sen gelirken biz sıralara girmiş oluruz sevgili ring, gece 2 de yatmış sabah 8 de kalkmak zorunda kalmış bir öğrencinin tüm asabiyetiyle. seni hiç düşünmeyiz, oysa sen sabahın erken saatlerinden beri yollardasındır, ara sıra geç kaldığında da söveriz sana. çok kötü sözler söyleriz. özür diliyorum burda herkesin önünde senden. ama gelişini mavi renginden anladığımızda herşeyi unutur ha ne iyi ettin de geldin, umarım bide boşsundur diye iç geçiririz. tabi dolu gelirsin. ite kakışa zorla bineriz. 70 kişi bindiğimiz senden kazayla 74 kişi felan çıkarız, ıngaaaaa sesleri arasında. şöför amcalarımız matrix filmlerinden çıkmış, neogazi gibidir. gözlerinde siyah gözlükler, pos bıyıklarıyla seni kontrol ederler. hani elektrik elektorniğin ordan geçip de biyolojik bilimlerin önüne geldiğimizde bir durak var ya, orda bi kız indi, pencerenden hafifçe baktım, çok tatlı görünüyordu. ama sonra farklı dünyaların insanları olduğumuzu düşündüm o kızla, düşüncelere daldım. bir önceki durakta bir erkekle yürüken gördüğüm takılma ihtimalim olan bir kızın verdiği hayal kırıklığıyla. sevgili ring biliyormusun sana binen tiky kızlardan nefret ediyorum, süs köpeği gibiler, neden bilmiyorum ama senin gibi odtü nün o hızlı günlerini yaşamış bir ringle bağdaştıramıyorum.sevgili ring yarın 8:20 de görüşmek dileğiyle.
sabahın 08:40 ında cehennemin dibinde * dersi olan odtü öğrencisinin kurtuluşudur. 8 e kadar uyuyan öğrenci odadan apar topar çıkıp bu ringi yakalamaya çalışır.
hadi yakaladı diyelim, o da ayrı bir dert. ring ağzına kadar dolu olur, hele bir de şöförü vardır terminatör kılıklı. takar siyah güneş gözlüklerini, ringin kapılarını açtığı gibi hızlı olalım diye bağırmaya başlar. kesmez ama bu onu, bir de inşaatın önündeki öğrencileri azarlar yanlış tarafa doğru sıra olmuşsunuz diye. yetmedi, en son da işletmenin oradaki durakta inerken yine azarlar bizleri hızlı inin diye. sonra bir de iyi dersler der, basar gider..