insanı dört duvar arasında mutlu kılan tek şarkıdır. dinlerken; yüzün asıkken güleç kılar, acılarına alışmayı hızlandırır. sevgiler, özlemler, yoksulluklar, acılar, ölümler tren rayları olup akar akar.. odanın bir köşesine sıkışır, bacaklarını kendi içine çeker çaresizliğin limanında bir yudum su içersin, yıkıntılar arasında tozlanmış hayalerini ararsın, dilde söyleyecek başka şarkı bırakmaz. acınası hallinde teselli bulmaktan başka çare kalmaz. üzülürsün çünkü sarılıp uyuyacağın başka hiçkimse kalmamıştır. olan da gidenin yerini tutmayacakır. zayıf kalmışılığın tavan yapar sen sevdin eller aldı dediğinde..
insanın içini karartan muhteşem bir türkümüz. cem adrian yorumunu dinlemek zaman kaybı olur kanımca. zülfü livaneli veya ahmet kaya yorumu en iyileridir bence.
ahmet kaya ve zülfü livaneli versiyonlarını karşılaştırdığımda -bunu bir zülfü livaneli hayranı olarak söylüyorum- ahmet kaya versiyonunun* açık ara önde geleceği, güzel türküdür.