her nesilde olduğu gibi kişilere göre değişiklik gösteren zeka seviyeleridir. bunu yazanın neye dayanarak genelleme yaptığını merak ederek, zeka seviyesini biraz olsun belli ettiğini görüyoruz.
ama çok tatlı. gerçekten.
başlığı açanı görende 1. 2. nesil falan sanır ha. 9. nesil kendiside lan bi bsg. 9. nesil olunca kendisini ulu üstad kral olarak gören embesil baslığı.
birşey yazmayacaktım ama en çok entry dokuzuncu nesillere ait zamanında çok ezilmiş, hakir görülmüş, dışlanmışlar demek ki, psikolojilerinden belli. zeka seviyesi ölçecek durum apayrı zaten. iki ay öncesine kadar üvey evlat muamelesi gördüler herhalde küçük kardeşi gelince ezdiklerine göre. size de yazık..
trol olma amacı sezdiğim kişi tarafından ortaya atılan iddia. onuncu nesillerin böyle saçma polemiklere girmeyerek ne kadar zeki ve olgun oldukları da ortadadır. az ve öz konuşmak edep-adap, polemik yaratıp ortalığı karıştırma ise ahlak yoksunluğundan başka bir şey göstermez.
anlaşıldığı üzere bazı yazarların zoruna giden durumdur.
onuncu nesiller üzerinden ekmek yemeye çalışmaktır, dikkat çekme çabasıdır.
(bkz: eşşek kadar olup çocuk gibi davranmak)
Dokuzuncu nesle karşı zamanında yapılan dışlamaların ürünü olarak açılmıştır bu başlık. Bana küçükken babasından dayak yemiş babanın evladını dövmesi hipotezini çağrıştırdı. Saçmalıktır.
Olumlu insan olmak pozitif zihni yapıya sahip olmak ve her şeyi "kendi gerçekliği içinde kabullenmek" mutlu olmayı sağlayan önemli unsurlardandır. Kendisiyle barışık olmayan hiç kimse ile barışık yaşayamaz. Olumlu insan her şeyi olumlu yapıcı ve güzel tarafından görür. Yetinmesini bilir. Gerçekleri kendi kabullerine uydurmaya çalışmak yerine kabullerini gerçeklere uydurmaya çalışır. Mutlu olması kolaydır. Olumsuz olan negatif zihni yapıya sahip olan ve kabullenmesini bilmeyen insan ise her şeyi olumsuz tarafından görür her şeye olumsuz tarafından bakar; kendisiyle kavga hallindedir bencildir bu nedenle mutlu olması oldukça zordur. iyi insan genellikle kolay mutlu olur ve daha çok mutlu olmak için daha çok iyilik yapmaya çalışır. Kötü insan genellikle mutsuz olur. Öyle ki mutlu olmak için daha çok kötülük yapar. Olumlu insan çok kolay hoşnut olur ve hoşnutluk onu mutlu eder. Olumsuz insanın ise hoşnut olması oldukça zordur ve hoşnut olmadığı için kolay kolay mutlu da olmaz.
Olumlu insan sahip olduğu şeylerin varlığıyla mutlu olur. Olumsuz insan ise sahip olamadıklarının yokluğunu düşünerek mutsuz olur. Çünkü mutlu veya mutsuz olmak; büyük oranda insanın sahip olduklarını veya sahip olamadıklarını dikkate almasına bağlıdır: Olumlu insan mutlu olmak için sahip olduğu iyi şeyleri sayar; sağlıklı olmasını kör veya topal olmamasını eşinin evinin ve işinin olmasını aç ve çıplak olmamasını mutluluğu için neden olarak görür; olumsuz insan ise sahip olamadıklarını sayar; zengin olduğu halde neden daha çok zengin olmadığına evi olduğu halde neden sarayı olmadığına sağlıklı olduğu halde neden çok güzel veya yakışıklı olmadığına neden en iyi arabaya en yüksek makama en güzel/yakışıklı eşe ... kısacası ne kadar sahip olamadığı şey varsa onları sayar ve "yoklarla" mutsuz olur. Oysa ki bir insan sahip olduklarıyla mutlu olamıyorsa sahip olacakları da onu mutlu etmeyecektir...
Benim zekamı değil de senin insanlığını konuşalım.