geceye adım adım yürüdüler
korkuya adım adım yürüdüler
onlar öndeler
onlar öncüler
hiç düşünmeden bir an onlar öldüler
yılmadan yıkılmadan direndiler
yaradan adına can verendiler
onlar öndeler
onlar öncüler
hiç düşünmeden bir an onlar öldüler
--spoiler--
dumanlar içinde hasıra sarılmış gencecik bir beden
adı: zübeyr bin avvam (ra)
suçu: müslüman olmak
yaşı: henüz onbeş
işkence yapan: öz bir amca
kesik kesik öksürükler içinde zulüm kokan bir ses yayılıyor etrafa
- muhammedin rabbini inkar et! seni bu işkenceden kurtarayım
cevap bir meydan okumadır sanki:
- hayır vallahi asla küfre dönmem
bir şehâdettir bu ölümü hiçe sayan
bu şehâdet, dumanla birlikte yükselirken semaya, ateş bir kez daha körüklenir zalimce
bir zülümdür bu, amca merhametinin de üstünde olan
***
idam sehpasında bir kahramanadı: hubeyb bin adiy (ra)suçu: müslüman olmak allah resûlü kureyşle ilgili bilgi toplamak istiyor âsım bin sâbit (ra) başkanlığında on kişi toplanıyor içlerinde o da var hassan bin sâbit (ra) şiirinde şöyle sesleniyor ona:ey ensarın ortasındaki şahin!yumuşak huylulukta pırıl pırıl olanasım bin sabit ve sekiz arkadaşı yolda yüz okçunun hedefi olup, şehit oluyorlarhubeyb bin adiy ve arkadaşı mekke de esir pazarında intikam ateşleri içinde yanan el haris oğulları bu isme hiç de yabancı değillerkarar: ateşle işkence el harisin kızı telaş içinde mekke sokaklarında bağırıyor-vallahi onu elinde büyük bir salkımdan üzüm yerken gördüm halbuki o zincirle bağlı hem mekkede bir üzüm tanesi bile yokher şeye rağmen gözleri önünde idam sehpaları hazırlanıyor hubeyb binadiyyin mızraklar bilenmiş her şey hazırdilinde bir duâ:allahım, biz peygamberin risaletini tebliğ ettik bize yapılanları ona ulaştırve mızraklar hubeybin vücudunda
***
müslüman olacağını rüyasında gören bir genç
adı: hâlid bin said (ra)
suçu: müslüman olmak
ay ışığının aydınlattığı karanlık bir oda
köşeye sinmiş, aç, susuz ve dövülerek işkence edilmiş bir beden
işkenceyi yapan: bir baba
üzerine kapatılan kapılar onu rabbiyle baş başa bırakıyor şimdi ne odanın karanlığı acıtıyor içini ne de yaralarından akan kanlar imanın teselli etmediği yer mi var?!
fakat bu kadar işkence kafi değil bu baba için mekkenin kızgın kumlarına yatırıyor oğlunu yetmiyor ağır taşlar koyduruyor üzerine
***
habeşli siyahi bir köle
adı: bilal-i habeşi (ra)
suçu: müslüman olmak
işkenceyi yapan: efendisi umeyye bin halef
kölesinin müslüman olması çileden çıkartıyor onu:
-andolsun sen ölmedikçe yahut muhammedi ve onun dinini inkar etmedikçe bu azabı üstünden eksik etmeyeceğim
ücretle tutulmuş müşrik çocukları tarafından boynundaki iple aç, susuz mekke sokaklarında gezdiriliyor önce kızgın kumlara yatırılmış olacak ki, izleri hala sırtında
allah ve rasulünün aşkıyla yanan bir kalbe sahip bedeni kızgın kumlar ne kadar yakabilir ki!?
***
urganla direğe bağlanıp bayılana kadar dövülen edep ve haya timsalidir o
adı: osman bin affan (ra)
suçu: müslüman olmak
işkenceyi yapan: amcası hakem bin ebu-l as
melekler bile haya ediyor odan
***
yeryüzünde yürüyen bir şehit
adı: talha bin ubeydullah (ra)
suçu: müslüman olmak
işkenceci: nevfel bin adviye
iple bağlanıp işkence edilen bir sahabi de o
ama allah rasulü ondan bahsederken yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen talhaya baksın buyuruyor
***
ve habbab bin eret (ra)
işkencenin beklide en ağırı onaydı
efendisi ümmü ammar onu ateşe yatırır, vücudu ateşi söndürmeden kaldırmazdı
***
işte bir yanda cahiliye bataklığının tam ortasında bir devir ve kalplerindeki yaratanına sığınma arzusunu kendisine bile faydası olmayan taşlarda arayan zavallı bir beşeriyet
diğer yanda hidayet güneşinin aydınlığında asr-ı saadet denilen ve içlerinde daha dünyadayken cennetle müjdelenen nice hidayet erlerinin çıktığı bir insanlık
peki neydi onları karanlık kuyuların güzel yusufları yapan?
yusufun güzelliğine bir sebep kuyunun karanlığıydı belki de
ya neydi onları secdelerin sultanı yapan?
sultanlığa sebep secdedeki zillet tacını giymekti belki de
atalarının dininden ayrılıp hakkı dolayısıyla işkenceyi zulmü kabul ve tasdik edenler
işte onlar işte biz
onların çektiklerini çekmeye hangimiz hazırız biz?!
onlar neler çekti, biz, neler gördük?
her birimiz cahiliye kuyularında boğulmayan yusufların aksine ahir zaman kuyularında boğulmaya talip olmuş gibiyiz!
düşünebildiği kadar insan olan insana nebiy-yi zişannın bu sözü kafi gelir herhalde:
sizden öncekiler âhiret işlerinden arta kalan vakitlerini dünyaya harcarlardı sizler
ise dünya işlerinden artan vakitlerinizi âhirete sarf ediyorsunuz
işkence edenler ve edilenler
dünya lezzetlerini tercih edenler ve âhireti özleyenler
büyük bir göç var, herkes gidiyor zulmedenler de zulme uğrayanlar da zulme seyirci kalanlar da bu sevkiyata karşı koyamaz göç muhakkak
bu göçte secdedeki zilleti tercih eden sultanların önderliğiyle ahir zaman kuyularında boğulmayan yusuflar olmak duasıyla...
--spoiler--