100lerce yıl öncesinden tarihte iz birakmis, insanlari toplumlari kandirmis kisilere soylenmek istenendir.
Not: simdi adi "m" ile baslayan birini yazicamda caylak cezasi veriyorlar. Neyse sizinde bildiginiz tanidiginiz kisiler vardir böyle kendi çıkarı için toplumları kandiran uc kagitcilar.
Edit: m ile baslayan arkadas kesinlikle mustafa kemal ataturk diildir. Kemalist birisiyim ben.
trollüğünü itiraf eden bir beslemenin o bit kadar zekasıyla mustafa kemal atatürk'e nankörlüğün de dibine vurarak nefret kusma girişimidir hele şu 'üç kağıtçılar' isimli gülünç söyleme ne demeli!
hayrola mustafa kemal atatürk 3-5 çocuk yapıp o çocuklarına devleti soyarak gemicikler,havuzlu villalar filan aldı da bizim mi haberimiz olmadı?
o kin kustuğun ama herşeyini borçlu olduğun mustafa kemal; bu millet bir daha emperyalistlerin işgaline uğramasın, kimse tarafından sömürülmesin diye belli başlı devrimler yaptı ilkeler ortaya koydu.
halk bir aile tarafından yönetilmesin kendi kendini yönetebilsin istedi. tornacının oğlu da gelsin cumhurbaşkanı olabilsin istedi.
kimse kimseye inanç dayatması yapamasın, devlet hiçbir inancın tarafını tutmasın kuralını kanununu asgari müşterekle oluştursun, inançlar siyasetin konusu olmasın istedi. olmasın ki yarın bir gün bir takım hırsızlar,işbirlikçiler dindarlığı kamuflaj olarak kullanıp milleti soyamasın,devleti bölüp parçalamaya yeltenemesin istedi.
ayrıca bir millet olalım istedi. milli bilinci olmayan toplumların sömürge olmaktan kurtulamadığının farkındaydı bu yüzden ortak duygu birliği esasına dayalı bir millet teşekkül etmek için uğraştı.
okuma yazma oranı cumhuriyet kurulduğunda %5'di. arap harfleriyle ancak 3 senede okuma yazma öğreniliyordu 3 ayda öğrenilecek kolay bir anahtar sundu millete. bu sayede başlatılan okuma yazma seferberliği başarıya ulaştı okur yazarlık oranı hızla arttı.
cumhuriyet kurulduğunda elde bir tane fabrika yoktu. tek tük bir kaç fabrika da yabancıların elindeydi. her yere fabrikalar kurdu, yabancıların elindeki fabrikaları devletleştirdi.1930'lara gelindiğinde artık kendi uçağını kendi denizaltısını yapabilen bir cumhuriyet vardı.
millet dininden habersiz yaşıyordu. cuma hutbelerinde vaiz gelir arapça bişeyler anlatır cemaat bön bön yüzüne bakardı. millet dinini doğru öğrensin diye ilk kez kuran'ın türkçe tercümesini yaptırdı,vaazlar türkçe yapılmaya başlandı. diyanet işleri başkanlığını kurdu.imam hatipleri kurdu.dinin milletin anladığı dilde anlatılması için gayret etti ki millet dinini doğru öğrensin bir takım bezirganların oltasına gelmesin diye.
papalık makamının nasıl emperyal güçlerin elinde oyuncak olduğunu görüyordu hilafet makamının da aynı akibete uğramasının kaçınılmaz olduğunun farkındaydı ve hz ali'den sonra anlamını yitiren bu makamı lav ederek islam'a yapılabilecek en büyük iyiliği yaptı.
bir milletin kadını toplumsal hayattan izole ederek kalkınamayacağının da farkındaydı ve dünyada pek çok ülkeden önce kadına seçme ve seçilme hakkını verdi. kız erkek farketmez zorunlu eğitimi getirdi. ayrıca eğtiim birliğini yani tevhidi tedrisatı getirdi.
bu arada yobaz takımı 2.abdülhamiti pek yalar çoğu da bilmez abdülhamit kimdir neler yapmıştır nasıl bir aamdır filan ama işte abdülhamit yıkılmakta olan osmanlıyı kurtarabilme ümidiyle ümmetçiliğe sarıldığından bu nedenden ötürü pek severler kendisini.
oysa bilmezler ki abdülhamit gayet medeni bir adamdı mesela harf devrimi,zorunluğu eğitim ve eğitim birliği konuları bizzat abdülhamitin projeleriydi. hatta zorunlu eğitim kısmı abdülhamit döneminde hayata geçmişti de.ama istenen sonuç yeteri kadar alınamadı.mustafa kemal atatürk'ün zorunlu eğitimdeki başarısı çocuğunu okula göndermeyen her ailenin kapısına jandarmayı götürmesiydi.yani eğitim söz konusu olduğunda hiçbir şekilde en ufak bir göz yumma olmadı.bu sayede zaten başlatılan okuma-yazma seferberliği başarıya ulaştı.
netice itibariyle yapılan devrimleri tek tek anlatmaya kalksam sayfalar sürer.en başlıcalarını yazdım. o devrimlerin değeri ve önemi bugün daha da iyi anlaşılıyor.hele de mevcut iktidarı gördükçe.