onlar öndeler

entry3 galeri0
    1.
  1. peygamber efendimizin sahabelerine ithafen yazılmış ve bestelenmiş bir ilahidir. dursun ali erzincanlı'nın güzel yorumuylada ayrıca güzelleşmiştir.

    http://fizy.com/s/1250oh - dinlemek için-

    geceye adım adım yürüdüler
    korkuya adım adım yürüdüler
    onlar öndeler…
    onlar öncüler…
    hiç düşünmeden bir an onlar öldüler…

    yılmadan yıkılmadan direndiler
    yaradan adına can verendiler
    onlar öndeler…
    onlar öncüler…
    hiç düşünmeden bir an onlar öldüler…


    --spoiler--
    dumanlar içinde hasıra sarılmış gencecik bir beden
    adı: zübeyr bin avvam (ra)
    suçu: müslüman olmak
    yaşı: henüz onbeş
    işkence yapan: öz bir amca

    kesik kesik öksürükler içinde zulüm kokan bir ses yayılıyor etrafa
    - muhammed’in rabbini inkar et! seni bu işkenceden kurtarayım

    cevap bir meydan okumadır sanki:
    - hayır vallahi asla küfre dönmem

    bir şehâdettir bu ölümü hiçe sayan
    bu şehâdet, dumanla birlikte yükselirken semaya, ateş bir kez daha körüklenir zalimce
    bir zülümdür bu, amca merhametinin de üstünde olan

    ***

    idam sehpasında bir kahramanadı: hubeyb bin adiy (ra)suçu: müslüman olmak allah resûl’ü kureyşle ilgili bilgi toplamak istiyor âsım bin sâbit (ra) başkanlığında on kişi toplanıyor içlerinde o da var hassan bin sâbit (ra) şiirinde şöyle sesleniyor ona:“ey ensarın ortasındaki şahin!yumuşak huylulukta pırıl pırıl olan”asım bin sabit ve sekiz arkadaşı yolda yüz okçunun hedefi olup, şehit oluyorlarhubeyb bin adiy ve arkadaşı mekke de esir pazarında intikam ateşleri içinde yanan el haris oğulları bu isme hiç de yabancı değillerkarar: ateşle işkence el haris’in kızı telaş içinde mekke sokaklarında bağırıyor-vallahi o’nu elinde büyük bir salkımdan üzüm yerken gördüm halbuki o zincirle bağlı hem mekke’de bir üzüm tanesi bile yokher şeye rağmen gözleri önünde idam sehpaları hazırlanıyor hubeyb binadiyy’in mızraklar bilenmiş her şey hazırdilinde bir duâ:“allah’ım, biz peygamberin risaletini tebliğ ettik bize yapılanları o’na ulaştır”ve mızraklar hubeyb’in vücudunda

    ***

    müslüman olacağını rüyasında gören bir genç
    adı: hâlid bin said (ra)
    suçu: müslüman olmak

    ay ışığının aydınlattığı karanlık bir oda
    köşeye sinmiş, aç, susuz ve dövülerek işkence edilmiş bir beden
    işkenceyi yapan: bir baba

    üzerine kapatılan kapılar o’nu rabbiyle baş başa bırakıyor şimdi ne odanın karanlığı acıtıyor içini ne de yaralarından akan kanlar imanın teselli etmediği yer mi var?!

    fakat bu kadar işkence kafi değil bu baba için mekke’nin kızgın kumlarına yatırıyor oğlunu yetmiyor ağır taşlar koyduruyor üzerine

    ***
    habeşli siyahi bir köle

    adı: bilal-i habeşi (ra)
    suçu: müslüman olmak
    işkenceyi yapan: efendisi umeyye bin halef

    kölesinin müslüman olması çileden çıkartıyor o’nu:
    -andolsun sen ölmedikçe yahut muhammed’i ve onun dinini inkar etmedikçe bu azabı üstünden eksik etmeyeceğim

    ücretle tutulmuş müşrik çocukları tarafından boynundaki iple aç, susuz mekke sokaklarında gezdiriliyor önce kızgın kumlara yatırılmış olacak ki, izleri hala sırtında

    allah ve rasulünün aşkıyla yanan bir kalbe sahip bedeni kızgın kumlar ne kadar yakabilir ki!?

    ***
    urganla direğe bağlanıp bayılana kadar dövülen edep ve haya timsalidir o…

    adı: osman bin affan (ra)
    suçu: müslüman olmak
    işkenceyi yapan: amcası hakem bin ebu-l as
    melekler bile haya ediyor o’dan

    ***
    yeryüzünde yürüyen bir şehit
    adı: talha bin ubeydullah (ra)
    suçu: müslüman olmak
    işkenceci: nevfel bin adviye
    iple bağlanıp işkence edilen bir sahabi de o
    ama allah rasul’ü o’ndan bahsederken “yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen talha’ya baksın” buyuruyor

    ***

    ve habbab bin eret (ra)
    işkencenin beklide en ağırı o’naydı
    efendisi ümmü ammar o’nu ateşe yatırır, vücudu ateşi söndürmeden kaldırmazdı

    ***

    işte bir yanda cahiliye bataklığının tam ortasında bir devir ve kalplerindeki yaratanına sığınma arzusunu kendisine bile faydası olmayan taşlarda arayan zavallı bir beşeriyet

    diğer yanda hidayet güneşinin aydınlığında asr-ı saadet denilen ve içlerinde daha dünyadayken cennetle müjdelenen nice hidayet erlerinin çıktığı bir insanlık

    peki neydi onları karanlık kuyuların güzel yusufları yapan?

    yusuf’un güzelliğine bir sebep kuyunun karanlığıydı belki de

    ya neydi onları secdelerin sultanı yapan?

    sultanlığa sebep secdedeki zillet tacını giymekti belki de

    atalarının dininden ayrılıp hak’kı dolayısıyla işkenceyi zulmü kabul ve tasdik edenler

    işte onlar işte biz

    onların çektiklerini çekmeye hangimiz hazırız biz?!

    onlar neler çekti, biz, neler gördük?

    her birimiz cahiliye kuyularında boğulmayan yusufların aksine ahir zaman kuyularında boğulmaya talip olmuş gibiyiz!

    düşünebildiği kadar insan olan insana nebiy-yi zişan’nın bu sözü kafi gelir herhalde:

    “sizden öncekiler âhiret işlerinden arta kalan vakitlerini dünyaya harcarlardı sizler
    ise dünya işlerinden artan vakitlerinizi âhirete sarf ediyorsunuz”

    işkence edenler ve edilenler
    dünya lezzetlerini tercih edenler ve âhireti özleyenler
    büyük bir göç var, herkes gidiyor zulmedenler de zulme uğrayanlar da zulme seyirci kalanlar da bu sevkiyata karşı koyamaz göç muhakkak

    bu göçte secdedeki zilleti tercih eden sultanların önderliğiyle ahir zaman kuyularında boğulmayan yusuf’lar olmak duasıyla...
    --spoiler--
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. onlar öndeler, onlar öncüler, hiç düşünmeden bir an onlar öldüler.

    https://www.youtube.com/watch?v=wE4UObnXVHU
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük