ahmedinecad'ın son türkiye ziyaretinde kendisinin bile şaşırdığı yoğun ilgiyle karşılandığı ve muhafazakar tabanda sevildiği göz önüne alınırsa, türkiye bu olası savaşta kendine yer bakmadan önce, incirlik üssünü neresine sokacağını düşünmelidir.
usa müttefikleri arasında küresel bir anket yapılsa muhtemelen en sadık cins seçileceğimiz su götürmez bir gerçekken, sınırından sabah akşam tonla mazot, sigara,vs. girecek kadar içli dışlı olduğumuz kapı komşumuza karşı, barındırdığımız müttefik üslerini kullandırmamız kurgu dahilinde bile düşünülemez.
usa'e güvenip celallenen milletlerin de durumu ortadadır. usa desteğiyle iktidar olan saakashvili'nin yine aynı kaynaktan aragazı alıp güney osetya'yı kendi deyimiyle "özgürleştirme"ye çabalamasından sonra, rezil durumlara düştü.
gazetecilerle açık alanda konuşurken korumalarının gelip bir rus helikopterinin yaklaştığını söylemesi üzerine korkudan kendi başına kaçmaya çalışıp yerlerde yuvarlandığı görüntüleri bütün dünya izledi. en son kıçına baka baka çıktı osetya'dan.
bir söz vardır buradaki reel politikaya uyan. elalemin * gerdeğe girilmez diye..
Olasılığı hayli yüksek olan ve sonucun tamamen rusyanın tuttuğu tarafa bağlı olan ve rusyanın doğu kanadını seçmesiyle türkiyeninde tutumu doğal olarak doğu kanadından olur.
elbetteki zor bir durum olsa gerek. iran'ın da işgal edilmesi demek, hürmüz boğazı'nın tutulması, dünyanın üçüncü büyük petrol rezervine sahip bir ülkenin kontrol altına alınması, yeni göçler, yeni dramlar demektir. bu yüzden nato'nun, dolayısıyla eşkıya amerika'nın yanı diyemeyiz ama, türkiye barışın yanında durmaya çalışır, yani dolaylı yoldan iran'ın tokatlanmasına bir yere kadar tepki verebilir, engelleyemez. ha iran'a abd tarafından bir saldırı bu konjonktürde mümkün değildir o başka. çin, hindistan ve rusya rüşvete boğulmadan pers medeniyeti çökertilemez. hatırlayalım, ırak işgali sürecinde fransa bile çok kolay ikna edilememişti.