şu hale bak ne estetik, ne görünüm ne mimari ne insanı ferahlatan ortam, bahçesi yok(aa her yer bahçe ,yalan) bakın ağaç yok önünde manzaram kesilmesin diye ağaçları kesmişlerdir.
ama ne olacak of'lu mafyacı ile övünen kafadan ne beklersin.
trabzon aydın çıkartan ilerici insanların olduğu sanatçı, bilhassa edebiyatçı çıkartan bir yerdi.
maçka örneğini vereyim sayfaya sığmaz şair ,romancı, deneme-makale el sanatı(resim-heykel) çıkartan ,bilhassa öğretmen ,aydın bir yerdi.
öğretmen dedim aklıma geldi,allah gani gani rahmet eylesin ,gültekin gazioğlu ağabeyim, mukaddes öğretmenlik mesleğinin baş ,töb-der başkanı ,maçkalı idi ,böyle bir insan-öğretmen eli öpülesi.
şimdi bakın ancak yobaz çıkıyor.
ancak aa bakın benim fakirhanem kesin kaçaktır afla kurtarmış .
kat atalım kiracı gelsin paraları cukka yapalım,bunların eğitimlisi de aynı,gülen'in hempası mustafa,togg'cu mustafa. isveç'te yüzde yüzü yerli türk arabası üretmişti mustafa.
canım trabzon'un içine ettiler.
bırak bunlara dağda ağaç bırakmazlar..
bir abim vardı allah rahmet eylesin,hep kaçak yaşadı şu ünlü mayo firmasının sahibinin amcası,niye kaçak,bir gecede bahçesinde ki yüzlerce ceviz ağacını kesip kamyonlara yükleyip satmış ,rizeli idi. niye sattın bekle dünya ceviz veriyor ,ama ''hüsam'' çok para verdiler. oğlu torununu göstermezdi . çok severdim ama küfürü de basardım yüzüne.
burada insanlar karadenizlileri sevmez siz eskiyi bilseniz karadenizli'yi kucaklardınız..
öyle güzel insanlardı,şimdi artvin'i benzetiyorlar benzedi de bunlara.
benim atalarım kayıtlı kuyutlu kırım-tulçe-mecidiye-trabzon-batum hep karadeniz.
batum'da ki ata topraklarındaailem ustaahmedov çok eski,şaşırmayım yüzlerce yıl klanın yarısı hristiyan yarısı müslüman imiş. ,soyadı aynı. ne kavga ne dövüş ne kin.
böyle bir yerdi karadeniz ,şimdi içine ettiler ..
bu keko fırsat bulsa ben arabım der. arap düşmanı değilim hep yazıyorum her ulus baştacı.
inancım yoktur , ama islam hakkında tek bir kötü kalem eden namussuzdur.
doğa olmadan hepimiz hiçiz.
ben size söyleyeyim, en fazla 30-40 yıl içinde buraları araplaşacak.
hepimiz kıçımıza kına yakarız.
benim yaşayacağım 3-5 sene fazla değil. gelecek nesil hepimize küfür edecek.
başlıktan bağımsız olarak yazacağım ,avrupa feodal dönem şatoları ve derebeyi kaleleri (bu kaleler ev görevi yapar) ormanda ve dağ bölgesinde böyle bir beton-tuğla bina bulamazsınız.avrupa'da ki bu yapılarda mimarlık harikasıdır.
avusturya-almanya-isviçre ve fransa'nın doğusunda var bu yapılar orman,dağ ortasında göl kenarında. gittim demem fotoğraflardan bilgim.
italya'da da bir kaç yerde var.
karadeniz'de büyük ahşap konaklar vardı,rusya'da çalışanlar döndüklerinde yapmışlar zamanında . bunlar eskidi kalsa bile oturacak durumda değiller. oturan var ama konfor yok.
ben dünya şu gördüğünüz binanın orman-dağ içinde bir örneği olduğunu sanmıyorum.
abd 7,5 milyon km2'ye yakın bilhassa kaliforniya, florida ve kuzey eyaletleri uçsuz bucaksız ormanlar bulamazsınız. olarak çok daha güzel ama beton-tuğla.
birde teksas -new meksika çöl sınırlarında var, koca beton malikhaneler. bu binaya rahmet okutur ,çoğu meksika kökenlilerin.uçsuz bucaksız kuş uçmaz kervan geçmez yere kondurmuş.
anadolu'da dolu bıraksan ormanı yok ederler karadeniz'e has değil , güneydoğu'da aynı.
bunu sebebi işe yaramaz takımının ülkeyi yönetmesindendir.
ben fransız tatil köyünde çalıştım, kuşadası köy beton,gidin almanya'ya fildişine ,çiviler bile tahta .
bizim kaderimiz bu.
şu gördüğünüz yere 55-65 m2 dağ evi yapsalardı 6 tane ağzımız açık seyrederdik hayranlıkla ama olmuyor.
maalesef.
bende yazıyorum ama bende ki kafada aynıdır belki.
başlıktan bağımsız yazıdır..
Ben kimseye yürümem. Dizlerim ağırır. Genelde hatunlarla bana yürür. Tıpkı buradaki bazı veletlerin analarının yaptığı gibi. Bende onları layıkıyla ağırlarım.
