUNUN DEVLETi Mi- DEVLETiN ORDUSU MU? Sorusuna cevap bulmak üzere kaleme alındı.
    --spoiler--
    1 ...
  2. ?.
  3. ?.
  4. erkeğin yarrağı mı kızın yarrağı mı gibi çok saçma bir tartışma konusu. ikisi de birbirini tamamlayan, biri olmazsa diğerinin olmayacağı bir yaşam formu gibi. sorgulama tekniğinin yanlış olması.
    3 ...
  5. ?.
  6. 1.
  7. medya aracılığıyla askeri müdahalelerin nasıl da meşru hale getirildiğini 1960'larda keşfetmiş bir zihniyetin yazdığı bir kitap. aferim.
    ama bu kitabı ''medya aracılığıyla ''memleketin babalar gibi satışı''nın nasıl da meşru hale getirildiği''nin apaçık ortada olduğu bu dönemde yazması, memleketin babalar gibi satışına dur diyebilecek bir odağı bertaraf etmek için kendisinin de aynı tip bir medya harekatının parçası olduğunu gstermektedir.

    sonuçta aynı medya şimdi başka bir konuda sıkı sıkıya çalışmaktadır; sonuç : giren de vatandaşa çıkan da vatandaşa, gelsin gemicik gitsin arpacık.
    1 ...
  8. 2.
  9. son günlerde genelkurmayın siyasetin merkezinde yer alması nedeniyle yine gündeme gelen soru.
    1 ...
  10. 2.
© 2025 uludağ sözlük