devrimin , zihinlere kazındığını, ama toplumsal koşullar nedeni ile gücü zayıflasa bile silüetinin bile hala var olduğunu ve bu haliyle bile varlığından korulduğu için egemenlerin yok etmeyi her fırsatı denediği ama başarmadıklarını gösteren yazı.
F tipi cezaevleri, insaları devrimden kaçırmak için yapıldığı halde, onlarca insanı bunun için katledikleri halde, hala devrim fikri neden vardır acep.
"Cellat uyandı yatagından bir gece
Tanrım, dedi:$Bu ne zor bilmece;
Öldükçe çoğalıyor adamlar,
Bense tükenmekteyim öldürdükçe" *
odtunun bitirilemeyen, bitirelemeyecek olan gelenegidir. o yaziyi silebilirler peki ya zihinlerden ve gonullerden devrimi nasil silecekler sorusunu aklima getirir uzun zamandir.
rusya'ya bakan silahın tetiğindeki yazı. kime ve ne amaçla doğrultulduğu merak konusu olan silahı bir yazı ile değiştirmeye çalışan gençlerin bir dönemki sembolik tepkisi.
şöyle bir hikayesi vardır; odtü bildiğimiz gibi amerika desteği ile kurulan bir üniversite ve amerika kampüsün projesini bir tabanca biçiminde tasarlatmıştır ve bu tabanca kuzeye yani rusya'ya bakmaktadır. * işte tabanca şeklindeki kampüsün tam teiğinde bulunmaktadır bu stadyum. bunu fark eden ilerici gençler "siz rusya'ya dönük tabanca biçiminde yaptırışsınız kampüsü, biz de sizin tabancanızın tetiğine DEVRiM'i kazırız" demişlerdir. ve o gün bu gün stadyum "devrim" diye bilinmektedir.
tek yol devrim olarak yazılsaydı siyasi anlam ifade edecek, mevcut haliyle ağaca kendisinin ya da sevgilisinn adını kazıyan birinin eseri gibi duran, silinmez boyayla yazıldığı değil silinmemesi istendiği için sürekli okunur halde kalması sağlanan yazıdır. odtü'nün yaşı ilerlemiş sözde solcu rektörleri nostalji yapmak istiyorlar diye oradadır. yoksa isteseler o stadyumu dümdüz etmek pahasına olsa bile o yazıyı silerlerdi.
zonguldak'ın varoşlarında onlarca biraz silik ama hala okunabilen,70'lerden kalma yazı görünce,yönetim boyuyor,helikopter düştü üstünde bişey olmadı gibi iddaların asılsız olduğuna,gerçekten özel bir formül ile yapıldığına kanaat getirdiği yazı.
not 1;zonguldak'ta ki yazılar her yıl değişemez,adamların don alacak paraları yok,birde her sene inanmadıkları bir görüşün(en azından artık)her yıl yazısını mı yenileyecekler..
not 2;yazıyı yazanlardan,bir rakı sofrasında dinlediğim kadarıyla,onlar yazıyı,siyah boya-motor yağı-zift ile yapmış,aralarından bir tanesi taylan özgür'ün arkadaşı olmasına rağmen,taylan özgür kendisine yazının formülü hakkında birşey söylememiş..
odtü'de bir anadır o yazı,
hergün farklı cocukların,farklı ama iyi niyetlerle uyanarak önünden gectigi,
ve aksamın hüznü cökünce bir ana edasıyla selamladıgı yazıdır devrim yazısı..
kimi zaman vuslat yagar , kimi zaman uzaktaki bir sevgili..
belli olmaz nedir, ama odtüyü odtü yapandır.
odtü devrimsiz,devrim odtüsüz olmaz türkiyede.
kucak acmıştır , gökyüzüne
ve denizlere..
1968 yılında birileri oraya devrim yazmasaydı 1990'lı yıllarda başka birileri çıkıp "Bel Fıtığı 0532 xxx xx xx" yazacaktı. bu açıdan devrim yazması daha bir manalı olmuş.
