Nicola Tesla, ilk defa elektriğin bir kaynaktan çevreye yayılarak kablosuz ve çok yüksek miktarlarda iletimi söylemiştir. Kağıt üstünde bunu ispatlayan Nicola Tesla daha sonra yaptığı deneylerle de bunu göstermiştir. Kendisinin elinde kablosuz yanan bir ampül tutan fotoğrafı bulunmaktadır. Bu projenin patentini aldıktan sonra Nicola Tesla'nın en büyük destekçisi J.P. Morgan bu kablosuz enerji iletimi ile şirketin ekonomisinin batacağını anlamış ve finansman desteğini kesmiştir. Eğer destek o gün kesilmeseydi, günümüzde insanlar elektriği ücretsiz bir şekilde kablosuz olarak kullanabilecekti.
bu dahinin en büyük hatası, yaptığı çalışmalar için ve icatları için patent işlerini önemsememiş olmasıdır. bir de edison pezevengi kadar aç gözlü olmamasıdır. sırf westighouse için vazgeçtiği patentler bile adamı çok çok zengin etmeye ve hakettiği değeri görmeye yeterdi ancak gel gelelim ki maddi işler falan bu adam için hiç önemli olmamıştır.
"bırakın doğruları gelecek söylesin. ve herkesi eserlerine ve başarılarına göre değerlendirsin... bu gün onların olsun, ama uğrunda çok uğraştığım gelecek benimdir!"
çok sevdiğim, hakkı defalarca yenmiş ama yine de dünya için sürekli bir şeyler yapmaya çalışmış bir bilim insanı.
kısacası ben de tesla'cıyım.
Olabildiğince kısa şekilde, neden Teslayı sevmeli, kim olduğunu bilmeli ve Edisondan nefret etmeliyiz bunu anlatacağım. Ehe.
Aslında şu anki hayat standardımıza ulaşmamızı sağlayan Tesla, Thomas Edison ve General Electricteki ekibi yüzünden tanınan bir bilim adamı olmamış, olamamıştır. (Ve bu Edisonun piçliğinin sadece başlangıcı dostlar)
Buyrunuz Teslanın hayranlık uyandıran ve tuhaf karşılanan özelliklerine bakalım:
incilere karşı büyük bir nefreti vardı ve yanında çalışanların herhangi bir şekilde inci takmasını kesinlikle yasaklamıştı.
Tesla 1884 yılında Amerikaya ilk geldiğinde, Thomas Edison için çalışmaya başladı. Edison, DC elektrik sistemiyle ilgili ciddi sorunlar yaşıyordu. Teslaya, sistemdeki hataları düzeltmesi karşılığında büyük paralar vermeyi vaad etti. Tesla, Edisonu yüz bin dolarlık zarardan kurtardı (bugünkü karşılığı milyonlarca dolar) ama Edison Teslaya hak ettiği miktarı vermedi. Tesla işi bırakınca, Edisonun ekibi onun dehasının gün ışığına çıkmasını engellemek için büyük çabalar sarfetti. Teslanın bugün pek tanınmamasının başlıca sebebi budur.
Tesla, 19. yüzyılın sonlarında, ses ve görüntülerin hava yoluyla iletilebileceğini iddia etmiş ve Edisona, DC (Doğru Akım) elektrik sistemini alıp münasip bir yerine sokmasını söylemişti.
Tesla, elektrik iletimi için daha iyi bir sistem kurdu: bugün hala evlerimizde kullandığımız AC (Alternatif Akım) sistemi. AC ince teller vasıtasıyla uzak mesafelere aktarılabiliyordu. DC bunu başaramıyordu çünkü her kilometre karede bir elektrik santrali bulunması gerekiyor ve elektrik ancak çok kalın kablolarla iletilebiliyordu. (Ehe işte gerizekalı Edison anca bunu yapabilmiş mal)
AC sistemi kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı ve doğal olarak George Westinghouseun kulağına da ulaştı. Tesla, Westinghouse ile imzaladığı anlaşmaya göre, satılan her AC kilovatı için iki buçuk dolar kazanacaktı. Ancak zamanla Teslaya ödenmesi gereken ücret bir milyon doları geçmeye başlayınca, Westinghouse maddi sıkıntılarla karşılaştı. Tesla bu yüzden anlaşmayı yırtıp attı! (Adamın dibi Tesla) Dünyanın ilk dolar milyarderi olmak yerine, patentlerinin tamamı karşılığında 216 bin dolar aldı.
Dünya Fuarlarında ve benzeri sergilerde, cam tüpleri alıp eriterek, onlarla ünlü bilim insanlarının isimlerini yazdı; bugün her tarafta karşımıza çıkan neon ışıklarının ilk örnekleri bunlardır. Tesla ayrıca, Niagara Şelalelerinde, dünyanın ilk hidroelektrik santralini kurdu. Bütün bunlara ek olarak, arabalar için ilk hız göstergesinin patentini aldı.
