bugün

peki bu salaklar niye tartışıyorlar hala diyerek verdiği ayardır.

--spoiler--
okan bayülgen'in ntv'deki 'senin hikayen' programının konuğu tema vakfı'nın kurucusu hayrettin karaca idi.hayrettin karaca, 1999 yılında, arabasına konulan bir bombayla hain bir şekilde öldürülen öğretim üyesi, siyasetçi, yazar ahmet taner kışlalı'nın bir kitabında yazan bir nota işaret etti.

okan bayülgen, o notu yayında okudu: "kemalizm'in dine bakışı, atatürk'ün
şu sözlerinde özetlenmiştir. din gerekli bir kurumdur. dinsiz ulusların devamına olanak yoktur. kemalizm'in laiklik anlayışının özü ise, dinin siyasete alet edilmesine engel olunmasıdır." bayülgen, bu cümlelerden sonra, "peki bu salaklar niye tartışıyorlar hala bunu? atatürk'e nasıl dinsiz denir zaten! peki bu salaklar neyi tartışıyor atatürk'le ilgili? gerizekalı olmak lazım. bunu yani nasıl şimdi... yani 'dinsiz ulusların devamına olanak yoktur' diyen bir adamın nesini tartışıyorlar bu salaklar yahu? çok çok acayip" diye konuştu
--spoiler--

(bkz: adam haklı beyler)
okan bayülgen'in asur krali basur'dan aldığı ayarlardan daha önemli bi' vak'a değildir. işten çıkınca bi' ayar daha vereceğim.
ayar öyle olmaz okan'cığım onu diyen atamız bunu da demiştir buna ne diyeceksin;

"bizim devlet idaresindeki ana programımız, chp programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."

(bkz: adam haksız beyler)

edit: eksileyenler atamızın bunu demediğini felan düşünüyor galiba. 1 kasım 1937 meclis açılışındaki konuşmasının bir bölümüdür. ayrıca bundan bu anlam çıkmaz diyen salaklar varsa okuduğunu anlama ile ilgili ciddi sıkıntıları var demektir.

edit2: işbu entry atatürk eleştirisi değil okan bayülgen eleştiridir. malum okuduğunu anlama ile ilgili sıkıntıları olanlar var şerh düşmek zorunda kaldım.
aslında bir çok kişinin her gün şakirtlere verdiği ayarın aynısıdır. ama şakirtlerin kafası almıyor bunu işte ne yaparsın.
şakirt dediğin zaten ayar manyağı olmuş okan bayülgen vermiş çok mu ayarıdır.
Eskiden aydın olarak aziz nesin'i nazım hikmet'i benimserken, nasıl bir kültür yozlaşmasına uğramış ergenler ki artık bilirkişi olarak okan bayülgen'i yılmaz özdil'i görüyorlar ya, asıl ona yazık.
kimsenin okan bayülgene aydın, önder yada bilirkişi dediği yoktur zaten şakirtlere ayar verebilmek için aydın olmaya gerek yoktur kaldı ki okan bayülgende aydın değildir sadece bir adamdır her ortamda da şakirtlere ayarı verir.

aydınları ve önderleri amerikada saklananların çok iyi anladığı ama anlamamazlıktan geldikleri ayardır.*
tek din islam değildir.
Peki bu salaklar neyi tartışıyor hala?
neyi anlamadıklarını sorgulamak aslında boştur...

amaç kürtçü bronz çağı töresini din diye kakalamaktır. öğretilerinde ve uygulamalarında tamamen kur'an-ı kerim'den uzak bir takım şalvarı boklu sözde hocaların hezeyana dayalı içtihadlarını temel alanların akla dayalı islamla alakası yoktur. hatta böylesi bir islam anlayışına da düşmanlardır.

kalıplara dayalı ve ne dediği belli olmayan mevlana gibi bir misogynist eşcinseli yunus emrenin, hacı bektaş'ın önüne almaya çalışmaları. imam hanefi'yi nerdeyse tamamen yok sayıp gazali gibi bir megalomanı kutsallaştırmaları, ibn-i haldun gibi bir adamı yok sayıp konyevi gibi bir sapıktan islam alimi yontmaya çalışmaları hep bu yüzdendir.

töreye tapınırlar ve bu düzenin bozulmasından ölüm gibi korkarlar...

