nick cave

    1.
  1. hakkında ''eğer tanrıya dublaj yapılması gerekseydi bunu ancak nick cave yapabilirdi'' şeklinde sarf edilen sözü sonuna kadar hak eden öncelikle ses ve sinema sanatçısı.

    (bkz: sigarayı en karizmatik içenler)
    10 ...
  2. 31.
  3. zannımca leonard cohen'le birlikte müziğin tarifini yapan insandır. gereğinden fazla iyi. osursa dinlerim.
    6 ...
  4. 2.
  5. bir insanın sesi en fazla ne kadar karizmatik olabilir? sorusuna verilebilecek tek cevap.
    5 ...
  6. 19.
  7. özellikle murder ballads adlı albümüyle rahatsız kişiliğini ustaca sergileyen, bir insan detone olur da bu kadar mı güzel detone olur dedirten, kaç kere dinlenirse dinlensin asla sıkılınmayan hatta aksine daha da bağımlı olunan allahın sevgili kulu. bir de where the wild roses grow'u dinlerken öldürülen kadın kişi ben olaydım dedirten şarkıcı * *
    3 ...
  8. 44.
  9. Tanrı'nın yarattığı en güzel insanlardan. Ses, şairlik, müzik ...

    Kesinlikle büyüleyici bir müzisyen, bozuk moralli günlerin kimi zaman destekçisi, kimi zaman daha beter moral bozanı.

    kimi zaman ayrı kalınsa da tekrar dönülen ve eski sevgiyle yeniden hatta daha da büyük sevgiyle dinlenen adam.
    3 ...
  10. 54.
  11. çocukluğumdan beri hayatım boyunca birçok sanatçıya hayran oldum sevdim. Ama hiçbiriyle tanışmak istemedim aklımın ucundan bile geçmedi. sonuçta onun işi sanat yapmak benim işim dinlemek o kadar! ama bu adam başka be. yıllardan beri dinlerim ve ne zaman dinlesem bir önceki girdimde de bahsettiğim gibi hayranlığım aynı kalıyor. hastalık vs söylentileri var sigara migara yüzünden. iyileşse istanbul'a gelse o arada bir de denk gelse de Nick cave hayranı bir sevgili olsa yanımda Dünyanın en mutlu adamı ben olurum herhalde. 1-2 saatlik performansı boyunca hem mutlu eder hem oynatır hem de eğer ki where do we go now but nowhere'i söylese ağlatabilir bile. Utanmam ağlarım da hani o parçanın anlattıklarında. Ama hayal tabi bunlar. birincisi dava gahan'ı dünya gözüyle göreceğiz diye sevindik adam nalları dikecek kadar oldu dio'yu göreceğiz diye sevindik adam öldü. bizde bu şans varken olmaz. ikincisi ise Damardan nick cave alabilecek hatunu bulmak da zor. bizim kızlar damardan teomanla tatmin ederler kendini ancak. Üçüncüsü ise bu zamana kadar sevdiğim hiçbir sanatçı setlistlerini istediğim gibi hazırlamadı denk gelmedi. Where do we go now bu nowhere'i çalmazlar ki.
    3 ...
  12. 14.
  13. kylie minogue la yaptıkları where the wild roses grow un klibi de şarkı kadar mükemmeldir, izlenmelidir.
    3 ...
  14. 61.
  15. As I Sat Sadly By Her Side *



    "Sonra perdeleri indirdi
    Ve dediki "ne zaman ögreneceksin acaba
    Orada camın ardında olan bitenin
    Seninle ilgisi olmadığını?
    Tanrı kalp vermis sana
    Kardeslerinin kalbinin yuvası degilsin sen
    Ve tanrı ne sende varolan iyilikle ilgileniyor
    Ne de baskalarinda bunun yokluğuyla
    ilgilenmiyor ayrıca senin pencerelerde oturup
    Yarattığı dünyayı yargılamanla
    Toplanırken üzüntüler çevrende
    Çirkin,yararsız ve abartılı biçimde."
    3 ...
  16. 21.
  17. Nicholas Edward Cave (doğum 22 Eylül 1957)

    Avustralyalı bir rock müzisyeni, şarkıyazarı, kitap yazarı, senaryo yazarıdır;
    çok yoğun olmasa da bir aktörlük kariyeri de vardır.
    Nick Cave, en çok rock'n'roll grubu Nick Cave and the Bad Seeds ile ve
    Amerikan müziğine ve onun köklerine duyduğu büyük ilgiyle tanınır.
    Şu an ingiltere'de ikâmet etmektedir.

    birthday party dönemine kadar Hayatı;

    Cave, Dawn ve Collin Cave'in çocuğu,
    Tim (d. 1952), Peter (d. 1954) ve Julie'nin (d. 1959) kardeşi olarak
    küçük Avustralya kasabası Warracknabeal'da doğdu.
    Çocukluğunda, Cave ilkin Warracknabeal'da ve
    sonra da Wangaratta'da olmak üzere
    Avustralya'nın kırsal Victoria bölgesinde yaşadı.
    Babası bir ingiliz Dili ve Edebiyatı öğretmeni,annesi ise kütüphaneciydi.
    Bir Anglikan olarak yetiştirildi ve
    Wangaratta Katedrali'nin çocuk korosu'nda şarkı söyledi.
    Yerel okulundaki idareyle başı sürekli derde girdiğinden
    ailesi 1970 senesinde onu okumak üzere
    Melbourne'deki Caulfield Grammar School'a yatılı olarak gönderdi.
    Ertesi yıl ailesinin Melbourne'ün bir banliyösü olan
    Murrumbeena'ya taşınmasıyla beraber bir sabahçı oldu.
    Evlerinde bir piyano vardı ve Cave,
    koro şefi Norman Kaye'in gözetimindeki okul korosuna katıldı.

    Birthday party DISK:

    1981 - Prayers On Fire
    1982 - Junkyard
    1983 - Hee-Haw
    1989 - Mutiny/The Bad Seed

    Nick Cave & the Bad Seeds DISK:

    1984 From Her to Eternity
    1985 The Firstborn Is Dead
    1986 Kicking Against the Pricks
    1986 Your Funeral, My Trial
    1988 Tender Prey
    1990 The Good Son
    1992 Henry's Dream
    1994 Let Love In
    1996 Murder Ballads
    1997 The Boatman's Call
    2001 No More Shall We Part
    2003 Nocturama
    2004 Abattoir Blues/The Lyre of Orpheus (2CD)
    3 ...
  18. 45.
  19. ilk olarak metallica aracılığıyla tanıdığım şahane müzisyen, yazar, seneryo yazarıdır. metallica'nın loverman cover'ıyla tanıdım onu. daha sonra hallelujah şarkısını baştan sona defalarca dinledim, dinledim ve dinledim. daha sonraları bluebird, gates of the garden gibi parçalarını dinlemeye başladım. yavaş yavaş nick cave dinleyicisi olma yolunda ilerlemekten gurur duyuyorum.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük