Bu durumda f16’dan çok daha düşük savaş yüküne sahip hürjet’i de yapmamamız (eğitim uçağı diye het kullanma lüksüne sahip bir ülke değiliz, şakır şakır bomba yüklüyoruz biz o uçağa), hatta hürkuş’un askeri modelini hiç yapmamamız da gerekiyor.
Ama bunları bir kenara koyalım, türkiye eurofighter alırken ingiltere’den birinci nesil, en eski tip uçaklardan 28 tanesini de hibe olarak alıyor. Hatta radarda kabak gibi göründüğü halde f4 fantom filosunu dahi emekli etmiyor. Hatta ve hatta çok az kişi bilir, balkanlar’daki dandik havayolu firmalarını thy üzerinden satın alarak hem bu firmalar üzerinden ek slot hakkına sahip oluyor, hem de onların eskimiş yolcu uçaklarını tanker uçağa çevirerek hizmete alıyor, hem de yeni uçaklar satın alarak bu firmaları ayağa kaldırıp para kazanıyor.
Türkiye maalesef öyle bir coğrafyada, öyle bir zaman diliminde ve 3 yıllığına öyle bir motor üretememe durumunda ki, uçak konusunda sinekten yağ çıkarmaya mecbur bir durumda.
F16 anlaşması, ya da f35.. gecikmesi bizim değil, abd’nin aleyhine oldu.
Çünkü biz başta modernizasyon kiti istiyorduk, süre geçtikçe kendimiz ayda 2 tane uçağı modernize ede ede kitleri anlaşmadan çıkarır hale geldik. Bir sürü ek mühimmat istiyorduk, onları almaz olduk, çünkü kendimiz yeni füzeler geliştirdik. F35’ten çıkarıldık, gittik kendimize uçak yapar hale geldik ki, bu öyle az buz bir süreç değil. Mesela rüzgar tünelleri inşa ettik, mesela ingiltere ile anlaşıp uçak tasarımımızı düzeltme desteği aldık, mesela radar ve kameralarımızı geliştirdik. Anlaşmalarda elimiz kuvvetlendiği için artık farklı bir yerlilik seviyesi konuşacağız, artık daha az alım yapacağız. Veya ilk başta motor yapabilme süremiz 10 yıldı ve tüm uçak-siha tasarımlarımızı tek motor üzerinden yapıyorduk. Şimdi büyük bir motora 3 yıl kaldı, 2 motorlu seçenekleri de düşünüyoruz.
Ben oturduğum yerden bunları bu kadar düşünüyorsam, bunun tonla askeri bürokratı, bilmem nesi var, onlar neleri düşünüyordur.
“Almasak da olur, yaptık da ne oldu, yaptık ama gerek var mıydı” gibi argümanların savunma anlamında daha sınırlı olarak gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hatta bence cep telefonu, bilgisayar, işletim sistemi gibi tüm elektronik unsurlar, küresel konumlama sistemleri, arama motorları, whatsapp gibi konuşma programları, ilaçlar, kara taşıtı üretim sistemleri dahi savunma programının bir parçası olarak, aynı ciddiyetle ele alınmalı..
Bu tarz şeylerde çok çok geç kalıyoruz.
Haa, bana kalsa çocuklar için izci kulüpleri, her yaş için paraşüt ve planör kullanımı özendirme gibi akla hayale gelmez şeyleri de gündeme alır, Yetişkin her bireyi potansiyel yedek asker yapardım.
Millet kışlasız bedelli istiyor, ben ise 3 atışla askerlik olmaz, diyorum. Bana kalsa bedelliler dahil her asker 100 ağaç dikmeden terhis de olmamalı.
Abd ye f35 vermediler o zaman f16 verin diyerek onca parayı bu makinelere yatıralım stratejisinin doğruluğu nedir sorusu. Bence tam anlamıyla doğru bir strateji değil.
