acilen yapılması gereken ve türkçe,matematik gibi dersler ile eşdeğer olması gereken derstir..
ilkokuldan lise son sınıfa hatta üniversite son sınıfa kadar bu ders olmalıdır..
öğrencilere yaşlarına ve seviyelerine göre kitaplar okutulmalı ve bu kitaplardan sınava tabi tutulmalılar..
bir senede her öğrencinin 50 kitap okuması zorunlu kılınmalı..
dünya klasikleri,edebi eserler,sanatsal ve bilimsel içeriğe sahip kitaplar insanlara okutulmalı..bu kitapları okumuş şekilde mezun olmalılar..
hatta kpss'de bile kitaplarla ilgili sorular sorulmalı..
çünkü bu ülkedeki en büyük bela cehalettir..cehaletin de en büyük düşmanı kitaptır..
maalesef bu olayı halkın keyfine bırakırlarsa,halkımız kitap falan okumaz..okulu sadece ''ders geçme yeri'' olarak görür ve öğrenmeye değil geçer not almaya bakar..
oysa tıpkı israil'deki gibi bu iş en başından sıkı tutulursa,cehalet çok önemli ölçüde azalır..
unutulmamalıdırki her türlü pisliğin kaynağı cehalettir..
(( edit: sözkonusu sistem israil ve japonya'da başarı ile uygulanmaktadır..israil ve japonya'nın dünyadaki üst düzey konumuna bakarsanız,bu dersin ne denli önemli ve faydalı olduğunu anlarsınız..hatta japonya'da birde liberal education diye bir ders var..genel kültür dersi..büyükçe de bir kitabı var bu dersin..kalınca bir ansiklobedi gibi..içinde ilkyardımdan tutun,yunan mitolojisine kadar her konu hakkında önemli ve temel bilgiler yer alıyor..tamamen resimli bir kitap..böyle birşey bizde de uygulanabilir pekala..
yani ilkokuldan üniversite sona kadar inkilap tarihi okutuluyor da,ahmet'in yaşı veli'nin misket sayısı soruluyor da,bu türden elzem konular niye ders olarak işlenmesin ?
ondan sonra da ''biz niye geri kalıyoruz..halkımız neden cahil..'' diye dert yanıyorlar..nedeni eğitim sistemidir işte..))
Halihazırda var olan bir şeydir. Serbest etkinlikler dersinde kitap okunuyor zaten. Ha resime yeteneği olan resim yapıyor. Zorla da kitap okutulmaz ancak kitap okuma oranı yüksek bu derste.
Genellikle o kitaplar okunmaz. Kitabı sevdirecek başka şeyler olmalı. Mesela bir romanın en güzel yerini hararetli hararetli anlatsın öğretmen merak eden öğrenciler devamını öğrenmek için o kitabı temin edip okur.
çok özür dileyerek gireyim konuya, yeni bi fikir değildir bu. ben lisedeyken hatta ilköğretimdeyken vardı kitap okuma dersi adında bi saat. hiç de verimli olmuyordu. kitabını unutanlar sınıf kitaplığından o saati idare edecek bişey alıp teneffüs olduğu an da bir kenara atıyordu. lise 3'te kitap okuma dersinde yazılılara filan çalışırdık hatta.
belli bi miktarda kitabı zorunlu tutmak da öğrenciye hiçbir şey ifade etmiyordu çünkü kontrol mekanizması imkansız. elden ele özetler geziyordu.
değişim zorlamayla değil zihniyetlerin eğitilmesiyle başlar. bu konuda bu uygulama yeterli olmayacaktır.
koyulması gereken bir derstir. çocuklar ve lise çağında olan gençler her ne kadar sevmeyecek olsa bile bunun uygulanması gerekmektedir. tıpkı bir türkçe bir matematik gibi beyinlere yerleştirilecektir. yine bir matematik gibi nefret edenler de illa ki olacaktır.