Sana kek yaptım şarkısıyla beni kendine aşık eden kendinden 10 yaş büyük kart horozla nil kıyısında evlenen (bkz: serdar erener) gözümde hala çıtır olan yaratık. Fekat, kendisinin neşet ertaşı tanımıyorum o kimmiş? Gibi sıçmık bir laf edince ve benim kırşehirli olmam dolayısiyle bu kıza olan nefretim hiç yokken tavan yaptı.
Bre zındık! sen kimsin ya? Sen bildiğin türk müziğinin atalarına laf ettin. Sen neşet ertaşı tanımıyosan muharrem ertaşı, aşık murat çobanoğlunu hiç tanımıyorsundur. O zaman senin bir müzik insanı olmandan şüphe edilir. Şuna bak la, dünki ergen tarihini tanımıyor, gobel.
pelin, kek gibi sevimli şarkıları olan özgür kızımız. Yalnız nasıl desem bööö geldi. Her reklamda o ses, her jingle de o ses. Bıktırdın be özgür kızım, az bize de acı.
şu bütün şarkıların ve şarkıcıların birbirine benzediği aptal pop müzik piyasasında, iyi ve farklı müzik yapabilmeyi başarmış ender müzisyenlerden birisidir. güzel şarkılar, albümler yapmıştır, dinlenirdir.
lakin neşet ertaş'ı tanımadığını söylediği andan itibaren gözümdeki değeri sıfırlanmıştır. ha tanımak zorunda mıdır? değildir elbette. hem tanısa nolur, tanımasa nolur zira kendisinin değeri, üstadın bağlamasının bir teli etmez gözümde.
ama yine de tanımalıydı... en azından bu topraklarda müzik yapan genç bir müzisyen olarak. neyse cahilliğine verelim gitsin.
neden hürriyet' e yazdığını birinin açıklaması gerek. inanın ya da inanmayın o yerden yere vurduğumuz ayşe özyılmazel bile bazen nil' karaibrahimgil' den daha dolu şeyler yazabiliyor.
türk pop müziğinde herkes serdar ortaç ritimleriyle şarkı söylerken elektronik, caz hatta arabeski değişik şekilde icra etme cesaretini göstermesini taktir ettiğim kişilik. hiç bir zaman sıradan işler yapmadı, ilhan erşahin gibi caz mzisyenleriyle de sahne aldı. kesinlikle farklılık yaratan biri gözümde.
beyaz etiyle seksi. zaten burada ne kadar kibar olursam olayım bana verecek değil . bırak beni ssg'ye de vermez. bunu sağlayan da ne şarkıları ne de eşşen ziki. seksi beyaz eti.
bu akşam kendisini nişantaşı city's alışveriş merkezinin çatı katındaki limonata kafe'de gördüm. suratına dönüp şarkılarının bok gibi olduğunu ve yaratıcılık esamesinden çok, tekrarlyan şirin gibi gözüken ama iğrenç ve yabancılaşmış burjuva hayatının anlık stresleri ve boş kaygıları üzerine kurulmuş ıykk safsatalar olduğunu söyledim. tabii içimden söyledim. anlamadı. hayran hayran baktığımı zannedip gülümsedi zaar.
bu akşam nişantaşı city's alışveriş merkezin çatı katında limonata cafe'de görseydim, aç bakayım bacaklarını penti reklamlarındaki kadar güzel mi derdim.
bu akşam nişantaşı city's alışveriş merkezin çatı katındaki limonata cafe'de sinan çetin'le sohbet ediyordu. camış gibi yol üstünde ilk gördükleri masaya oturmuşlar.. ben biraz daha elit olduğum için mekanın iç taraflarında sosyelleşiyordum.. amaaan banane hıh!