beyaz saray sözcüsünün eşi tarafından kurulmuş bir gazetenin başyazarı türk silahlı kuvvetlerine saldırmada. salyalar göl etti heryeri.
ünlü kitaplar yazan roman ustası bu bey abimiz askeri disiplinle yetişmiş bir kişinin bunca olaydan sonra o tarz belgeleri keriz gibi bürosunda orada burda bulundurmayacağını düşünemiyor. bak sen şu allahın işine.
kaç para versem amerika'ya saldırır acaba? ekmeğini yediği yere ihanet etmeyecek kadar sadık mı yoksa?
tamamen dogru yazidir.
Ordu'da darbe hasreti çekenler maalesef mevcuttur.
ama darbeler dönemini kapanmasından mütevellit hayaller hayal olarak kalacaktır.
terörist yanlısı dtp savunucularının da hoşuna giden yazı..
sizin gibi katil köpeklerin savunucuları ile sivil demokrasi konuşmak neymiş? siz ancak silahtan anlarsınız.. 30.000 kişinin katillerini savunan dürrükler sivil demokrasiden bahsediyor. allahım yarattın bari takip et..
ordunun yaptığının yanlış olduğunu(!) anlayan dürrüklerinde inandıkları yazı..
ulen her yazıya nasıl inanırsınız? peki ordu ben yapmadım diye yazınca niye inanmazsınız? bu iki sorunun cevabını verince ikilemde olduğunuz ortaya çıkmıyor mu? bir tarafın yazısına inanırsan öbürüne de inanmak zorundasın. çünkü adamın kanıtlamış olduğu bir bok yok.. sadece hayal ürünü..
orduyu savunan faşist, darbe yanlısı ve gerizekalıymış, bunu öğrendiğimiz yazı. hayır herkes özgür düşünce sahibi, akp bile demokrat ve özgür düşünce yanlısı amına koyim, bi ordu faşist.
o değil de, artık akp'yi bile orduya yeğ görmeye başlamışlar ya, işte o koyuyor.
ordunun hiçbir yanlışı olmadığına inanmaktan daha gerçekçi olan insanların anlayabileceği yazıdır. nokta dergisinin, taraf gazetesinin orduyla ilgili haberlerinden hangisine doğru dürüst bir cevap verilebildi şimdiye kadar? gazetecilerin, iş adamlarının "ordu yanlısı", "ordu karşıtı" olarak fişlendiği andıçların doğru olduğunu genelkurmay da kabul etmedi mi? darbe günlüklerinin özden örnek'in bilgisayarından çıktığı raporla kanıtlanmadı mı?
bunları bırakın, taraf gazetesi çıkmadan önce itirafçıların adres gösterdiği, insan hakları derneklerinin talebiyle kazı yapılan her yerde göz altında "kaybedilenlerin" kemikleri ortaya çıkmadı mı?
bir insan bu kadar kör olamaz, kör değilse de bu kadar vicdansız olamaz. sen pkk'nın vahşetine isyan edeceksin, aynı şeyi "bizimkiler" yapınca "iyi" olacak! vicdan, milli duyguları, devlet çıkarlarını bile aşan bir konudur. ama hiç kimsenin bu kadar vicdansız olduğuna inanmıyorum, devletin her insan hakları ihlalini inkar edenlerin "bilinçli kör" olduklarına inanıyorum.
ahmet altan'ın ne kadar sığ ve taraflı olduğunun delili olan yazı başlığıdır. öncelikle; "ordu uslanmıyor" ne demektir saygı sınırlarını zorlamanın ötesine geçmiş bir tabirdir bu, sirkte aslan terbiyecisi veya yaramaz bir çocuk annesi edasıyla türkiye'nin en güvenilir ve saygın kurumu tsk ile bu şekilde laubali olmaya hakkı var mıdır kendisinin. "bir türlü uslanmıyor, böğk pis çocuk, şimdi kulağını çekerim ha" şeklinde komik ifadelerle yıpratma çalışmalarına daha başlıktan başlamış.
yazıda en dikkat çekici nokta güya ordu mensubu bazı kişiler, fethullah gülen cemaatini silahlı terör örgütü olarak göstermek için cemaat evlerine silah koyacakmış ve sonra kanıt olacakmış, medya kullanılacakmış vs. vs. yapılacakmış...
bunlar bir yerlerden tanıdık geldi sanki değil mi? siz de hatırladınız mı?
evet evet ergenekon soruşturmasından bahsediyorum. aynı düzmece olaylar ergenekon soruşturması kapsamında gördüğümüz şeyler, bulunan silahlar, kullanılan medya ve dahası. allah allah? ahmet altan yazısındaki aynı planı birileri daha önceden*; ergenekon örgütünü; silahlı terör örgütü olarak göstermek için uygulamaya koymuş sanırım. o zaman; dolayısıyla ergenekon soruşturması da iftiradan ve düzmece bir olaydan öteye geçmemesi gerekir sayın ahmet altan'a göre. ama beyefendi; ergenekon diye bir örgütün var olduğuna yüzde yüz inanıyor ve bu örgütün de "şeriat geliyor" başlığı altında darbe yapacağını söylüyor. bu ne tutarsızlıktır diye sorarlar adama.
illa ki tsk eleştirilecekse, akıllı mantıklı şekilde eleştirilsin. sürekli karalama kampanyaları yaparak, halkın aklını olmamış veya düzmece olaylarla karıştırarak bir yerlere varamayacağınızı farkedin artık.
örneğin ben genelkurmay başkanı olsam... terörü desteklerim... terörsüz ülkede genelkurmay başkanı devlet memuru gibidir... kimse sallamaz...
ben olsam, bütün komşuları düşman ilan ederim... düşmanı olmayan ülkede genelkurmay başkanı, iski'de çalışan memur gibidir, kimse adını bilmez...
ben genelkurmay başkanı olsam darbe yaparım... ulan silah bende, güç bende!
vallahi genel kurmay başkanı olsam bunları yaparım da; asıl gurur duyacağım şey bunlara rağmen insanların beni savunması, şehit olmak için sıraya girmesi olurdu...
kesin abd vatandaşı da olurdum genelkurmay başkanı olsam, haha pis türkler...