not: bu kara akıma karşı sadece düzen partilerine oy atarak ve/veya "ya atatürk öyle değildi bikerem yurtta sulh, cihanda sulh demişti" diye sözde savunan özde batıran tatlı su cumhuriyetçileri de biraz okuyup öğrensinler.

mesela atatürk'ün içinde yetiştiği bektaşi kültürünü bir araştırarak başlayabilirler. sonra doğu ve güneydoğu kürtlerinin ve kürtleşmiş türklerinin "balkan müslümanları" nefretini araştırsınlar.
okuduğunu anlayana güzel bir ayardır.
"oku" ile başlayan ilahi emirleri sadece okumakla kalmak ve idrak etmemek için bahane çoktur. haa bir de birileri çıkıp din bizim tekelimizde göstermeliklerinde bulunuyorsa sürekli o zaman o din onların olsun, bırakın da biz de anladığımız şekliyle idrak edelim "oku" emrini.
iki lafı bir araya getiremeyerek vermeye yeltendiği ayardır. şakirtlerden hazzetmem atatürk e de lafım yok. ama ayar vermek de okan bayülgen in çapıını aşar aga.
atatürk'ün islam aleyhtarı sözlerini meydana getirdiğimiz zaman, ilgili kişiye cehaletini giderme yollu göndermedir. Şöyleki;
"Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'an denir. islam ananesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtasıyla Allah tarafından vahiy, yani ilham edildiği kabul olunur. Muhammed birdenbire Allah'ın Resulüyüm diyerek ortaya çıkmamıştır. O, Arapların ahlak ve adetlerinin pek fena ve iptidai ve islaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları islah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur."
- Kaynak: ATATÜRK, 1933, Milli Eğitim Bakanı Dr.Reşit Galip'e hitaben, ismet Giritli, Kemalist Devrim ve ideolojisi
Prensiplerimiz, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
Kaynak: ATATÜRK, Cumhuriyet Halk Partisi programı, Söylev ve Demeçleri / Cilt 1 / Syf. 389
Türk'ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi.. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin gayesi milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah'a kendi lisanında değil Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah'a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyyet karşısında Türk Milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler.
Kaynak: ATATÜRK, 1931, Lise için yazdığı Medeni Bilgiler kitabı
-----------------------------------
daha sayıyımmı, yeter mi sizce?
yerinde ayardır. özellikle gerizekalı tespiti çok yerindedir, zira o tarz adamlarda beynin zerresi yok.
insanlara salak, gerizekalı diyerek ayar verildiğini düşünenlerin mantık hatası.ayrıca islamiyetin sadece şakirt denilen bir gruba mal edilmesi de büyük hata. bu din ezelden beri var, şakirtlik muhabbeti de fethullah gülen'le hadi biraz zorla said nursi'yle başladı. salak salak konuşmamak lazım. aa bak ben de ayar verdim.
lan olm hakikaten beyin cortexinin süt gibi dümdüz olması lazım, aşağıda örneği verilen iki söylemin biribirinin tersi olduğunu sanmak için. ilkinde açıkça din şart ama siyasetle dini ayırıcaz demiş, ikincisinde ise bizim siyasetimiz dinden ayrıştırılmıştır demiş. ikisi birbirini tamamlayan cümleler.

hayır anasını satayım mustafa kemali sevmiyorum, ateist bir sovyetik komunistim, yani destek çıktığım mustafa kemal ya da allahlı olup olmadığı değil düpedüz okuduğunu anlayabilen insanlık ülküsü oldu artık.

okan bayülgen de takdir edilecek bir insan değil ama düpedüz doğru bir tespit yapmış gerizekalı derken ki o bile biraz zeka barındırma ihtimali barındıran bir tespit.

çölün arabının bedevi ahlakına kapkara cehaletimizi ile destek çıkalım derken hakikaten iyice mallaştınız lan.

<---spoiler--->
"kemalizm'in dine bakışı, atatürk'ün şu sözlerinde özetlenmiştir. din gerekli bir kurumdur. dinsiz ulusların devamına olanak yoktur. kemalizm'in laiklik anlayışının özü ise, dinin siyasete alet edilmesine engel olunmasıdır."
<---spoiler--->

<---spoiler--->
"bizim devlet idaresindeki ana programımız, chp programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."
<---spoiler--->