çevrende insanlar konuşur dururlar ama hiçbir şey anlamazsın. aklında o vardır. sürekli onu düşünürsün. siktiğimin beyni onu düşünmekten başka hiçbir şey yapmaz. sürekli aklına o gelir. sevmişsindir çünkü. söylemişsindir de; seni seviyorum. karşılığı olmayacağını bile bile söylemişsindir. onun ne diyeceğini bildiğin halde söylemişsindir. o, o cümleleri söylemiştir.
birisinden bahsederken kullanırız genelde, bazen de rospu diye ekleri bazılarından bahsederken. değişik bir kelime. bir de stephen king n korku romanıdır. filmini çekmişler. **
kimi zaman tanrı adına kullanılan kimi zaman ise adını anınca sizin çökmenizi sağlayacak kişiler için kullanılan harf. ancak unutulan birşey vardır; o diye hitap edince de çökersiniz çünkü çökmenizi sağlayan şey ismi değil "o" olmasıdır.
tek bir harf nasıl olurda binlerce anlama sahip olur? şaşırırsınız. o dediğiniz an aklından onun ismi dışında bir sürü kavram geçer. anlatmaya yetmeyen bir sürü kavram.
ne oldu ki ahh güzel mod'um. surada canım sıkkın moralim bozuk ne vardı da entryimi silip iyice üzüyorsun beni. hani biz br aileydik. hani destek olmak lazımdı kötü zamanlar...
- evet evet o rakamları toplayıp, alfabemizde hangi harfe karşılık geldiğini öğrenip o harfle ilgili erkek isimleri bulup benden hoşlanıyo diyorum kendi kendime.
Beni üzdüğü zamanlarda hissetmek beni korkuturdu sözleriyle hepimizin içindeki aşka duyduğu hissi tek kelimeyle mükemmel açıklamış olan Teomanın şarkısı.
"nesimi'ye sormuslar, yarin ile hos musun?
hos olayim olmamayim o yar benim kime ne" siirinde manasini belli eden zamir.
-o'nu neden seviyorsun?
+cunku o.
1983 yılının haziran ayında istanbul matbaasında dizilip basılmış olan, ferit edgü romanı.
--spoiler--
ey okuyucu
eğer yaşantın boyu, bir gün olsun
bir teknenin kaptanı olmadınsa
ya da böylesi bir duyguya kapılmadın, böyle bir düş görmedinse
teknen, bir gün ya da bir gece, yolunu şaşırmış,
bilmediğin sularda yol alırken
haritalarda görülmeyen kayalara çarpıp batmadıysa ve kendini tek başına
tayfalar nerde? dümencim n'oldu?
bir kumsalda da değil, denizden kilometrelerce uzakta, üstelik bir dağ başında bulmadınsa, ya da benzeri bir korkulu düşü, gözün açık ya da kapalı görmedinse
bu kitapta yazılı olanları anlamakta güçlük çekebilirsin.
çünü anlamak bir ortak dili gerektirir.
ortal dil ise,
ortak yaşam/ortak bilgi/ortak birikim/ortak düş kimi yerde ortak düşüş demektir.
ortak değilse bile, yakın/benzer/gibi.
ama diyebilirsin ki, bana yabancı olanı arıyorum ben.
öyleyse yolun açık olsun. ama gene de, bu kitabı okurken elinin altında, büyük gezginlerin sözlükleri, andaçları bulunsun derim.
burada yazılanlar, insancıl bir deneyin damıtılmış parçaları.
ola ki, bir gün, yolunu şaşırmış, ya da yolunu yitirmiş bir başka gezginin işine yarar...
--spoiler--