düşünürsün. camdan dışarı bakarken geçip giden yüzlerce insana, arabaya bakarak, onu düşünerek düşünürsün. ne kadar içsende o'nu düşünmene engel olamazsın. en yakın arkadaşlarınla gülüp eğlenirken birden içine düşen o sızıya bir anlam veremezsin, kaybolur gidersin yokluğunda, varlığım dediğin o'nun. ama o seninle değildir artık, elleri ellerine dokunmayacaktır sonsuza kadar, gözlerinin içine dalıp gidemeyeceksindir. gözyaşların ne bir çare ne de bir faydadır bundan böyle sana, radyoda bu şarkıyı duyduktan sonra salıversende onları.
yağmurlu bir kış gecesinde, istanbul'un herhangi bir semtindeysen ve elinde bir fincan kahve ile cama çarpıp aşağı doğru yarışan yağmur damlalarını izliyorsan eğer; dinleme. din-le-me. dinlersen ölürsün.
güzel şarkı. çok bob dylan dinlemem ancak geçen senelerden çok dinlerdin. bestelerinde enstürüman vuruşları hemen hemen aynıdır.
dün arkadaşım bu şarkıyı açtı ve daha girişte -şarkıyı bilmiyordum- bob un mu dedim?
gecenin bu saatinde * insanı alkol almaya veya kahve içmeye zorlayan şarkıdır. tabiki sadece öyle bir şarkı değildir. üst üste sanırım 12. dinleyişim şu anda başka da bişey yapmıyorum sözlerine bakıp dinliyorum öylece. eşlik de etmiyorum bozmamak için. ağlayasım gelmedi de değil. ne diyeyim helal olsun adama, kadına, kemancıya, zile vuran insana...
sertan erener in 2003 yılında seslendirilmesiyle tanışılan şarkıdır. sertabın sesinden de sevilmiştir tamam ama bob dylan dan dinleyince beyinde mıhlanarak kendine yer açan şarkıdır. efsunludur adeta. kaç kez dinlediğinizin daha kaç kez dinleyeceğinizi değiştiremeyeceği şarkıdır. robert palnt dan da güzel vesselam ama o bob dylan, o tını, o keman...
hani bazı şarkılar vardır, ilk nerede dinlediğini hatırlarsın...kişiyle, mekanla özdeşleşmiştir...işte sırf bu yüzden son zamanlarda, günde en az üç beş kere dinlediğim bob dylan parçası.
üşenmeden şu hasta halimle size bir de şunları yazasım var...
--spoiler--
"....neyse nihayet radyoda tüm zamanların en romantik parçası olan "one more cup of coffee" çaldı. gonca yla beraber ikimiz de hazırlıkta kaldığımız için belli bir süre şarkıya "manmor kapof kafiiiieeee" diye eşlik ettik. sanırım gonca kendinden ve benden tiksindiği için eşlik etme hadisesini kısa tuttu. ben kendimi kaptırmış, nakarat kısımlarında "kapof mapof" diğer kısımlarda da kafadan ingilizce kelimeler atarken, gonca birden hıçkırıklar içinde ağlayarak, başını omzuma yasladı... "
umut sarıkaya - benim de söyleyeceklerim var s.42
--spoiler--
An itibarıyla elime kahve ve sigaramı almama sebep olan bob dylan şaheseri.
Ayrıca Rivayet olunur ki; Dylan ve iki arkadaşı evde oturuyorlarken ölüm döşeğindeki arkadaşı sürekli babasından, kız kardeşinden bahsediyormuş. arada da ah, kahve son bir kez kahve içmek istiyorum diye sayıklıyormuş. hava soğuk, cepte kuruş para yok. uzun sürse de nihayetinde kahve almaya gitmişler Dylan ve diğer arkadaşı. döndüklerinde ise arkadaşını ölü bulmuş Dylan. ve şarkıyı da bu acı olay üzerine yazmıştır.**