15 yasindayken yakalandigim bozukluk. Onceleri temizlik konusunda ellerimi camasir suyuyla yikayacak dereceye getirten ve her ne olursa evden cikma suremi bir saate cikaran durumdur. Pozitif yanindan bakmak gerekirse her isimi duzenli ve sirayla yaptirir mesela.
Son zamanlarda sayı ve nitelik yükselmesi var sanki:
Ev içinde, Islak zeminlere yalınayak basmanın sesinden, rahatsız olanı,
Eve gelen her misafire, evden elbise vereni,
Cebinde, anında mikrop ölçen aletle dolaşanı gördüm.
Şifa...
obsesif kompulsif bozukluk (okb) kişinin günlük yaşamında yoğun kaygı ve strese yol açan günlük yaşamını olumsuz etkileyen, tekrar eden takıntı veya düşüncelerle tanınabilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır. dsm 5 tanı kitabında obsesif ve kompulsif bozukluk olarak tanılanır.
obsesyon takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler iken kompulsiyon yineleyici davranış ve eylemlerdir. bunlar kişinin isteği dışında gelişip yoğun kaygı stres ve azımsanamayacak hallerde yoğun depresyona neden olurlar.
kendini özel ve farklı sanan kekoların kendinde olduğunu zannettiği psikolojik rahatsızlık. bu ülkede psikolojik hasta olma karizması diye bir şey var gerçektende. her takıntı ve her tekrar ediş obsesif değildir.
obsesif olabilmen için gerçekten hayatını risk edebileceğin bir takıntın olması gerek. örneğin karşıdan karşıya geçerken tatmin olmadın ve bir kez daha dönüp tekrardan karşıya geçmeye çalışmak gibi. başka bir örnek verirsek rus ruleti oynuyorsun ilk el tetiği çektin ve ölmedin ama bu çok kolay oldu içine sinmedi takıntı bu ya bir daha tetiğe basıyorsun.
türkiyedeki psikiyatristlerin ne kadar çöp olduğunu yakından bildiğim için önlerine gelene teşhis koyduklarını biliyorum.
Nevrotik kısımdan, psikotiğe geçtiyseniz ve sadece obsesyonlara sahipseniz 4-5 katı yanmışsınız demektir. içgörü gitti mi bittin. Sıkıntıda mısın, değil misin, korkuyor musun, korkmuyor musun, eyleme mi dönüştürmek istiyorsun, istemiyor musun hiçbir şeyi anlayamıyorsun. Zihin iyice bulanıklaşıyor. Ara sıra karnımın aç olup olmadığından bile emin olamıyorum hatta ve hatta ailemi sevip sevmediğimi dahi anlayamıyorum, öyle lanet bir şey içgörüsüzlük.
paket olarak anksiyete ile birlikte gelmesi olasıdır. birbiriyle benzerlikleri vardır. içinde bulunduğunuz zaman size meşgale bulursanız eğer bunları kafaya takmazsınız diye tavsiye verenler olacaktır.
18 yaşından beri zaman zaman ilaçlar kullanarak bu hastalıkla baş etmeye çalışan biri olarak şunu diyorum ki insan bu hastalığı kendi çabalarıyla telkinleriyle yenebilir. herkeste vardır sizde de vardır ama hayat kalitenizi etkilediği süre boyunca bu bir hastalıktır.
naçizane şöyle bir tavsiyem olabilir bu hastalıkla ilgili olarak ; bu hastalığı yenmeye çalışmayın bu hastalığı kullanın. mesela derslerinizde mesela hobilerinizde ya da başarılı olmak istediğiniz işlerde. o zaman hem hastalıkla başa çıkmış olursunuz hem de istediğiniz şey ne ise onda başarılı olursunuz.
alaya alındığını görünce hayli üzüldüm yine bilgi sahibi olunmadan birçok şey eleştirilmiş. takıntı ve zorlantılar mevcuttur. bana kalırsa ergenlik ya da yaşlılık gibi kişinin ilgiye aç olduğu dönemler dışında hiçbir şekilde bir bireyin bunu gösteriş için yaşantıladığı düşünülmemelidir.
psikolojik ya da değil herhangi bir hastalığa veyahut farklılığa bu şekilde tepki verilmesi beni şaşırtıyor.