Edison, sürekli olarak AC elektriğinin DC enerjisinden çok daha tehlikeli olduğunu göstermeye çabaladı. Buna karşılık olarak Tesla da kendi pazarlama kampanyasını yürüttü. Chicagodaki (yirmi bir milyon insanın katıldığı) 1893 Dünya Fuarında, yüksek frekanslı AC enerjisini kendi vücudundan geçirerek ampullere iletip, AC elektriğinin ne kadar güvenli olduğunu sergiledi. Bu sayede, kalabalığa zararsız elektrik şimşekleri gönderebilir hale geldi. Güzel numara!
1898 yılında, Madison Square Gardenda, ilk uzaktan kumandalı maket gemiyi dünyaya tanıttı. Niyeti, bu icadı uzaktan kumandalı, insansız bir torpido olarak pazarlamaktı ama Savaş Bakanlığı buna karşı çıktı. Ama siz bütün uzaktan kumandalı uçaklar, arabalar, tekneler ve televizyonlar için Teslaya teşekkür edebilirsiniz. (Ettiniz mi? Aferin.)
Teslanın en büyük hayali, tüm dünyaya bedava bir enerji kaynağı sağlamaktı. 1900 yılında, J.P. Morganın yatırdığı yüz elli bin dolarlık sermayeyle, Kablosuz Yayın Sistemi adını verdiği kulenin inşaatına başladı. Bu yayın kulesinin amacı, dünyanın telefon ve telgraf ağlarını birleştirmek; hatta görüntülerin, borsa bilgilerinin ve meteoroloji haberlerinin dünyanın her köşesine iletilmesini sağlamaktı. Ne yazık ki, bunun dünyaya bedava enerji sağlamak anlamına geldiğini fark ettiğinde, Morgan projeyi finanse etmekten vazgeçti.
Birinci Dünya Savaşının başlangıcında, hükümet umutsuz bir şekilde Alman denizaltılarım tespit edebilmenin yolunu arıyordu, iyi bir yöntem bulması için Thomas Edison görevlendirildi. Tesla, gemilerin tespit edilmesi için enerji dalgalarının kullanılmasını önerdi -yani bugünkü radarların. Edison, Teslanın önerisini gülünç olarak niteledi ve dünya bu keşfin yapılması için bir yirmi beş yıl daha beklemek zorunda kaldı. (ŞEREFSiZ EDISON) Yaşam boyu yaratıcılığı için ödülü ne mi oldu? Tesladan başka herkese verilen Edison Madalyası! Edisondan işittiği bütün hakaretlerin üstüne gerçek bir tokat.
Modern dünyayı icat etmiş olan adam, 7 Ocak 1943 tarihinde, 86 yaşındayken, neredeyse meteliksiz bir halde hayata gözlerini yumdu. Cenazesine iki binin üzerinde insan katıldı.
Tesla, yaşadığı süre boyunca, yüzden fazla patent almıştı. Yaşamının son otuz yıllık kısmında, maddi imkanları patent işlemlerinin çok azını karşılamaya yetti.
Marconi Edison gibi bilim adamları tarafından hakkı yenen, adını Edison kadar çok duyuramayan fakat bugün kullandığımız çoğu elektronik aletin fikir babası olan büyük insan. Dünyaya böylesi bir daha zor gelir denebilicek bir adam. Zamanının çok ilerisinde yaşadığı söylenmektedir. Bir söylentiye göre de güvercinlerle yakın dostluk kurmuş, onlarla arasında bir bağ olduğuna inanmıştır. Bir çok özelliğiyle ve zekasıyla insanı kendine hayran eden birisi.
edison tarafından *m*na koyulmuş, bu sebeple adı günümüzde az kişi tarafından bilinen, şimşeklerin efendisi lakaplı benim için newton dan sonra ikinci sırada gelen büyük dahi.
bilim dünyasının önde gelen adamlarından biridir. ancak hakkını yemişlerdir. ticari zekası olmadığı için ve insana değer verdiği için zamanında yok sayılan önemli şahıs. günümüzdeki bir çok teknolojiyi bu insana borçluyuz.
--spoiler--
kibrit kutusu kadar materyalle suni deprem yapabildiği söylenmektedir.
--spoiler--
arkadaşın bahsettiği cihaz TELEFORCE cihazıdır. ve evet bu deprem yapabilir, aslında bu adam bu teknolojiyi iyi bir amaçla kullanmıştı fakat * abd güçleri buna el koymuştur ve HAARP adındaki teknolojiyi kurmuştur.
kablosuz elektirik iletimini bulmuştur, en basit haliyle prestij filminde değinilmiştir, sırbistan'ın başkenti belgrad'da kendi adına açılmış kişisel eşya ve buluşlarının sergilendiği müzesi vardır.
adam fawer in empati adlı kitabındaki karakterlerden birine "edison un ve dönemin hükümetinin puştluğundan dolayı zengin olamadı." gibi bir anlama gelen açıklama yaptırttığı kişiliktir.
o bizim babamız. afedersiniz ama or*spu çocuğu edison yüzünden hakkı yenmiştir. eğer zamanında adam gibi teslanın yolundan gitseydik, şimdi elektriği taşımak için kabloya ihtiyacımız olmayacaktı. sonra malzeme dersinde kablo isimlendirme gibi bir soru çıkmayacaktı, aslan inan'la papaz olmayacaktım bla bla.