kankası skinnyman'le birlikte milano sokaklarında yürüyorlarken denk geldim... olmayacak dualar ediyorlardı bir taraftan. beni görünce bir ilgi bir ilgi, ay dedim yapmayın beyler şımarıyorum... sen şımarmayacaksın da kim şımaracak dediler devam ettiler...
akşam yemeğini paris'te yemek üzere sözleştik...
aminci, git ders çalış! * .
kendisini tanımam ama anladığım kadarıyla o da benim gibi koyu bir aşık veysel hayranı... sevmemek elde değildir öyle peygamber yürekli adamları, o da haklı kanımca.
ben gözüm varken tarif edemezken beyazı, nasıl anlatır bir satırda ceylanı... öyle bir şeydir aşık veysel. nedendir bilinmez, bir türkü armağan etmek istedim kendisinde... umarım, binlerce mesnetsiz entry'nin -şimdi buraya o kelimeleri yazmak istemiyorum- bulunduğu sözlükte, forum chat tarzı diye silmezler bu enty'i... yüreğin var olsun, her şeyin zahiri bir benzemeye çalışmaktan ibaret olduğu 21. yy'da aşık veysel'i yüreğinde taşıyabildiğin için teşekkürler...
çarpanın audisi varsa her türlü hasarı ödeyebilir gibisinden düz mantıkla beraber geçmiş olsun dileklerimi ilettiğim yazar. inşallah bi sakatlık yoktur.
bir geceden önce de sağa sola saldırdığına şahit olduğumuz yazar. gözü bozuk arkadaşlara acil şifalar dilemekte, motive amaçlı da meme uçlarını yalamaktayım.
en son 15 gün çaylak olduğunu hatırlarım ben. tey tey...
hakkında bu kadar entry girince sonunda aidiyeti yeme ve içme kadar temel bir ihtiyaç olarak ele alacağını sandığım yazar. ama yok...
o değil de 59 entry diyor la sol frame. sanırım eşeğin mahrem yerlerinde sel gidiyor. ben bir süreliğine susuyor ve gidip de "iş ve sosyal güvenlik hukuku" çalışmanın yerinde olacağını düşünüyorum. hoş türkiye'de öyle birşey olmasa da müfredatta var mınakoyim.