Zor hastalık hiç kimse sizi anlamıyor neden temizliğe takıyorsun diyor çoğunlukla lavabodan yarım saat çıkamıyorsun, sinir bozuyor fakat size tavsiyem yaşayan ve etkileri baya azalmış biri olarak unutmayın ki o temizliğe takıntınız yüzünden sevdiğinize sarılamıyorsunuz ya onu kayberseniz çok pişman olursunuz yavaş yavaş bazı şeylerden vazgeçin az az azaltın en önemli olan zamandır. Bazı şeylerden vazgeçince ben ne yapıyorum diyip yavaş yavaş vazgeçiyorsunuz.
ellerimi yıkamalarım, duş almalarım ve günde üç defa duş alsam bile geceleri pis hissederek yeniden duş almalarımla başladı.
odamdan mutfağa 12 adımda gitmem gerek diye kendimi şartlandırıp, 12 adımı geçince veya 12 adımı yakalayamayınca tekrar odaya gidip yeniden denemeye çalışmalarımla devam etti.
halı saçaklarını elime cetvel ve makas alıp aynı boyuta getirmeye çalışmak gibi özelliklerim geçen seneye kadar vardı.
ve hatta sırf mutfağa 12 adımda gidemedim diye bir saat uğraşıp, sınava geç kaldığımı bilirim.
herkeste bulunan obsesyonların -takıntıların- hayat kalitemizin standartlarını düşürmeye başladığında hastalığa dönüşmesi durumudur. sorumluluklarının bilincinde olup bunları yerine getirmeyi obsesyon haline getirirseniz bu sizin lehinize olur ancak ellerinizi günde 50 kez yıkayıp gündelik işlerinizi dahi aksatırsanız bu hastalık olur.
halının altına süpürmek yerine detaylı ve profesyonel bir tedavi sürecine girmeniz gerekmektedir.
Bir hastalık, öyle bir hastalık ki iyileşmenin tek yolu ehemmiyet vermemeyi başarmak. Bunu başarmak için yüzleşilmeli. Ama yanlış telkinlerle yüzleşilirse vâka ağırlaşır. Ben 4 farklı türde takıntılar yaşadım. Şuan büyük ölçüde işleri kolayladım. Allah düşmanımın başına vermesin dediğim dünyadaki tek hastalık... çok çaresiz hissedenler özel mesaj atabilirler. dertleşirim. Acizane tavsiyelerde bulunabilirim. Belli mi olur birbirimizin şifasına vesile oluruz.
Edit: psikolojik danışmanım. Teorik olarak bilgi sahibiyim.
Zor hastalık hiç kimse sizi anlamıyor neden temizliğe takıyorsun diyor çoğunlukla lavabodan yarım saat çıkamıyorsun sinir bozuyor fakat size tavsiyem yaşayan ve etkileri baya azalmış biri olarak unutmayın ki o temizliğe takıntınız yüzünden sevdiğinize sarılamırsunız ya onu kayberseniz çok pişman olursunuz yavaş yavaş bazı şeylerden vazgeçin az az azaltın en önemli olan zamandır. Bir anda bazı şeylerden vazgeçip biraz vazgeçip yaşadığınızda ben ne yapıyorum diyip yavaş yavaş vazgeçiyorsunuz.
Yolda yürürken apartmanların kaç katlı olduğunu sayıyorsun. Bazı çok yüksek binaları sayamadıgında bunun için durup saydıktan sonra yoluna devam ediyorsun.
Lavabodan çıktıktan sonra ellerini 4 defa yıkıyorsun eğer kaçta kaldıgını unutursan, en baştan başlıyorsun.
Ders anlatan hocanın gömleğinde kaç düğme olduğunu sayıyorsun, lavabodaki fayansları sayıyorsun, bir mekana girdiginde kaç masa olduğunu sayıyorsun...
Bir tedavi görmedim ama allaha şükür artık bunları yapmıyorum (sayma az da olda kaldı ama öyle bina fayans falan değil ve sayamadıgımda geciyorum bu beni rahatsız etmiyor artık)