ergenlik döneminde sivilce patlatma etkinliğini hızlandıran, başlarda çay kaşığı ardından tatlı ve yemek kaşığı kullanılarak tüketilen, ekmekle yendiğinde bir halta benzemeyen besin maddesi.
bunun birde lüks şarküterilerde orjinal almanyadan ithal edileni vardır. derler ki bu orijinal tadı farklı iki katı pahalı fiyata satılır, kesinlikle almanıza gerek yoktur ben aldım tadına baktım kesinlikle hiç bir farkı yoktur...
reklamlarında aşçının kocaman bir kazan içinde yaptığı, yaparken de tadına bir bakayım diye kaşıktan yediği sonrasında tekrar kaşığı kazanın içine daldırdığı çikolata markası. reklamları bu yüzden biraz mide bulandırıcıdır bazılarımıza göre.
nutellayı bırakmak istiyor ama bırakamıyor musunuz? kilo vermenize en büyük engel nutella mı? öyleyse bu muhteşem ürün bir telefonla kapınızda!
yok ulan ürün mürün değil.
nutellayı yedikten sonra hemen peşine ayran için. daha büyük bir soğuma anı olamaz. hani sevgiliyi sıçarken görsen daha az soğursun o derece. böyle bi nefret, bi tiksinti geliyo. sonra da canı yemek istemiyo zaten insanın.
ya bu nutellada büyütülen ne var bu kadar anlamadım. zaten o tarz çikolata kremalarından öyle normal yemekmiş gibi yenmez. az yenmelidir. bir müddet sonra sizi bıktırır zaten.
680 gramlık o güzide kavanoz hiç açılmamış şekilde rafta durmaktaydı. aldım, açtım ve olaylar silsilesi bu eylemle başladı.
2 baba dersin vizesi arka arkayaydı ve bundan mütevellit morale ihtiyaç vardı. 2 gün boyunca dışarı çıkılmadan evde ders çalışıldı hep nutella yendi, öyle çok yendi ki 5 litrelik su da tükendi. "artık durmalıyım" dendiğinde çok geçti ki kavanozun dibinden ders notu okunuyordu.
olay hastanede son buldu, 3 gün alerji iğnesi olundu. kızarıklıklar geçti fakat yüreğimde derin bi iz kaldı.
aptal mıyım? belki. ama bugüne kadar en sevdiğim sevgilim 680 gramlık nutella kavanozuydu. pişman değilim, yine olsa yine yaparım!
